Abdulkadir Geylani’nin bakışıyla din üç kısma ayrılır.
Bunlar şöyledir:
1.İNANÇ VE
TEVHİD
İman ve inanç konularıyla ilgili ayetler ve hadisler çoktur.
İmanın temel unsurları, ilahi sıfatlar, Rabbani sıfatlar, ölüm, Allah’a,
Meleklerine, peygamberlerine, semavi kitaplara, ahiret gününe, kadere, hayrın
şerrin Hak’tan olduğuna ve bütün gaybi hususlara iman etmek bu kısmın
konularındandır. Bu ilme Akide, Tevhid veya Kelam ilmi denir.
2.MÜKELLEFİN
AMELLERİ
Mükellefin yani Allah cc. Karşısında sorumlu olan kimsenin kendi
nefsiyle, başka insanlarla ve Rabbi ile olan ilişkilerini kapsar. Bu kısımda da
ayetler ve hadisler çoktur. Helaller, haramlar, müstehap, mekruh, mendub ve
mubah olan konuları kapsar. Bu ilme Fıkıh, usuli fıkıh veya tariküt teşri adı
verilmiştir.
3. MÜKELLEFİN
NEFSİ
Nefsin tezkiyesi, bütün kötü sıfatlardan arındırılması, güzel
sıfatlar ile donatılması konusunda da çok sayıda ayet ve hadis mevcuttur.
Genellikle bu ayet ve hadisler ahlak ve İslam terbiyesi ile ilgilidir. Bu ilme
de zühd, tasavvuf veya vera gibi isimler verilmiştir.
Şeyh Geylani ks. Bu üç kısmı birleştirmiştir ve bu yolu
açıklamıştır. Şu sözü ne kadar dikkat çekicidir.
“ Kendi nefsine şefkat ve merhametle bak. Kitabı ve Sünneti
sürekli gözünün önünde tut. Her ikisini de gözet ikisinin de gereklerini yerine
getir. İnsanların ne söylediklerine aldırma, söylentileri boş ver.”
Allah cc. şöyle buyurur:
مَااَفَاءَاللّٰهُعَلٰىرَسُولِهٖمِنْاَهْلِالْقُرٰىفَلِلّٰهِوَلِلرَّسُولِوَلِذِىالْقُرْبٰىوَالْيَتَامٰىوَالْمَسَاكٖينِوَابْنِالسَّبٖيلِكَیْلَايَكُونَدُولَةًبَيْنَالْاَغْنِيَاءِمِنْكُمْوَمَااٰتٰیكُمُالرَّسُولُفَخُذُوهُوَمَانَهٰیكُمْعَنْهُفَانْتَهُواوَاتَّقُوااللّٰهَاِنَّاللّٰهَشَدٖيدُالْعِقَابِ
59.7- Allah'ın, (fethedilen) memleketlerin ahalisinden
savaşılmaksızın peygamberine kazandırdığı mallar; Allah'a, peygambere, onun
yakınlarına, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. O mallar,
içinizden yalnız zenginler arasında dolaşan bir servet (ve güç) hâline gelmesin
diye (Allah böyle hükmetmiştir). Peygamber size ne verdiyse onu alın, neyi de
size yasak ettiyse ondan vazgeçin. Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz,
Allah'ın azabı çetindir.
ثُمَّقَفَّيْنَاعَلٰىاٰثَارِهِمْبِرُسُلِنَاوَقَفَّيْنَابِعٖيسَىابْنِمَرْيَمَوَاٰتَيْنَاهُالْاِنْجٖيلَوَجَعَلْنَافٖىقُلُوبِالَّذٖينَاتَّبَعُوهُرَاْفَةًوَرَحْمَةًوَرَهْبَانِيَّةًابْتَدَعُوهَامَاكَتَبْنَاهَاعَلَيْهِمْاِلَّاابْتِغَاءَرِضْوَانِاللّٰهِفَمَارَعَوْهَاحَقَّرِعَايَتِهَافَاٰتَيْنَاالَّذٖينَاٰمَنُوامِنْهُمْاَجْرَهُمْوَكَثٖيرٌمِنْهُمْفَاسِقُونَ
57.27 - Sonra bunların peşinden ard arda peygamberlerimizi
gönderdik. Onların arkasından da Meryem oğlu İsa'yı gönderdik, ona İncil'i
verdik ve kendisine uyanların kalplerine şefkat ve merhamet duygusu koyduk.
(Kendiliklerinden) icat ettikleri ruhbanlığa gelince; biz onu onlara farz
kılmamıştık. Allah'ın rızasını kazanmak için onu kendileri icat etmişlerdi.
Fakat ona da gereği gibi uymadılar. Biz de içlerinden iman edenlere
mükâfatlarını verdik. Fakat onlardan birçoğu da fasık kimselerdir.
إرسال تعليق
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...