Kadiri Yolu

 

Batn-ı Nahle Seriyyesi

Batn-ı Nahle Seriyyesi

Hz. Muhammed (sav), halasının oğlu Abdullah bin Cahş’ın emrine sekiz kişi vererek Mekke taraflarına doğru gönderdi. Medine’den iki günlük uzağa gittikten sonra açıp okuması için de eline bir mektup verdi. Abdullah ibni Cahş’a bu seriyede ilk defa olarak Emirü’l Mü’minin adı verildi.

Abdullah ibni Cahş, iki günlük yol gittikten sonra mektubu açtı ve arkadaşlarına okudu. Mektupta, Resûl-i Ekrem (sav): “Ya Abdullah, arkadaşlarınla Batn-ı Nahle’ye kadar git. Kureyş kervanını takip et. Belki bize hayırlı bir haber getirirsin. Arkadaşlarından arzu etmeyen varsa geri dönsün, gitmeleri için zorlama” diyordu. 

Kimse geri dönmek istemedi. Bunun üzerine birlik Hicaz tarafına, Batn-ı Nahle’ye doğru hareket etti. Seriyedekilerden Saad bin Ebi Vakkas ile Utbe bin Gazvan, müştereken bindikleri develerini kaybettiklerinden aramaya gittiler. Diğerleri Batn-. Nahle’ye vardılar. 

Kervanla karşılaşan Seriye Saldırı kararı alması

Taif yolundan Amr bin Hadrami’nin idaresinde üzüm ve deri yüklü büyük bir kervanın gitmekte olduğunu gördüler. Kervandakiler de onları gördü. Seriye mensupları, haram aylarından Recep ayının başlarında oldukları için, kervana hücum edip etmemekte tereddüt ettiler. Aralarında kısa süren bir toplantı yaptılar. Kureyş kafilesini serbest bıraktıkları takdirde, kafile mensupları Mekke’ye varıp durumu anlatacak ve müslümanların orada ne aradıkları hususunda meraklarını çekeceklerdi. Bu ise, müslümanların aleyhinde olacağından, kervana hücum etme kararını verdiler. Ve hücum ettiler. Kervan reisi Amr bin Hadrami’yi öldürüp, iki kişi de esir aldılar. Diğerleri ise sağa-sola kaçıştılar. Kervanın bütün malları ele geçti. İslâmiyette ganimet olarak alınan ilk mallar bunlardır.

Müşrükler Medineye Haram Ayların İhlal Edilmesi Hakkında Mektup göndermesi: 

Batn-ı Nahle’deki olayı haber alan Mekkeliler, müslümanlar haram aylarını helâl kıldılar, sulh zamanı kan döküp malları ganimet olarak aldılar, diye dedikoduya başlayıp olayı etrafa duyurmaya çalıştılar. Ayrıca, Medine’ye de bu hususta bir mektup yazıp gönderdiler.

Tevbemiz Kabul oluncaya kadar yerimizden kıpırdamayacağız:

Abdullah bin Cahş, Medine’ye geldiğinde Resûl-i Ekrem (sav): “Ben size haram aylarında kital yapmanızı emretmedim” deyince, seriye mensupları, bundan çok müteessir oldular ve “Tevbemiz kabul oluncaya kadar yerimizden ayrılmayız” diye yemin ettiler. Bunun üzerine Cenab-ı hakk, onların yaptığı harekete cevaz veren: “Ya Muhammed, senden haram aylarında olan kıtalin hükmünü soruyorlar. Onlara söyle: Bu ayda kıtal bir kebiredir. Ancak, Allah yolundan sapma, Allah’a küfür ve inkâr etmek, müslümanları Kâbe’nin ziyaretinden menetmek ve ahalisini yerlerinden çıkarmak, bunlar Allah nazarında daha büyük günahtır. Fitne katlden daha kötüdür. Onların ellerinden gelse dininizden dördürünceye kadar sizinle cenge devam ederler” mealindeki Bakara Sûresi’nin 217. âyet-i kerimesini inzâl buyurdu. Bu âyet-i kerime nâzil olduktan sonra seriyede bulunanlar: “Ya Resûlüllah, bu gazamız Allah indinde makbul müdür?” diye sordular. Bunun üzerine Cenab-ı Hakk: “O kimseler ki iman ettiler ve Allah için hicret ile Allah yolunda cihad ettiler, onların rahmet-i ilahiyeyi dilemek haklarıdır. Allah mağfiret ve rahmet edicidir” mealindeki Enfal Süresi’nin 72. âyet-i kerimesini inzâl buyurdu.

Batn-ı Nahle seriyyesinde esir olarak alınan iki: 

Batn-ı Nahle seriyyesinde esir olarak alınan iki kişiye, kurtuluş fidyesi vermek şartıyla serbest bırakılacakları bildirildi. Bunlardan Hakem bin Keysan (ra), İslâm olup Medine’de kaldı. Diğeri ise, Mekke’ye dönüp kâfir olarak orada öldü. Abdullah bin Cahş seriyyesinde bulunan Vâkit bin Abdullah tarafından Amr bin Hadrami’nin öldürülmesi, ona müslümanlar içinde ilk kan döken unvanını kazandırdı.

Kaynak ; İslam Tarihi, H.ülkü

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs