TAKVA:
Gayet iyi
korunan ve sakınan anlamına gelen takva, emirleri tutup, yasaklardan kaçınmak
suretiyle O’nun azabından korunma mücadelesidir.
اِنَّمَاذٰلِكُمُالشَّيْطَانُيُخَوِّفُاَوْلِيَاءَهُفَلَاتَخَافُوهُمْوَخَافُونِاِنْكُنْتُمْمُؤْمِنٖينَ
3.175
– “O şeytan sizi ancak kendi dostlarından korkutuyor. Onlardan korkmayın, eğer
mümin iseniz, benden korkun.”
لَئِنْبَسَطْتَاِلَیَّيَدَكَلِتَقْتُلَنٖىمَااَنَابِبَاسِطٍيَدِىَاِلَيْكَلَاَقْتُلَكَاِنّٖىاَخَافُاللّٰهَرَبَّالْعَالَمٖينَ
5.28
- "Andolsun! Sen beni öldürmek için elini bana uzatsan da ben seni
öldürmek için sana elimi uzatacak değilim. Çünkü ben âlemlerin Rabbi olan
Allah'tan korkarım."
وَاَنْذِرْبِهِالَّذٖينَيَخَافُونَاَنْيُحْشَرُوااِلٰىرَبِّهِمْلَيْسَلَهُمْمِنْدُونِهٖوَلِىٌّوَلَاشَفٖيعٌلَعَلَّهُمْيَتَّقُونَ
6.51
- Kendileri için Allah'tan başka ne bir dost, ne de bir şefaatçi bulunmaksızın,
Rablerinin huzurunda toplanmaktan korkanları, Allah'a karşı gelmekten
sakınsınlar diye, onunla (Kur'an ile) uyar.
وَكَيْفَاَخَافُمَااَشْرَكْتُمْوَلَاتَخَافُونَاَنَّكُمْاَشْرَكْتُمْبِاللّٰهِمَالَمْيُنَزِّلْبِهٖعَلَيْكُمْسُلْطَانًافَاَیُّالْفَرٖيقَيْنِاَحَقُّبِالْاَمْنِاِنْكُنْتُمْتَعْلَمُونَ
6.81
- "Allah'ın, size, hakkında hiçbir delil indirmediği şeyleri O'na ortak
koşmaktan korkmuyorsunuz da, ben sizin ortak koştuğunuz şeylerden ne diye
korkayım? Öyle ise iki taraftan hangisi güvende olmaya daha lâyıktır? Eğer
biliyorsanız söyleyin."
يَعْلَمُمَابَيْنَاَيْدٖيهِمْوَمَاخَلْفَهُمْوَلَايَشْفَعُونَاِلَّالِمَنِارْتَضٰىوَهُمْمِنْخَشْيَتِهٖمُشْفِقُونَ
21.28
– “Allah, onların önlerindekini de arkaların-dakini de (yaptıklarını da
yapacaklarını da) bilir. Onlar, O'nun razı olduğu kimselerden başkasına şefaat
etmezler ve hepsi O'nun korkusuyla titrerler.”
اِنَّمَاتُنْذِرُمَنِاتَّبَعَالذِّكْرَوَخَشِىَالرَّحْمٰنَبِالْغَيْبِفَبَشِّرْهُبِمَغْفِرَةٍوَاَجْرٍكَرٖيمٍ
36.11
– “Sen ancak Zikre (Kur'an'a) uyanı ve görme-diği hâlde Rahman’dan korkan
kimseyi uyarırsın. İşte onu bir bağışlanma ve güzel bir mükâfatla müjdele.”
اِنَّالَّذٖينَيَخْشَوْنَرَبَّهُمْبِالْغَيْبِلَهُمْمَغْفِرَةٌوَاَجْرٌكَبٖيرٌ
67.12
– “Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir
mükâfat vardır.”
يَااَيُّهَاالَّذٖينَاٰمَنُوااجْتَنِبُواكَثٖيرًامِنَالظَّنِّاِنَّبَعْضَالظَّنِّاِثْمٌوَلَاتَجَسَّسُواوَلَايَغْتَبْبَعْضُكُمْبَعْضًااَيُحِبُّاَحَدُكُمْاَنْيَاْكُلَلَحْمَاَخٖيهِمَيْتًافَكَرِهْتُمُوهُوَاتَّقُوااللّٰهَاِنَّاللّٰهَتَوَّابٌرَحٖيمٌ
49.12
– “Ey iman edenler! Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı
günahtır. Birbirinizin kusurlarını ve mahremiyetlerini araştırmayın.
Birbirinizin gıybetini yapmayın. Herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten
hoşlanır mı? İşte bundan tiksindiniz! Allah'a karşı gelmekten sakının. Şüphesiz
Allah tövbeyi çok kabul edendir, çok merhamet edendir.”
Hz. Peygamber
sav. Efendimiz kendisinden tavsiye isteyen bir sahabeye şöyle söylemiştir;
“Takvaya sımsıkı sarıl. Zira o, bütün hayırları kendisinde toplayan bir
haslettir.” (Ahmed b. Hanbel Müsned, 3/82)
Ey Allah’ın
peygamberi (sav.) bana nasihat et, dedi; ” Allah’tan korun, çünkü bu, her hayrı
içinde taşır. Ve cihat et. Zira cihad, Müslümanın ruhbanlığıdır. Ve Allah’ı
zikret, zira zikir, sana nur olur.” (Feydul Kadir 4/52- Müsned)
Demek ki takva
(korunma)bütün hayırları kendinde toplamaktadır. Gerçek takva ise Allah’a itaat
etmek suretiyle O’nun cezasından korunmaktır.
Cüneyd-i
Bagdadi: kurtulan ancak doğru iltica ile kurtulur. Yüce Allah: “Savaştan geri
kalan üç kişinin de tövbelerini kabul etti.
Yeryüzü bütün genişliğine rağmen onlara dar gelmiş, vicdanları da
kendilerini sıktıkça sıkmış, böylece Allah'(ın azabın)dan yine O'na sığınmaktan
başka çare olma-dığını anlamışlardı. Sonra (eski hâllerine) dönsünler diye,
onların tövbelerini de kabul etti. Şüphesiz Allah, tövbeyi çok kabul eden ve
çok merhamet edendir.” Tevbe 118 buyurdu.
İbn Ata:
Takvanın dışı ve içi vardır: Takvanın dışı, şeriatın sınırlarını korumak, içi
de niyet ve ihlastır.
Ruzbari: Seni
Allah’tan uzaklaştıran şeylerden sakın-mandır.
Kuşeyri:
Kurtulan, ancak Allah’ın hüküm ve takdiri ile kurtulur. “Şüphesiz kendileri
için tarafımızdan en güzel mükâfat hazırlanmış olanlar var ya; işte bunlar
cehennem-den uzaklaştırılmışlardır.” Enbiya 101 buyurmuştur. Evet, kurtulan
Allah’ın ezeli seçimi ve temizlemesiyle kurtulur. Yüce Allah: ”Ve onların
babalarından, zürriyetlerinden ve kardeşlerinden birçoklarını da (hidayete
erdirdik) ve onları seçtik ve kendilerini doğru bir yola kavuşturduk.” Enam 87
buyurmuştur. Risale 53
Bu konuda
hassas olanlar kurtuluşa erişirler baştan savmayan arkasına atmayıp dikkat ve
hassasiyet gösterenler derecelerini korurlar ve yükseltirler.
İbrahim Ethem:”
bir gece beytül makdis’te bir kayanın altında yattım. Gecenin bir bölümünde
iki melek indi. Biri diğerine:
Burada olan
kimdir? Dedi. Diğeri:
İbrahim
Ethem’dir, dedi
Şu Allah’ın,
derecesini, bir derece aşağı indirdiği kim ha? Dedi.
Öteki:
Neden? Dedi.
Çünkü Basra’da
bir hurma satın aldı, hurmasının içine bakkalın hurmasından bir hurma karıştı.
O hurmayı geri vermedi, dedi.
İbrahim diyor
ki: Basra’ya geri gittim, o adamdan hurma satın aldım, kendi hurmamdan onun
hurmasına bir hurma düşürdüm ve Beyti Makdis’e döndüm. Yine aynı kayanın
altına yattım. Gecenin bir vaktinde o iki melek indi. Biri diğerine:
Buradaki kim?
Dedi. Diğeri:
İbrahim Ethem,
dedi
Şu Allah’ın
derecesini geri verdiği ve yükselttiği kim ha? Dedi. (Risale:52-53)
Seyyid
Abdulkadir Geylani (Ks):“Muttakiler,
halvetlerinde ve celvetlerinde, secdelerde ibadet ederken uykularına yenik
düşseler bile Rablerinin huzurundadırlar, darlık ve bolluk anlarında,
sevdikleri ve sevmedikleri şeylerde, Allahu Teâla’ya karşı takva sahibi olan,
O’ndan sakınan kimselerdir. Onlar Allaha kulu ve erleridir. Onlar erler ve
kahramanladır. Onlar önderlerdir, reislerdir. İmanın temeli ve binasına
onlardır sahip olan. Açık olsun, gizli olsun şirkten ve nifaktan sakınırlar.
Dünyadan ve halktan yüzçevirirler. Nefsaniğ arzulardan nefret ederler. Sizi
ilgilendirmeyen şeyi konuşmayın. Emrolunduğunuz şeyle meşgul olun. Zaman kısa
boşa harcamayın. Rabbinize karşı takva shibi olun. O’na karşı takvalı olanı O
korur ve yüceltir; onu kurbiyet kapısına ve ebedi güzel hayata yüceltir. Onu
perdelenmişlikten yüce derecelere ve yıldızlardan yedi kat semaya
yüceltir.”(Cilaul Hatır sohbet Muhabbet ve Takva)
إرسال تعليق
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...