Kadiri Yolu
Kuran Resulullahın Ebedi Mucizesi



Kur’an Resulullah(ﷺ)’ın Ebedi Mucizesi

Buhari, Ebu Hureyre (r.a.)’den şöyle dediğini rivayet etmiştir:

Resulullah (ﷺ):”Peygamberlerden hiçbiri yoktur ki, ona beşerin benzerine iman ettiği( Burada Kuran-ı Kerimin İcazını ifade etmek istemişlerdir.) mucizelerin misli verilmemiş olmasın. Bana verilen (mucize) ise, ancak Allah’ın bana vahyettiği (Kur’an-i Kerim dir.(Kuran dışında hiçbir kitaba mucize olma vasfı verilmemiştir.) Bundan dolayı kıyamet gününde ben, peygamberlerin en çok taraftarı bulunanı olmayı ümid ederim” buyurmuştur.”

Buhari, 9/3, Kur’an-ı Kerimin faziletleri bahsi, 1- Kuran’ın nuzülünün keyfiyeti babı Müslim, 1134, 1-İman bahsi,

Resullulah (ﷺ) en büyük mucizesi kuran kerimdir, onun içerisinde pek çok mucize mevcuttur. Bunun delili ise, onun isim, fiil ve harflerden meydana gelen bir kelam olmasına rağmen, insanlığın ona benzer her hangi bir suret getirmekten aciz olmasıdır.

Kuranda, geçmiş ve geleceğe ait gaybi olaylardan haber verir ve gelecekte ortaya çıkacak olaylar hakkında bilgiler bulunur, kainata ait sırlardan bahsetmesi gibi daha başka mucizeler de vardır. Ve o, edebi mucizeleri ile kıyametin kopacağı ana kadar Hz. Muhammed (ﷺ) Allah’ın Resulü olduğuna dair bütün yaratılmışlara delil getirmeye devam edecektir.

Peygamber (ﷺ) in büyük mucizesi Kuran Kerimin yanısıra nübüvvetine delil olarak getirilecek sayılamayacak kadar mucizeler bulunmaktadır. Bir taraftan Resulullah (ﷺ) kendi döneminde onun eliyle meydana gelen harikulade olaylar kendi döneminde ve ondan sonraki zamanlarda meydana gelen gaybi haberler ve diğer taraftan ümmetin velilerinin kerametleri de bulunmaktadır.

Tüm peygamberlerin mucizeleri ise meydana gelmesinden sonra sona ermekte, diğer ümmetlere sadece bunların haberleri ulaşmaktadır. Halbuki Kuran Kerim, Rasulullah (ﷺ) efendimizin bizatihi en büyük mucizesi olmaya devam etmekte ve kıyamete kadar asliyesini koruyarak sürüp gitmektedir.

Bunlara ilaveten Kur’an1 Kerim’de hicretten önce Mekke’de nazil olan ayetlerin muhteva, üslup ve hitap yönünden bir takım mucizevi yönleri olduğu gibi Medine’de nazil olan ayetlerin de bir takim mucizevi Güzellikleri bulunmaktadır, Aynı şekilde, bazı sürelerin iniş zamanının tayininde bir takım incelikler vardır.

” İman edenlerin, Allah’ı anmak ve vahyedilen gerçeği düşünmekten dolayı kalplerinin heyecanla ürperme zamanı gelmedi mi? Onlar daha önce kendilerine kitap verilmiş ve üzerlerinden uzun zaman geçip kalpleri katılaşmış kimseler gibi olmasınlar. Onlardan birçoğu yoldan çıkmışlardır.” Hadid: 16

Bu büyük alametleri ele almak suretiyle hem cahiliyenin kendileriyle bu ilahi davete karşı koyduğu fikirlerin tümünü tarif edebilir hem de vahy ile cahiliyye mantığı arasındaki çatışma ve mücadelenin dayandığı noktaları tarif edebiliriz. Kur’an surelerindeki Rabbani tertiple, ayet ve sureler, nüzul tertibine bağlı olmayan belli bir üsluba göre dizilmişlerdir. Gerçekten bu tertip zaman ve mekanı içine alan ebedi bir tertiptir.

Ayetlerin inişteki dizilişlerine gelince, bununla ilk nesil gözetilmiştir. Mevcud tertip ise teşriin tamamlanmasından sonra insanlığın ihtiyaçlarına cevap verecek ayrı bir şekilde yapılmıştır. Halihazırda vahyin birinci ve ikinci merhalesinde nazil olan ayetleri tanımak için Kur’an okuyan bir kimse, Mekki ve Medeni ayetleri tanımada hataya düşmeyecektir.

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs