Kadiri Yolu

 

Cezalandırma Ve Ödüllendirme Hakkında Ayetler

Cezalandırma Ve Ödüllendirme Hakkında Ayetler


İnsanoğlu yeryüzünde amaçsız ve hesapsız bir hayat yaşaması düşünülemez. Böyle bir yaşam anlamsız olmazmıydı? Bu açıdan bakıldığında insanın denenmesi zorunlu olmaktadır. İnsanın yapacağı tercih iman ile küfrü, Salih amel ile günahın karşılığında ya cennetle yada cehennemle karşılık göreceği vurgulanmış, yapılacak tercihlerin bunlardan birisine girişi sağlayacağı hatırlatmaktadır.

İyi ve Salih amelleri tercih edenler cennete, çirkinlik, sapıklık ve günahı tercih edenlerin de cehenneme gideceği belirtilmektedir. Öyleyse dünya hayatında yaptıklarınıza göre ödüllendirme ve cezalandırma olacaktır. Dünya hayatında hür iradenizle Allah’ın buyruklarına uymamızın karşılığını hak edecek ve belirtilen mükafatın da üzerinde nimetlerle  ödüllendirileceksiniz: 

“İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir. Allah’a kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; (Allah) onları elem dolu bir azaba uğratacaktır ve onlar kendilerine Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır.” Nisa / 173  

Kur’an’da Cezalandırma Ve Ödüllendirme Hakkında Ayetler

3 Al-i İmran Suresi 

“ 56.İnkâr edenlere gelince, onlara dünyada da, ahirette de şiddetli bir şekilde azab edeceğim. Onların hiç yardımcıları da olmayacaktır. 57. İman edip salih ameller işleyenlere gelince, Allah onların mükâfatlarını tastamam verecektir. Allah, zalimleri sevmez.”

“105.Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. İşte onlar için büyük bir azap vardır.106. O gün bazı yüzler ağarır, bazı yüzler kararır. Yüzleri kararanlara, “İmanınızdan sonra inkâr ettiniz, öyle mi? Öyle ise inkâr etmenize karşılık azabı tadın” denilir. 107. Yüzleri ağaranlar ise Allah’ın rahmeti içindedirler. Onlar orada ebedî kalacaklardır. 108. İşte bunlar Allah’ın, sana hak olarak okuduğumuz âyetleridir. Allah, âlemlere hiç zulüm etmek istemez.”


4 Nisa Suresi 

“173. İman edip salih ameller işleyenlere gelince, (Allah) onların mükâfatlarını eksiksiz ödeyecek ve lütfundan onlara daha da fazlasını verecektir. Allah’a kulluk etmekten çekinenlere ve büyüklük taslayanlara gelince; (Allah) onları elem dolu bir azaba uğratacaktır ve onlar kendilerine Allah’tan başka bir dost ve yardımcı da bulamayacaklardır.”


10 Yunus Suresi 

“52. Sonra da zulmedenlere, “Ebedî azabı tadın! Siz ancak vaktiyle kazanmakta olduğunuzun cezasına çarptırılıyorsunuz” denilecektir. 53. “O (azap) gerçek midir?” diye senden haber soruyorlar. De ki: “Evet, Rabbime andolsun ki o elbette gerçektir. Siz (bu konuda Allah’ı) âciz kılacak değilsiniz.” 54. Haksızlık etmiş olan her kişi, yeryüzünde olan her şeye sahip olsa, onu azabın fidyesi olarak verirdi. Azabı görünce pişmanlık gösterdiler. Haksızlığa uğratılmadan aralarında adaletle hükmolunmuştur.”


15 Hicr Suresi

“49,50. Ey Muhammed! Kullarıma, benim elbette çok bağışlayıcı, çok merhametli olduğumu, azabımın da elem dolu azap olduğunu haber ver.”


21 Enbiya Suresi

“94. Şu hâlde, kim mü’min olarak bir salih amel işlerse, çalışması asla inkâr edilmez. Şüphesiz biz onu yazmaktayız.”


 27 Neml Suresi

“89. Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler. 90. Kimler de kötü amel getirirse, yüzüstü ateşe atılırlar. (Onlara), “Ancak yaptıklarınızın karşılığını görüyorsunuz” (denir.)”


28 Kasas Suresi 

“84. Kim bir iyilik getirirse, ona bundan daha hayırlısı vardır. Kim de bir kötülük getirirse, bilsin ki, kötülük işleyenler ancak yapmakta olduklarının cezasına çarptırılırlar.”


31 Lokman Suresi

“33. Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Hiçbir babanın çocuğuna hiçbir yarar sağlayamayacağı, hiçbir çocuğun da babasına hiçbir yarar sağlayamayacağı günden korkun! Şüphesiz Allah’ın va’di gerçektir. Sakın dünya hayatı sizi aldatmasın. O aldatıcı şeytan da Allah hakkında sizi aldatmasın.”


32 Secde Suresi

“14. (Onlara şöyle denilecek:) “O hâlde, bu gününüze kavuşmayı unutmanıza karşılık azabı tadın. Biz de sizi unuttuk. Yapmakta olduklarınıza karşılık ebedî azabı tadın.”


35 Fatır Suresi

“7. İnkâr edenler için çetin bir azap vardır. İman edip salih ameller işleyenler için ise bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.”


41 Fussilet Suresi

“8. Şüphesiz iman edip salih ameller işleyenler için ise kesintisiz bir mükâfat vardır.”

“24. Şimdi eğer dayanabilirlerse, artık cehennem onların yeridir! Eğer Allah’ın rızasını kazandıracak amelleri işlemeye izin isteseler, onlara izin verilmez.”

“27. İnkâr edenlere mutlaka şiddetli bir azabı tattıracağız ve onları yaptıklarının en kötüsü ile cezalandıracağız. 28. İşte böyle, Allah düşmanlarının cezası ateştir. Âyetlerimizi inkâr etmelerinin cezası olarak orada onlar için ebedîlik yurdu vardır.”

“30. Şüphesiz “Rabbimiz Allah’tır” deyip de, sonra dosdoğru olanlar var ya, onların üzerine akın akın melekler iner ve derler ki: “Korkmayın, üzülmeyin, size (dünyada iken) va’dedilmekte olan cennetle sevinin! 31,32. “Biz dünya hayatında da âhirette de sizin dostlarınızız. Çok bağışlayan ve çok merhametli olan Allah’tan bir ağırlama olarak, orada canlarınızın çektiği her şey var, istediğiniz her şey orada sizin için var.” 


42 Şura Suresi

“20.Kim âhiret kazancını isterse, onun kazancını artırırız. Kim de dünya kazancını isterse, ona da istediğinden veririz, fakat onun ahirette hiçbir payı yoktur.”


46 Ahkaf Suresi

“34. İnkâr edenlere ateşe sunuldukları gün, “Bu gerçek değil miymiş?” denir. Onlar, “Evet, Rabbimize andolsun ki gerçekmiş” derler. Allah, “Öyle ise inkâr etmekte olduğunuzdan dolayı azabı tadın!” der.”


47 Muhammed Suresi

“12. Şüphesiz Allah, inanıp salih ameller işleyenleri, içinden ırmaklar akan cennetlere koyacaktır. İnkâr edenler ise (dünya zevklerinden) yararlanırlar ve hayvanların yediği gibi yerler. Onların kalacakları yer ateştir.”


48 Fetih Suresi

“13. Kim Allah’a ve Peygambere inanmazsa bilsin ki, şüphesiz biz, inkârcılar için alevli bir ateş hazırladık.”


57 Hadid Suresi

“12. Mü’min erkeklerle mü’min kadınların nurlarının, önlerinde ve sağlarında koştuğunu göreceğin gün kendilerine şöyle denir: “Bugün size müjdelenen şey içlerinden ırmaklar akan, ebedî olarak kalacağınız cennetlerdir.” İşte bu büyük başarıdır.”

“19. Allah’a ve Peygamberlerine iman edenler var ya, işte onlar sıddîklar (sözü özü doğru kimseler) ve Allah katında şahitlerdir. Onların mükâfatları ve nurları vardır. İnkâr edip âyetlerimizi yalanlayanlara gelince; işte onlar cehennemliklerdir.”


59 Haşr Suresi

“20. Cehennemliklerle cennetlikler bir olmaz. Cennetlikler kurtuluşa erenlerin ta kendileridir.”


67 Mülk Suresi

“12. Görmedikleri hâlde Rablerinden korkanlar için bir bağışlanma ve büyük bir mükâfat vardır.”


68 Kalem Suresi

“33. İşte böyledir azap! Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür; ah bir bilselerdi! 34. Şüphesiz Allah’a karşı gelmekten sakınanlar için Rableri katında Naîm cennetleri vardır. 35. Biz müslümanları suçlular gibi kılar mıyız? 36. Size ne oluyor, nasıl hüküm veriyorsunuz?”


74 Müddessir Suresi

“39,40,41,42,. Ancak, defteri sağdan verilenler böyle değildir; onlar cennettedirler. Suçlulara: “Sizi bu yakıcı ateşe sürükleyen nedir?” diye sorarlar. 43. Onlar şöyle derler: “Biz namaz kılanlardan değildik. 44. Yoksula yedirmezdik. 45. Batıla dalanlarla birlikte biz de dalardık. 46. Ceza gününü de yalanlıyorduk. 47. Nihayet ölüm bize gelip çattı.”


75 Kıyamet Suresi 

“31,32,33. O, Peygamberi doğrulamamış, namaz kılmamış, ama yalanlayıp yüz çevirmiş, sonra da salına salına kendinden yana olanlara gitmişti. 34. Sana yazıklar olsun, yazıklar! 35. Daha ne olsun, sana yazıklar olsun, yazıklar! 36. İnsanoğlu kendisinin başıboş bırakılacağını mı sanır? 37. O, akıtılan bir meni damlası değil miydi?”


76 İnsan Suresi

“31. Dilediğine rahmet eder. Zalimlere, işte onlara, can yakıcı bir azap hazırlamıştır.”


77 Mürselat Suresi

“ 29. Onlara şöyle denecek: “Yalanlamakta olduğunuz şeye (cehennem azabına) gidin. 30,31. “gölge yapmayan ve ateşten de korumayan cehennem dumanının üç kollu gölgesine gidin. 32,33. O gölgenin saçtığı her bir kıvılcım sanki birer sarı devedir, konak gibi de büyüktür. 34. Yalanlamış olanların o gün vay haline! 35. Bu, onların konuşamayacakları gündür. 36. Onlara izin de verilmez ki özür beyan etsinler. 37. Yalanlamış olanların o gün vay haline! 38. Bu, sizleri ve öncekileri topladığımız hüküm günüdür. 39. (Azaptan kurtulmanız için) bir hileniz varsa, gösterin bana hilenizi! 40. Yalanlamış olanların o gün vay haline!.”


92 Leyl Suresi 

“14. Sizi alevler saçan ateşle uyardım; 15,16. Oraya, yalanlayıp yüz çevirmiş olan o en azgından başkası yaslanmaz. 17,18. Arınmak için malını veren, en çok sakınan kimse ise ondan uzak tutulur. 19,20. O yaptığı iyiliği birinden karşılık görmek için değil, ancak yüce Rabbinin hoşnudluğunu (rızasını) gözeterek yapmıştır. 21. Elbette kendisi de hoşnut (razı) olacaktır.”


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs