Kadiri Yolu

 

Abdulkadir Geylaninin Kur’an Okuma Tavsiyesi

Abdulkadir Geylani’nin Kur’an Okuma Tavsiyesi

Ey tevhid-i zat canibine yönelmiş olan Muhammedi! Allah senin sadrını/ göğsünü şerh etsin/açsın; kudretin ve takatin ölçüsünde, bütün dini taleplerini ve yakin mertebelerini şamil olan bu süreden nasibini alman hususunda işini kolaylaştırsın. 

Öncelikle, lezzetlerinden ve şehvetlerinden yüz çevirerek, kalp yüzünle Rabbinin tevhidine yönelerek, Rabbinin lütuf hazinelerinden ve kerem definelerinden sadrında olanları açarak, hal’ini ve kâl’ini malayaniden keserek, sana zarar veren ve aldatan şeylerden kaçarak, tevhid, tedric ve tefrid basamaklarına ulaşmayı talep ederek, Hak’tan gayrısına, sebep ve kayıtlara asla rağbet etmeyerek, Hakk’ın ünsiyet ve kudsiyet esintilerini içine çekerek, onun rahmetinin nefeslerini koklayarak, onun Rububiyetinin /Rabliğinin sırlarını keşfederek, kendi sureti üzerine yaratılmış ve bütün mahlukata gönderilmiş olan nebisine uymak suretiyle Hakk’ın hidayetinin kaynağına giden yolu bularak, peygamberine indirilmiş olan kitap sayesinde ki, o kitapta daha önceki kitaplarda, varlık fezasında yolunu şaşırmış ve Hakk’ın ihsan denizinin dalgalarında müstağrak olmuş kimselerin hidayeti için indirilmiş olan hükümlerin, vaaz u nasihatlerin, ibretlerin, remizlerin ve işaretlerin hepsi vardır- irşat edilmiş olarak dünyadan el etek çekmen gerekir.

Ey Hak tarafından desteklenen ve onun yoluna sülük etmeyi murat edinen!

Bu kitaba sıkıca sarıl. Çünkü bu kitapta, hüviyyet-i gayba inanan ve Hakk’a teveccühe devam edenlerin hidayetinin olduğunda şüphe yoktur. Senin bu kitaba ve onun içerisinde olan hakikatlere, marifetlere, hikmetlere, hükümlere, kıssalara ve hatırlatmalara/uyarılara;  seni Rabbinden alıkoyan her şeyden sarf-ı nazar ederek, maksat ve talebine her şeyinle yönelerek ve nefsinden yüz çevirmiş olarak sıkıca sarılman gerekir.

Çünkü, bu kitabın bir harfi bile yoktur ki, Allahu Teala’nın dilediği manalar için birer zarf olmasın. “Ona ne önünden, ne de arkasından batıl yaklaşamaz. O, Hakim (hüküm ve hikmet sahibi) ve Hamid (hamd edilmeye layık) katından indirilmiştir” (Fussilet, 42/41).

Kur’an okurken, zahirini ve batının bütün beşeri unsurlarından temizlemen, nefsini ortadan kaldırman, benliğini yok etmen gerekir. Sen, Rabbin seni kendi kelamı ile adeta konuşturuyor gibi olmalısın. Bu hal sende derinleşip kök salınca, aslî bir karakterin ve meziyetin hâline gelince, işte o zaman Kur’ân okumaktan sana düşen nasibine gerçekten de nail olursun. Yine onun okunması esnasında, rivayet olsun, dirayet olsun, sakın onun iç işaretlerinden gâfil olmayasın. Sırrını ve özünü dış/ dünyevi bağlantılardan tamamen temizleyip, onlardan tamamen sıyrıldığın zaman, Allahu Teâlâ’nın senin için takdir ettiği ve ezelî ilminde seni muvaffak kıldığı ölçüde, bu kitap ile irşat olmanın, doğru yolu bulmanın hakikatine ulaşırsın. Allah, dilediği şeyi takdir eder ve o, icabet edilmeye hakikaten layıktır.

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs