Kadiri Yolu

 

Zamanın Değerinin Bilinmesi

Zamanın Değerinin Bilinmesi  

İslami kimliğe sahip bir mü’min için zaman, hayat sermayesidir; geri dönüşü yoktur ve her anı eksilmekte ve her anından insan hesaba çekilecektir. Bu nedenle insan zamanın iyi değerlendirilmesini, Kur’an’ın ve sünnetin ortaya koyduğu ölçülerle yapabilir. Zamanla ilgili şimdi hem tasavvufi, hem fıkhî, hem ahlakî bir dille özetleyelim dilerseniz:


Zaman İnsana verilmiş bir emanettir

Allah insana zamanı emanet olarak vermiştir. O vakit dolunca onu alacaktır. İnsan bu vakti iyi kullanmasını bilmeli, yoksa hüsrana uğrayanlardan olur.

“Asra yemin olsun ki, insan hüsrandadır.” (Asr 1-2) Bu ayet, zamanı boş geçirenin zararda olduğunu bildirir. Tasavvufta denir ki: “Zaman, Allah’ın verdiği nefes o nefes onunla olmak içindir; onu gafletle tüketmek, ilahi tecelliyi kaçırmaktır.”


Zamanın en değerli kısmı, Allah ile olandır

Zikir, ibadet, Kur’an tilaveti, dua ve tefekkür… Büyüklerden biri şöyle der: “Kalbini Mevlaya bağlayan kimse, dakikaları altına dönüştürür.” Bu dakikalar yalnızca ibadetten ibaret değildir: İlim öğrenmek, İyiliği yaymak, Faydalı iş üretmek, İnsanlara hizmet etmek. Bunların hepsi Allah yolunda geçirilen zamandır.


İlimle geçirilen zaman bereketlidir

İslami kimliğe sahip birinin hayatında ilim, öğrenme ve düşünme sürekli bulunmalıdır. Hz. Ali (r.a.) der ki:  “İlim öğrenmek için harcanan zaman, nafile ibadetten daha hayırlıdır.”


İnsan ilişkilerine ayırılan zaman

Aileye, ana-babaya, evlatlara, ümmete, komşuya ayrılan zaman da ibadettir. Peygamber Efendimiz (sav) buyurur: “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır.” Zamanı sadece bireysel arınma için değil; toplumda iyiliğin yayılması için de kullanmak gerekir.


Vakit planlı ve disiplinli olmalıdır (İslam’da vakit bilinci)

Namaz vakitleri, Gündelik işler, İbadet, Dinlenme, Sosyal sorumluluk, Okuma ve öğrenmek gibi. İslami zaman anlayışı dağınık değil düzenlidir. Büyüklerden biri şöyle der: “Vakti olmayanın bereketi olmaz.”


Zaman İsraf edilmemelidir (vakit israfı = ömür israfı)

Gereksiz sosyal medya, Dedikodu, Boş (Geyik Muhabbeti) sohbet, Faydasız tartışmalar, Nefsani uğraşlar. Bunlar zamanı boşa harcar. İmam-ı Rabbânî Hazretleri buyurur: “Gaflette geçen bir an, zikirsiz geçen bir ömür gibidir.”


Dünya işleri ile ahiret işleri dengede olmalıdır

İslami kimliğe sahip kişi sadece namaz kılan bir ibadet adamı değil; Çalışan, Üreten, Ticaret yapan, Ailesine bakan, Cemiyete faydalı olandır. İmam Gazali der ki: “Dünya ziraat yurdudur; burada eken ahirette biçer.”


Her günün muhasebesi yapılmalıdır

Her Müslümanın akşam kendine sorması gerekir: Bugün Allah için ne yaptım? Kime iyilik ettim? Hangi günahımdan tövbe ettim? Hangi ilmi öğrendim? Neyi boşuna harcadım? Hz. Ömer (r.a.): “Hesaba çekilmeden önce nefsinizi hesaba çekin.”


İslami kimlik, zamanı sadece kronolojik bir akış olarak değil, ibadete, iyiliğe, ilme, hizmete, tefekküre, edebe, kulluğa dönüştürme çabasıdır. Zamanı Allah’ın razı olacağı işlerle dolduran kimse, dünya hayatını da ahireti de güzelleştirir.

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar