Kadiri Yolu


Yine Abdülvahid b. Zeyd rahmetullahi aleyh şöyle anlatıyor:

“Bir gün bir maksatla yola çıkmış gidiyordum. Karşıma ehl-i kitap mensuplarının ibadethanesi çıktı. Dışardan baktığımda pencere kenarında duran rahipleri görebiliyordum.

– Ey Rahip! Diye seslendim.

İlk önce cevap vermedi. İkinci defa seslendim yine cevap vermedi. Üçüncüsünde dönüp pencereden kafasını uzattı ve şöyle konuşmaya başladı:

 – Ey yolcu! Ben rahip değilim. Çünkü gerçek rahip Allah-u Teâlâ’dan O’nun mülkünün içinde korkar, O’na kibriyasından dolayı tazim eder, verdiği musibetlere sabreder, kudretine teslim olur, heybetine boyun eğer, hesabı ve azabı hakkında tefekkür eder. Gerçek rahip gündüzleri oruçlu, geceleri namaz ile ayaktadır. Cehennemi düşünmek onu geceleri uyutmaz. Devamlı yüce olan Allah’tan günahlarının affını ister ve umar. İşte hakikisi budur. Ben ise aciz bir köpeğim. İnsanları ısırmamak için kendimi bu mabede kapatmışım.

 Bu sözleri duyunca ona dedim ki:

 – Ey Rahip! insanlar Allah Azze ve Celle’yi bildikten sonra hangi şey onları O’ndan uzaklaştırır?

 Şöyle cevap verdi:

 – Ey salih zât! İnsanları, Allah Azze ve Celle’den ancak dünya sevgisi ve güzel niyetlerle elde edilmemiş olan dünya malı uzaklaştırır. Çünkü dünya, günahların ve isyanların kaynağıdır. İşte akıllı kişi bu sevgiyi kalbinden sıyırıp atan kişidir ve bu insan, ancak günahlarından tevbe etmeye ve kendini Allah’a yaklaştıracak şeyleri işlemeye güç kuvvet bulabilir.”

 

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs