Kadiri Yolu

 

Cinsel Arzuları Bastırma İstimna

Seyr-i Sülûk eden bir sâlikin (manevi yolcunun) zinadan kaçınmak amacıyla istimna (mastürbasyon) yapıp yapamayacağı meselesi, fıkıh (İslam Hukuku) ve tasavvuf disiplinlerinin kesişim noktasında yer alır.

Bu konudaki genel İslami hüküm ve sâlik için tavsiye edilen manevi tavırları şu şekildedir:


Fıkhî Hüküm: İstimnanın Durumu

İstimna (mastürbasyon), Hanefî ve Şâfiî mezheplerine göre genellikle haram veya tahrimen mekruh (harama yakın mekruh) kabul edilir. Ancak, bu hükme bir istisna getirilmiştir ki, bu durum sâlikin sorusuna cevap teşkil eder:

  • Zina Tehlikesi Durumunda İstimna: Fakihlerin (hukukçuların) çoğu, özellikle Hanefî mezhebinde, bir kimsenin zina etme tehlikesiyle karşı karşıya kalması (zinaya düşmekten korkması) ve kendini haramdan koruyacak başka bir yol bulamaması durumunda, daha büyük bir haramdan kaçınmak amacıyla istimnanın caiz (izinli) veya daha az günah olacağı yönünde fetva vermiştir.

    • Bu, "iki şerden daha hafif olanı tercih etmek" (ehven-i şerreyn) ilkesine dayanır. Zina, İslâm'da büyük günahlardan (kebâir) sayıldığı için, zinadan kaçınmak amacıyla istimnaya müsaade edilebilir.

Salikin Manevi Tavrı ve Tasavvufi Tavsiye

Seyr-i Sülûk eden bir sâlik için temel hedef, nefsini tamamen disiplin altına almaktır. Bu nedenle, mürşidler bu konuda fıkhî ruhsattan ziyade, nefs terbiyesine odaklanmayı tavsiye ederler:

A. Ruhu Satın Alma (Evlilik)

Sâlikin şehvetini helal yoldan gidermesi için öncelikli ve en kuvvetli tavsiye evliliktir. Evlilik, sâlikin şehvetini helal daireye alarak manevi yolculuğuna devam etmesini sağlar ve Hz. Peygamber'in (s.a.s.) sünnetidir.

  • Evlilik ve Manevi Yükseliş: Helal dairede cinsel hayat, büyük mutasavvıfların da tavsiye ettiği gibi, ruhani terakkiye engel teşkil etmez, aksine haramdan koruduğu için destekler.

B. Sabır ve Oruç (Riyâzet)

Sâlik, cinsel arzuları bastırmak için fıkhî ruhsata başvurmadan önce nefs terbiyesi metotlarını uygulamalıdır.

  • Oruç Tavsiyesi: Hz. Peygamber (s.a.s.), evlenmeye gücü yetmeyen gençlere orucu tavsiye etmiştir:
    "Ey gençler topluluğu! Kimin evlenmeye gücü yeterse evlensin. Çünkü evlenmek, gözü (haramdan) daha çok korur ve iffeti daha çok sağlar. Kimin gücü yetmezse, oruç tutsun. Zira oruç, şehveti kıran bir kalkandır." (Buhârî, Savm, 10; Müslim, Nikâh, 1)

  • Zikir ve Meşguliyet: Cinsel enerjiyi zikir, tefekkür, ilim ve hizmet gibi manevi faaliyetlere yönlendirmek (enerjinin yüceltilmesi) sâlikin esas görevidir.


Bir sâlik için kural şudur:

  1. Zinaya Düşme Korkusu Olmadıkça: İstimna, fıkhen mekruh veya haram olduğu için kesinlikle terk edilmelidir.

  2. Zinaya Düşme Tehlikesi Varken: Eğer sâlik, nefsini zikir, oruç ve sabırla dizginleyemiyor ve zinaya düşme tehlikesi kesinlik kazanmışsa, daha büyük günah olan zinadan kaçınmak için istimna bir ruhsat (izin) olarak görülebilir. Bu, zaruret halidir ve fıkhî bir kurtuluş yoludur, ancak manevi yolculukta ideal bir durum değildir.

Sâlikin ana gayesi, nefsini bu tür zorunlu ruhsatlara ihtiyaç duymayacak derecede terbiye etmektir.



Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar