Kadiri Yolu

 

Allah’ı Yardıma Çağırmakla (Dua) Hakkında Ayetler

Allah’ı Yardıma Çağırmakla (Dua) Hakkında Ayetler

Sadece yaşadığımız sıkıntılardan kurtulmak için mi Allah’ı yardıma çağırmak gerekir. Yoksa her anınızda O’nun yardımına ihtiyaçlı olduğumuzu bilmemiz mi gerekir. O’nu nasıl yardıma çağırmalıyız.

Allah’ı yardıma çağırmak, Varlıklar alemi ve kainatı yaratan ona nizam koyan, hiçbir şeyin birbirine ters düşmediği bir sistemi ol deyince yaratan Rabbine sığınmaktır. İnsan ihmalkardır, unutkandır yaptığı zalimliklerle kendini aşağıların aşağısına indiren, en güzel şekilde yaratılan bir varlıktır. Bunu unutmamak için Allah’ı yardıma çağırmak (dua) bir ilaçtır.

Allah’ı yardıma çağırmanın karşılığı duadır. Dua kişinin kendini bir şey sanmasından ve kendine bir değer biçmekten vazgeçip, Mutlak kudretin karşısında boyun eğip, O’nun adalet ve merhametine sığınmaktır.

Allah’ı yardıma çağırmak (Dua), yanlışlıklarınızın tamama ermesi için, yapılan bir ikmal veya tamamlayıcı kapı değildir. Allah kullarının her istediklerini yerine getirmeyeceğini ayetlerde bildirir. Allah’ın emirlerine ters düşen hareket ve söylevlerde bulunanların kimlikleri ne olursa olsun bu fark etmez. İnsan sorumluluklarını bilmeli onun sorumluluklarını yerine getirmeli ki, istediği neticeyi engelleyecek gelişmelerden kurtulmak için Allah’ı yardıma çağırabilsin. Kur’an-ı Kerim’de Allah’tan yardım dilemekle nasıl dua örnekleri ile bize sunulmuş araştırmalı ve okumalıyız. Dünyevi haz, mal, menfaat talep etmek olarak değil, Kur’an’da Allah’ı çağırmak (dua) bağışlanma talebi, Hidayet isteği ve Allah yolunda yardım isteme şeklinde görülmektedir.

Dua kalıp olmamalı, kişinin gönül iklimindeki aşkın, ilmin ve hissiyatlarının dışa vuruşu olmalı dua. Peygamber Efendimiz ve Kur’an’ın çizgisinde ve atmosferinde yapılan dualarımızın makbul olacaktır. Allah duaları işitendir duaların karşılığını verendir en güzel isimlerle ona yalvarıp dua edin ki Allah dualarınızı kabul etsin ve size bir çıkış yolu versin. Kur’an-ı Kerim’de Allah’ı yadıma çağırmanın örneklerini, bizim düşüncelerimize, gönlümüze tesir edecek bazı örnekleri birlikte okuyalım isterseniz…

Kur’an-ı Kerim’de Allah’ı Yardıma Çağırmakla İlgili Ayetler 

Bismillâhirrahmânirrahîm.

Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla. Hamd (övme ve övülme), âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur. O, rahmandır ve rahîmdir. Ceza gününün malikidir. (Rabbimiz!) Ancak sana kulluk ederiz ve yalnız senden medet umarız. Bize doğru yolu göster. Kendilerine lütuf ve ikramda bulunduğun kimselerin yolunu; gazaba uğramışların ve sapmışların yolunu değil!” Fatiha Suresi: 1-7. Ayetler


“Sabır ve namaz ile Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz o (sabır ve namaz), Allah’a saygıdan kalbi ürperenler dışında herkese zor ve ağır gelen bir görevdir.” Bakara:45

 

“Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.” Bakara:153

 

“Kullarım, beni senden sorarlarsa, (bilsinler ki), gerçekten ben (onlara çok) yakınım. Bana dua edince, dua edenin duasına cevap veririm. O hâlde, doğru yolu bulmaları için benim davetime uysunlar, bana iman etsinler.” Bakara:186

 

“Rabbimiz! Bize dünyada iyiyi, ahirette de iyiyi ver, bizi ateşin azabından koru” diyenler vardır.” Bakara:201


“Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler. “Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru” derler. Rabbimiz! Sen kimi cehennem ateşine sokarsan, onu rezil etmişsindir. Zalimlerin hiç yardımcıları yoktur. Rabbimiz! Biz, ‘Rabbinize iman edin’ diye imana çağıran bir davetçi işittik, hemen iman ettik. Rabbimiz! Günahlarımızı bağışla. Kötülüklerimizi ört. Canımızı iyilerle beraber al. Rabbimiz! Peygamberlerin aracılığı ile bize va’dettiklerini ver bize. Kıyamet günü bizi rezil etme. Şüphesiz sen, va’dinden dönmezsin. Rableri, onlara şu karşılığı verdi: “Ben, erkek olsun, kadın olsun, sizden hiçbir çalışanın amelini zayi etmeyeceğim. Sizler birbirinizdensiniz. Hicret edenler, yurtlarından çıkarılanlar, yolumda eziyet görenler, savaşanlar ve öldürülenlerin de andolsun, günahlarını elbette örteceğim. Allah katından bir mükâfat olmak üzere, onları içinden ırmaklar akan cennetlere koyacağım. Mükâfatın en güzeli Allah katındadır.” Al-i İmran:191-195. Ayetler

 

“Rabbimiz! Senin indirdiğine iman ettik ve Peygamber’e uyduk. Artık bizi (hakikate) şahitlik edenlerle beraber yaz.” Al-i İmran: 53

 

“Rabbimiz! Bizi doğru yola erdirdikten sonra kalplerimizi eğriltme, katından bize rahmet bağışla; şüphesiz Sen sonsuz bağışta bulunansın. Rabbimiz! Şüphesiz sen, hakkında şüphe olmayan bir günde insanları toplayacaksın. Şüphesiz Allah va’dinden dönmez.” Al-i İmran: 8-9 Ayetler


“Mûsâ, kavminden, belirlediğimiz yere gitmek için yetmiş adam seçti. Onları sarsıntı yakalayınca (bayıldılar). Mûsâ, “Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de bundan önce helâk ederdin. Şimdi içimizden birtakım beyinsizlerin işledikleri günah sebebiyle bizi helâk mı edeceksin? Bu, sırf senin bir imtihanındır. Onunla dilediğin kimseyi saptırırsın, dilediğini de doğruya iletirsin. Sen, bizim velimizsin. Artık bizi bağışla ve bize acı. Sen, bağışlayanların en hayırlısısın” dedi. Bizim için bu dünyada da bir iyilik yaz, ahirette de. Çünkü biz sana varan doğru yola yöneldik.” Allah, şöyle dedi: “Azabım var ya, dilediğim kimseyi ona uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kapsamıştır. Onu, bana karşı gelmekten sakınanlara, zekâtı verenlere ve ayetlerimize inananlara yazacağım.” A’raf:155-156 Ayetler


“Onlar için ister bağışlanma dile, ister dileme (fark etmez.) Onlar için yetmiş kez bağışlanma dilesen de, Allah onları asla affetmeyecektir. Bu, onların Allah ve Resûlünü inkâr etmiş olmaları sebebiyledir. Allah, fasık topluluğu doğru yola iletmez.” Tevbe :80


“Nuh Rabbine dua edip dedi ki: «Ey Rabbim! Şüphesiz oğlum da ailemdendir. Senin vâdin ise elbette haktır. Sen hakimler hakimisin. Allah, “Ey Nûh! O, asla senin ailenden değildir. Onun yaptığı, iyi olmayan bir iştir. O hâlde, hakkında hiçbir bilgin olmayan şeyi benden isteme. Ben, sana cahillerden olmamanı öğütlerim” dedi. Nûh, “Rabbim! Şüphesiz ben senden hakkında bilgim olmayan şeyi istemekten sana sığınırım. Eğer beni bağışlamaz ve bana acımazsan, şüphesiz ziyana uğrayanlardan olurum” dedi.” Hud :45-47. Ayetler


“Hamd, iyice yaşlanmış iken bana İsmail’i ve İshak’ı veren Allah’a mahsustur. Şüphesiz Rabbim duayı işitendir. Rabbim! Beni namaza devam eden bir kimse eyle. Soyumdan da böyle kimseler yarat. Rabbimiz! Duamı kabul eyle. Rabbimiz! Hesap görülecek günde, beni, ana-babamı ve inananları bağışla.” İbrahim:39-41. Ayetler


“De ki: “Rabbim! (Gireceğim yere) doğruluk ve esenlik içinde girmemi sağla. (Çıkacağım yerden de) beni doğruluk ve esenlik içinde çıkar. Katından bana yardımcı bir kuvvet ver.” İsra: 80


“(Peygamber), “Ey Rabbim! Hak ile hüküm ver. Bizim Rabbimiz, sizin nitelemelerinize karşı yardımı istenecek olan Rahmân’dır” dedi.” Enbiya: 112


“De ki: “Rabbim! Bağışla, merhamet et. Çünkü sen merhamet edenlerin en hayırlısısın!” Mü’minun: 118


“Onlar, “Ey Rabbimiz! Eşlerimizi ve çocuklarımızı bize göz aydınlığı kıl ve bizi Allah’a karşı gelmekten sakınanlara önder eyle” diyenlerdir.” Furkan: 74

“(Ey Muhammed!) De ki: “Duanız olmasa, Rabbim size ne diye değer versin! Siz yalanladınız. Öyle ise azap yakanızı bırakmayacak.” Furkan: 77


“Arş’ı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tespih ederler, O’na inanırlar ve inananlar için (şöyle diyerek) bağışlanma dilerler: “Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır. O hâlde tövbe eden ve senin yoluna uyanları bağışla ve onları cehennem azabından koru. Ey Rabbimiz! Onları da, onların babalarından, eşlerinden ve soylarından iyi olanları da, kendilerine vaad ettiğin Adn cennetlerine koy. Şüphesiz sen mutlak güç sahibisin, hüküm ve hikmet sahibisin. Bir de onları, her türlü kötülüklerden koru. O gün sen kimi kötülüklerden korursan muhakkak ki onu rahmetine mazhar etmiş olursun. Bu en büyük kurtuluştur.” Mu’min: 7-9. Ayetler

“Rabbiniz şöyle dedi: “Bana dua edin, duanıza cevap vereyim. Bana kulluk etmeyi kibirlerine yediremeyenler aşağılanmış bir hâlde cehenneme gireceklerdir.” Mu’min: 60


“Onlardan sonra gelenler ise şöyle derler: “Ey Rabbimiz! Bizi ve bizden önce iman etmiş olan kardeşlerimizi bağışla. Kalplerimizde, iman edenlere karşı hiçbir kin tutturma! Ey Rabbimiz! Şüphesiz sen çok esirgeyicisin, çok merhametlisin.” Haşr: 10


“De ki: Yarattığı şeylerin şerrinden, karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden, düğümlere üfürüp büyü yapan üfürükçülerin şerrinden ve kıskandığı vakit kıskanç kişinin şerrinden sabahın Rabbine sığınırım!” Felak Suresi: 1-5. Ayetler


 De ki: İnsanların kalplerine vesvese sokan, (insan Allah’ı andığında) pusuya çekilen cin ve insan şeytanının şerrinden insanların Rabbine, insanların Melikine (mutlak sahip ve hakimine) insanların İlâhına sığınırım!” Nâs Suresi: 1-6. Ayetler


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs