Kadiri Yolu

 

Yüksek Ruhlu İnsanlar

Yüksek Ruhlu İnsanlar

Alimin ilmi kapıya gelebilmek içindir. Onlar kapıyı gösterdiler. Hikmet sahibi velilerin hali ise kapının arkasında başlar ve oradan yol alırlar. Hikmet sahibinin kalbi incedir. Alimlerin sözleri avama şifadır. Ehli Hikmet’in sözü ise ölü kalbi diriltir.

İlim sahibi anlatır şu altın, şu Gümüş, Bu da Bakırdır. Bunları şu oranlarda karıştırırsan ayarlı altın olur. Zanaat sahibi bir ustanın  Hikmetle yoğrulmuş ellerinde bu ham altın potada eritilir ve Nakışlanır ise hakikatli bir eser olur buda mücevherdir paha biçilmez. Biri anlatır biri ilmek ilmek işler.

Bir Örnek Verelim

İmam Ahmed b. Hanbel, Muhammet Şafii ile bir yerde namazların kazası mevzusunu konuşmakta iken yanlarına bir veli çoban gelmiş ve İmam Ahmed b. Hanbel, İmam Şafii’den o çobanı imtihan etmek için müsaade istemiş O’da bunu boş karşılamış ve çobanın kalbine dokunmayı ona layık görmemiş iken İmam Ahmed b. Hanbel buna rağmen o çobana sormuş: “ Ne dersin bir mü’min hakkında ki bir vakit namazını eda edememiş olsa ve beş vakit namazdan hangisini eda edeceğini de unutsa o kimse hangi vakti kaza edecektir?”  Bunun üzerine Çoban hemen ona dikkatle bakıp: “ O kimse gaflette kalmıştır ona 5 vakiti de kaza etmesi lazım gelmiştir.” deyince, İmam Ahmet cevabın azametinden kendinden geçmiş ve düşüp bayılmıştır. Çoban da kalkıp yoluna devam etmiş imam ayrıldığında çobanın o cevabını çok güzel bulmuş ve dehşetinden şaşıp kalmıştır. Velilerin çobanı böyle ise gerisinden gelecek hikmetli sözleri siz düşünün bu konu ile ilgi bir olayı daha akdaralım inş:

İkinci Örnek 

Hazret-i Ömerʼin oğlu Abdullah -radıyallâhu anhumâ-, arkadaşlarıyla birlikte Medîne civârında bir yere çıkmıştı. Onun için bir sofra kurdular. Bu sırada yanlarına bir koyun çobanı uğradı ve selâm verdi. Abdullah ibn-i Ömer:

“–Gel ey çoban, sofraya buyur.” dedi. Çoban:

“–Ben oruçluyum.” cevâbını verdi. İbn-i Ömer:

“–Bu şiddetli sıcakta oruç mu tutuyorsun, bir de bu hâlde koyun güdüyorsun?” dedi.

Daha sonra çobanın kalbî seviyesini anlamak için:

“–Şu sürüden bize bir koyun satsan, parasını sana ödesek, etinden de iftar edeceğin kadarını sana versek olmaz mı?” teklifinde bulundu. Çoban:

“–Sürü benim değil, bu koyunlar efendimindir.” cevâbını verdi.

İbn-i Ömer -radıyallâhu anh- yine çobanı denemek için:

“–Kayboldu dersin, efendin nereden bilecek ki?” deyince, çoban derhâl ondan yüzünü çevirdi ve parmağını semâya kaldırarak:

“–Allah nerede?!” dedi.

İbn-i Ömer -radıyallâhu anh-, çobanın bu ihsan ve murâkabe şuurundan çok duygulandı. Bu düşünceler içinde, bir müddet kendi kendine; “Çoban dedi ki: Allah nerede? Çoban dedi ki: Allah nerede?” deyip durdu.

Medîne’ye vardığında da, ilk iş olarak çobanın efendisine bir elçi gönderip sürüyü ve çobanı satın aldı. Çobanı âzâd ettikten sonra sürüyü de ona bağışladı. (İbn-i Esîr, Üsdü’l-Gâbe, III, 341)

 *-*

Alim ilmi ile kalbini mülahaza eder. Veliler ise kendilerini unutup Hikmetle hep Mevlayı mülahaza ederler. Alimlerin Hikmet ehline ihtiyacı çoktur. Hikmet Ehlinin alimlere ihtiyacı yoktur. Hz Musa’yı Hz Hızır (as) kabul etmek istememiştir. Bana dayanamazsın demiştir. Avam edebi alimlerden alır. Alimler ise hikmet sahibinden terbiye alır. Hikmet sahipleri ne dedi rahmandandır.

Aşk ehlini bulunduğunuzda O’nun gönülden diline dökülen Hikmet damlacıklarının tekrarını o aşıktan sorulsa diyeceği: “Beni bir daha o şekilde görürseniz ona sorunuz” cevabını alırsınız. Akıllı erlerin işi bu velilerin Hikmet çiçeklerinin dikili olduğu yollardan giderek onları koklayıp ve onların aydınlığından istifade ederek Mevlaya ulaşmaktır. Onlara dünyayı versen istemezler. Onların hikmetlerini iyi muhafaza eden, onların amelleri ile edeplenen, uçsuz bucaksız Hikmet bilgileriyle dolu engin deryalara daldıklarını görürsünüz.

Allah muhabbeti ile Dünya aynı gönülde bir arada olmaz. Ona dost olmak ona iştiyak duymak için onlar gündüz aç olurlar ve geceyi beklerler. Bazen ayakta bazen otururken bazende karanlıkta secdede dostu anarlar. Rızasını isterler onlar kiminle konuşsalar anlattıkları Allah’tır. Kendilerinin huzurunda bulunanların sıkıntısı gider, kendilerine bir rahatlama gelir. Allah onlara gizli devletler verir.

Şüphesiz benim Ümmetimden öyle erler vardır ki, onlar insanlardan yalnız kalırlar. İnsanlarda onlara şaşırırlar onlar insanlar arasında deli olarak görülür. İnsanlarda onların yanında deli gibidirler. Bunlara dikkat edin onlar yüksek ruhlu insanlardır. 

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar