Mürşid İle Konuşmak

 

Mürşid İle Konuşmak 

 

Bir ihvanımız bundan önce başka bir tarikatta intisaplı olduğunu, o zaman biz şeyhimizle hiç konuşamazdık sizin ise telefon açıp kendisi ile konuşup hal ve hatır sormanız sorunlarınızı kendisine ifade ettiğimizi müşahade edince çok şaşırmış ve bu nasıl olur demişti.

 

Şunu iyi bilmemiz gerekir şeyhe edebimiz sağlam olmalıdır. Bu hal bizim Allah’a karşı daima ahlaklı doğruluk ve sıdk üzere yürümemize vesile olur. Sağlam bir edep üzere olmayan buna güç yetiremez. Mürşidin manevi halinde görülecek güzel haller, sözler, ondan gelen manevi kokular dahi sağlam edep üzere olmazsa mürid farkına varamaz.

 

Mürşid bizden bazı şeyler isteyebilir, bize bazı şeyleri yasaklayabilir. Mürşidin sizin üzerinizde yine sizin için alıştırma yapmanızı sağlar. Allah kulunun hangi fiillerinden razı olacağı kitabında belirtmiş ve Resulü ile de tatbiki olarak müminlere göstermiştir. Mürşitte aynı şekilde bu görevi müridin haline göre tasarruf ederek yapar. Mürid bu duruma rıza gösterme üzere olmalıdır.

*-*

Mürid şeyhinin kendisi hakkındaki fiillerinden razı olmaz ise sonunda yukarıda bahsedilen Rıza haline ulaşamaz. Şeyhine sabredemeyen Allah’ın edebine sabredemez. Şimdi Mürşid demek ki, müridinin halini gözlemleyip, onunla ilgilenmesi için onun haline vakıf olacak daimi görüşme halinde olmasını gerektirir. Şeyh ona vereceği talimler sayesinde Cenabı Hak karşısında edepsizlik halinden kurtulur. Bu hem Müridin hem de şeyhinin hoşuna gidecektir.

 

Bunun tersini düşünecek olursak mürid ders almış ve hiçbir şekilde şeyhine ulaşamıyor, onunla konuşamıyor, halini geliştirecek imkanlardan ve talimlerden uzak kalıp şeyhinden istifade edemiyor. Bu şekilde seyr-i Sulük zordur.  

 

Hedef şeyhin terbiyesinden ve eğitiminden geçmektir. Gaye posta ulaşmak değil, dosta ulaşmaktır. Veya farklı emeller içerisinde olanlarla birlikte aynı yapının içinde bir yer tutmak değildir. Hedef seyri sulükla, Allah’a yakınlıktır. Bu da büyüklerin halleriyle hallenmek olur.

 

Bir gece hazret İbrahim b. Ethem ayağını uzatarak yatmış gece kalbine: “Meliklerin huzurunda bu ne hal!” diye bir nida düşmüş. Ondan sonra ölünceye kadar ayaklarını uzatarak yatmamıştır.  

 

Bu haller okunup taklit edilmeye çalışılması ve şeyhinden sadır olacak güzel haller ve edepleri görüp onun sohbetinden istifade ederek gönül kulağı ile dinledikçe mürid edep üzere yetişecektir. Velev ki şeyhi bulunduğu beldede değilse belirli aralıklarla onu ziyarete gitmeli ve şeyhinin tavsiyelerine sıkıca sarılmalıdır. Ara ara izin verilmiş ise günümüz şartlarında telefonla şeyhinin hatırını sormalı ve nasihatlarına da açık olmalıdır. 

MEK