Kadiri Yolu

 

Reca Ne Demektir

Reca Ne Demektir

Reca, havf’ın karşıtı olan reca; gelecekte vuku bulacak bir şeyi beklemekten ve ummaktan duyulan lezzettir. Beklenen şeyin olması, bir takım sebeplere dayanır. Eğer bu sebepler yerine getirilmiş ise o güzel şeyin olmasını beklemeğe reca demek doğrudur. Fakat bu sebepleri yerine getirmeden o şeyin olmasını beklemek reca değil, gurur (aldanma) ve aptallıktır.

Demek ki reca, ancak kulun, kendi iradesi dâhilindeki işleri yerine getirdikten sonra, arzu ettiği sonucu beklemesidir. Ondan sonra sonuç Allah’ın lütfu ve iradesine bağlıdır. Kul, iman tohumunu ibadet suyu ile sulamaz, kalbini kötü huylarla kirli bırakır, dünya zevklerine dalar da Allah ‘tan mağfiret beklerse o bekleyişi reca değil, ahmaklık ve gururdur.

فَخَلَفَمِنْبَعْدِهِمْخَلْفٌوَرِثُواالْكِتَابَيَاْخُذُونَعَرَضَهٰذَاالْاَدْنٰىوَيَقُولُونَسَيُغْفَرُلَنَاوَاِنْيَاْتِهِمْعَرَضٌمِثْلُهُيَاْخُذُوهُاَلَمْيُؤْخَذْعَلَيْهِمْمٖيثَاقُالْكِتَابِاَنْلَايَقُولُواعَلَىاللّٰهِاِلَّاالْحَقَّوَدَرَسُوامَافٖيهِوَالدَّارُالْاٰخِرَةُخَيْرٌلِلَّذٖينَيَتَّقُونَاَفَلَاتَعْقِلُونَ

“Derken, onların ardından yerlerine Kitab’a (Tevrat’a) varis olan (kötü) bir nesil geldi. Şu geçici dünyanın değersiz malını alır ve “(nasıl olsa) biz bağışlanacağız” derlerdi. Kendilerine benzeri bir mal gelse onu da alırlar. Allah hakkında, gerçek dışında bir şey söylemeyeceklerine dair onlardan Kitap’ta söz alınmamış mıydı? Onun içindekileri okumamışlar mıydı? Hâlbuki Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için ahiret yurdu daha hayırlıdır. Hiç düşünmüyor musunuz?” A’raf:169

Bundan dolayı arifler amelsiz reca’nın doğru olmayacağı konusunda fikir birliği içindedirler.

Ebu Ali Ruzbari:” Havf ve Reca, kuşun iki kanadı gibidir. İkisi de eşit olursa kuş düzgün durur ve uçar. Biri eksik olursa kuşun uçuşu zayıflar. Kanadın ikisi de giderse kuş, ölüm sınırına girer.” Demiştir.

مَنْكَانَيَرْجُوالِقَاءَاللّٰهِفَاِنَّاَجَلَاللّٰهِلَاٰتٍوَهُوَالسَّمٖيعُالْعَلٖيمُ

“Her kim Allah’a kavuşmayı umarsa, bilsin ki Allah’ın tayin ettiği o vakit elbette gelecektir. O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.” Ankebut:5

قُلْيَاعِبَادِىَالَّذٖينَاَسْرَفُواعَلٰىاَنْفُسِهِمْلَاتَقْنَطُوامِنْرَحْمَةِاللّٰهِاِنَّاللّٰهَيَغْفِرُالذُّنُوبَجَمٖيعًااِنَّهُهُوَالْغَفُورُالرَّحٖيمُ

“De ki: “Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah’ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah, bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir.” zümer:53 

Bir kudsi hadiste reca şöyle anlatılır:

“ Ey kulum! Bana ibadet ettiğin, rahmetimi ümit ettiği ve bana hiçbir şeyi ortak koşmadığın sürece senden ortaya çıkan bütün günahları affederim. Sen Bana dünya kadar hata ve günahla gelsen, Ben seni dünya kadar mağfiretle karşılarım. Seni affederim, günahlarına aldırmam.”(Beyhaki, Şuabul iman 1040 nolu hadis: Müslim, zikir,22:Tirmizi, Deavat,99)

“ Kalbinde arpa ağırlığınca imanı olan kimseyi cehennem ’den çıkarın. (sonra tekrar) kalbinde zerre ağırlığınca imanı olan kimseyi cehennemden çıkarın.” (Buhari, Tevhid, 19:Müslim, iman,33) (sonra tekrar) İzzetime yemin ederim ki gecede ve gündüzde bir an olsun Bana iman eden kimseyi, asla hiç inanmayan gibi yapmam.(Tirmizi, sıfatu cehennem,9)

Hz. Enes b. Malik (Ra) vefatı anında yanına girenlere söylediklerinden bir tanesi şu olmuştur: “ Size ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Ancak şunu söyleye bilirim ki Allah’ın aflından hiç hesap etmediğiniz kadarını bulacaksınız.”

Bir defasında bir Mecusi, Hz. İbrahim (As) gelerek kendisini misafir etmesini istedi. Hz. İbrahim, ona Müslüman olması şartıyla ikramda bulunabileceğini söyledi. Mecusi bunu kabul etmeyerek oradan ayrıldı. Sonra Allah Teâla Hz. İbrahim’e (as) “ Ey İbrahim! Niçin sen o mecusiye ikramda bulunmadın. İkram için dinin, değiştirmesini şart koştun. Ben Bana iman etmemesine rağmen yetmiş seneden beri onu yedirir içiriyorum. Sen bir gecelik ona ikramda bulunsaydın ya! Dedi. Bunun üzerine Hz. İbrahim (as) hemen gidip o Mecusi’yi buldu, izzet ü ikramda bulundu. Mecusi, Hz. İbrahim’e bunu niçin yaptığını sorunca o da olup biteni anlattı. Bunun üzerine Müslüman oldu.

Resulullah (sav) buyurdular ki: “Allah Teâla hazretleri diyor ki: “Ben, kulumun benim hakkımda yaptığı zanna göreyim. O, beni zikretti mi onunla beraberim. Eğer o beni nefsinde zikrederse ben de onu onunkinden daha hayırlı bir cemaat içerisinde zikrederim. O bana bir karış yaklaşırsa ben ona bir zira yaklaşırım, o bana bir zira’  yaklaşırsa ben ona bir kulaç yaklaşırım. O bana yürüyerek gelirse ben ona koşarak giderim.” Buhari, Tevhid 50; Müslim, Zikr 2, (2675); Tirmizi, Da’avat 142, (3598)

İmam gazali havf ve reca kitabında aşağıdaki sözleri sarf ediyor:

“ Ne gariptir ki dünyada mal sahibi olmak istersek ağaç dikeriz, ekin ekeriz, ticaret yaparız; ilim rütbesine ermek istersek, gece gündüz öğrenmeye çalışırız, yoruluruz. Allah rızkımızı garanti ettiği halde yine çalışır, didiniriz. Evlerimizde oturup da ‘ Allah’ım bize rızık ver ‘ demeyiz de; ebedi mülke göz dikince, sadece: “Allah’ım, bizi bağışla, bize acı!’ demekle yetiniriz. Oysa rahmetini umduğumuz Allah: “İnsan için çalışmasından başka bir şey yoktur” Necm:39 “ şu aldatıcı (dünya)sizi aldatmasın” fatır:5 diyor. O böyle buyurduğu halde biz yine aldanıyor ve hayallerimizin peşinden koşuyoruz.(İmam gazali havf ve reca)

Abdulkadir Geylani Ks:

“ Ey oğul bize gerekli olan Cenabı Haktır. Ondan gayrısı gereksizdir. Korkusu olan mal biriktirmez. Bir yerde karar kılmaz, sürekli dolaşır. Sufilerin yolculuklarının nihayeti kurbiyet ülkesidir. Bu yolculuk kalbin yolculuğudur. “İman edenlerin Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi? Daha önce kendilerine kitap verilip de, üzerinden uzun zaman geçen, böylece kalpleri katılaşanlar gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu fasık kimselerdir.” Hadid:16 onun kaderini aleyhine delil yapmayın. Çalışın, çabalayın. Yapışın, isteyin. Tazarru edin ağlayın. Ondan şefaat isteyin, kendinizi küçük görün. Kapıda sabit durun, kaçmayın. Bütün işler Allah’ın elindedir. İkaz eden de sakındıran da O’dur. Uyandıran da uyutanda O’dur. “ (Cilaul hatır 42. Sohbet kalp katılığı ve havf )

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs