Zikir, ibadetlere ve Kuranı Kerim’de isim olarak çok geniş bir anlamda kullanılmış olsa da netice olarak da Allah’ı anmak, hatırlamak, gaflet halinde olmamaktır. Arap lügatinde anmak, hatırlamak, öğüt, gaflet halinde ve unutma halinde olmamak demektir. Sufilerde, yüce Allah’ın isimlerini ve unvanlarının teker teker veya birkaçının bir arada tekrar edilmesinden ibarettir.
“Ey iman edenler Allah’ı çok çok zikrediniz ve onu sabah akşam tesbih ediniz.” Ahzap 41-42
Zikir Nedir:
Zikir Allah’ın zikredilmesi anılması unutulmaması ve Allah’tan gafil olunmaması demektir. Zikir zamanın her diliminde yapılabilir: “Onlar ayakta iken otururken yatarken rablerini zikrederler, göklerin ve yerin yaratılışı hakkında inceden inceye düşünürler ve; Ey Rabbimiz sen bunları boşuna yaratmadın. Sen pak ve münezzehsin bizi ateşin azabından koru derler.” Ali İmran 191 zaman itibarıyla zikir bir tahdit getirilmemiştir.
Zikir Bazı İsimlerin Tekrarlanması İle Yapılır
Sufilerde, yüce Allah’ın isimlerini ve unvanlarının teker teker veya birkaçının bir arada tekrar edilmesinden ibarettir. Anlam ifade etmeyen zikirle sufinin ne işi olabilir. Bizim dilimizde ayetlerden çıkan Resulullah sav ifade ettiği tekbir, hamd, tehlil, tenzih eden kelimelerden oluşan zikirlerle Rabbimiz anılmalıdır. Buda mürşit tarafından müridana telkin edilir. Bolca Allah ismi veya Rahman ismi esmaül hüsnada geçen isimlerin okunması söylenmesi aşk üzere olursa bu güzeldir.
Kurandan Ayetlerle Zikir Anlamı:
Allah’u Teala kitabı mübine zikir ismini vermektedir.
Zikrin Emredilmesi ve Miktarı
Bu ayetler, Müslümanlara Allah'ı çokça zikretme emrini vermektedir.
"Ey iman edenler! Allah'ı çokça zikredin. Ve O'nu sabah akşam tesbih edin." Ahzâb Suresi, 41-42. Ayet:
"(...) namaz kılındıktan sonra yeryüzüne dağılın ve Allah'ın lütfundan isteyin. Allah'ı çokça zikredin ki kurtuluşa eresiniz." Cum'a Suresi, 10. Ayet:
"Öyleyse siz beni zikredin ki ben de sizi zikredeyim. Bana şükredin, nankörlük etmeyin." Bakara Suresi, 152. Ayet (En meşhurlarından)
"Rabbini, içinden, yalvararak ve korkarak, yüksek olmayan bir sesle, sabah ve akşam zikret. Sakın gâfillerden olma." A'râf Suresi, 205. Ayet
“Doğrusu zikri Biz indirdik ve koruyucusuda biziz.” Hicr 9
“Aşırı giden kimselersiniz diye sizi zikirle uyarmaktan vazmı geçelim?” Zuhruf 5
“Bu bir zikirdir ve apaçık Kuran’dır.” Yasin 69
Görüldüğü gibi zikir burada indirilen kitap manasında kullanılmıştır. Yine zikir başlı başına bir ibadet çeşidi olarakta ifade edilmektedir. Allah cc.’nin yapılmasını istediği bir emridir bunu birkaç ayetle görelim:
Zikir ve Kalbin Huzuru
Bu ayet, zikrin kalpler üzerindeki sakinleştirici etkisini vurgular.
"Onlar, iman edenler ve kalpleri Allah'ın zikriyle huzura kavuşanlardır. Bilesiniz ki, kalpler ancak Allah'ın zikriyle huzur bulur." Ra'd Suresi, 28. Ayet
Zikri Unutanlara Dair Uyarılar
Bu ayetler, Allah'ı anmaktan yüz çevirenlerin durumunu ve sonucunu belirtir.
“Benim zikrimden yüz çeviren bilsin ki, onun dar bir geçimi olur ve kıyamet günü de onu kör olarak haşrederiz.” Taha 124
“Ey iman edenler sizi ne mallarınız ne evlatlarınız Allah’ın zikrinden alıkoymasın. Kim böyle yaparsa işte onlar hüsrana uğrayanların ta kendisidir.” Münafikun 9
” Öyle erler vardır ki, onları ne ticaret ne bir alışveriş Allah’ı zikretmekten, dosdoğru Namaz kılmaktan zekatı vermekten alıkoymaz onlar kalplerin ve gözlerin dehşete döneceği günden korkarlar.” Nur suresi 37
Namaz ve Hac Gibi İbadetlerde Zikir
Namaz, Hac ve Cihad gibi büyük ibadetlerin ana gayesinin zikir olduğu vurgulanır.
"(...) Namazı dosdoğru kıl. Şüphesiz namaz, kötülükten ve çirkin işlerden alıkoyar. Allah'ı anmak (zikir) ise elbette en büyük (ibadet)dir. Allah yaptıklarınızı bilir."Ankebût Suresi, 45. Ayet (Namaz)
"Hac ibadetlerinizi bitirince, eskiden atalarınızı andığınız gibi, hatta daha kuvvetli bir anışla (şiddetli bir zikirle) Allah'ı zikredin." Bakara Suresi, 200. Ayet (Hac)
Kur'an'da zikir; sadece dille Allah, Allah demek değil, aynı zamanda Namaz kılmak, Kur'an okumak, Allah'ın emir ve yasaklarını düşünmek, şükretmek ve kalbin daima O'nun huzurunda olduğunun bilincinde olmaktır.
Zikir Rivayetlerde Nasıl Geçmektedir:
Zikirle ilgili birkaç hadisi Şerif’te verelim:
Abdullah b. Büsr’den rivayet olunduğuna göre bir adam, Ey Allah’ın resulü, İslam’ın prensipleri bana pek fazladır bana öyle bir şey söyle ki onu yaptığımda hepsinin sevabını elde edeyim dedi. Nebi Sav şöyle buyurdu zikrullah’ın rutubeti dilinden eksik olmasın. Tirmizi
Allah'ı Çok Zikredenler:
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Müferridûn (tek başına kalanlar) öne geçtiler." Ashab: 'Müferridûn kimlerdir, ey Allah'ın Resulü?' diye sordu. Resûlullah (s.a.v.): "Allah'ı çokça zikreden erkekler ve kadınlardır," buyurdu. (Müslim, Zikr, 4; Tirmizî, Deavât, 4)
Allah'ı Zikreden ve Etmeyenin Farkı:
"Rabbini zikredenle zikretmeyenin misali, diri ile ölü gibidir." (Buhârî, Deavât, 66; Müslim, Müsâfirîn, 210)
Zikrin En Hayırlı Amel Oluşu:
Bir defasında Hz. Peygamber (sav) amellerinizin en hayırlısını, Melikiniz olan Rabbiniz katında en temiz olanını, derecenizi en çok yükseltenini, altın ve gümüş infaktan, düşmanla yaka paça mücahede ederek sizin düşmanı, düşmanın da sizi öldürmesinden daha faziletli olan şeyin ne olduğunu haber vereyim mi? dediğinde ashap; “O nedir ya resulallah?” demiş, Efendimiz de Allah teâlâ’yı zikirdir buyurmuştur. (Tirmizi, Deavat, 6; İbni Mace, Edep, 53.)
Zikir Meclisleri:
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "Bir cemaat oturup Allah'ı zikrederse, melekler onları kuşatır, rahmet onları kaplar, üzerlerine sekînet (huzur ve sükûnet) iner ve Allah onları kendi nezdindekiler arasında anar." (Müslim, Zikr, 25; Tirmizî, Deavât, 7)
Korunma Kalkanı Olarak Zikir:
Resûlullah (s.a.v.) buyurdu ki: "Bir kimse: 'Lâ ilâhe illallâhu vahdehû lâ şerîke leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ve hüve alâ külli şey'in kadîr,' derse, o kimse için on köle âzad etmiş gibi olur, kendisine yüz hasene yazılır, yüz seyyiesi (günahı) silinir ve o gün akşamlayıncaya kadar şeytandan korunmuş olur..." (Buhârî, Deavât, 64; Müslim, Zikr, 28)
En Değerli Zikirler (Ezkâr)
Peygamberimiz (s.a.v.), bazı kısa ve öz zikirlerin (tesbihlerin) Allah katındaki ağırlığını ve değerini özellikle vurgulamıştır.
Tartıda Ağır Gelen İki Kelime:
Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurdu: "İki kelime vardır ki, dilde hafiftirler, mîzanda ağırdırlar ve Rahmân katında sevilirler: Sübhânallâhi ve bi-hamdihî, Sübhânallâhi'l-Azîm (Allah'ı hamdiyle tesbih ederim, Yüce Allah'ı tesbih ederim)." (Buhârî, Deavât, 65; Müslim, Zikr, 31)Dört Kelimenin Üstünlüğü:
Ebu Musa (Ra)’dan rivayet olunduğuna göre Nebî (sav) şöyle buyurmuştur: “Rabbini zikreden kişi ile Rabbini zikretmeyen kişi diriyle ölünün benzeridir.” Buhari
Resulullah (Sav) efendimiz buyurdular: “Cennet bahçelerine uğradığınızda oradan otlayınız sahabeler “nedir cennet bahçeleri ey Allah’ın resulü” denediler. Resulullah (sav) zikir halkalarıdır buyurdular.” Tirmizi
Resulullah (Sav) buyurdular: “Allah’ı zikretmeye öyle çoğaltırız ki ta ki Mecnun deyinceye kadar. Müsned
Bu hadisler, zikrin bir mümin hayatındaki hayati rolünü, manevi korumasını ve ahiretteki büyük mükâfatını açıkça ortaya koymaktadır. Bu konuyla ilgili birçok hadisi şerif vardır. Zikir çeşitli anlamlarda kullanılmıştır. Ayeti kerimeler ve hadis-i şeriflerden de bu anlaşılmaktadır. Mana itibariyle tam karşılığı Allah’ın adının zikredilmesi tam olarak zikri mana itibarıyla karşılamaktadır.

إرسال تعليق
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...