Kadiri Yolu

 

8. Mektup: Sen bir yolcusun

8. Mektup: Sen bir yolcusun

Ey Aziz,

Sen bir yolcusun… Yolcu yolunda gerek… Taa, ülfet ve üns sultanının tatlı nağmelerini duyuncaya kadar yoluna devam et…

İşte o tatlı nağmeyi duyuncadır ki:

– Ben sizin Rabbiniz değil miyim?.. (A’raf /172)

Kelamındaki nağmelerinde, ezelde tattığın tadı, hatırlarsın…

Ve o ilâhi hitabı duyunca :

Evet, Rabbimizsın, dediler… (A’raf / 172)

Şeklinde verdikleri cevabın verdiği sekir hallerini de hatırlamaya başlarsın…

*

İşte tam o zamandır ki:

-Vah. Yusuf’a hasretim… (Yusuf/84)

Cümlesini, tekleye tekleye hüzün bülbülleri ötmeye başlar… Tıpkı bir bağ bozumu dönüşü gibi… ve onları hüzün sarar…

Ya o bağ bozumu dönüşü… O bülbülleri ne kadar terennüm ettirir ve nasıl içli nağmeler söyletir bilir misin?…

O dönüş bir inkisar ve gönül kırıklığı dönüşüdür… O hali duyanın :

İki gözüne ağlamaktan beyazlık geldi; ama yine de kendini tutuyordu…» (Yusuf/84)

Ama yine de halini dışa vurmuyordu…

Sonra… Evet sonra firkat tanburu :

«Hüznümü, kederimi Allah’a havale ederim…» (Yusuf/86)

Bestesini;

– «Ancak sabr-i cemil…» (Yusuf/18)

Nakaratı ile çalmaya başlar… Ve sırlar seması boşluğunda şevk cezbeleri berk urur… Ve şuleler lemean eder… Aşk şimşekleri çakar…

– O şimşeklerin çakışındaki keskinlik, gözleri göremez hale getirir…. (Bakara/20)

Ayet-i Kerimesindeki mana, akıl gözlerinin, görme duygusunu söndürecek bir hal alır…

İşte, bu akıl gözleri söndükten sonradır ki, esef ibareleri yaşlarını ruhlara ait göz bulutlarından bir rahmet damlaları halinde düşürmeye başlar…

Bundan sonra araziler yeşermeye başlar… Nerede araziler?… diye sorma… Oku anla… Şu Âyet-i Kerimede belirtilen mana arazileri :

“Ahiret ekimini isteyenlerin ekimini artırırız…” (Şura/20)

Ve o arazilerden;

“Allah size çok ganimetler vaad etti…” (Fetih/20)

Nebatları biter…

*

İşte o vuslat emrinin nağmesini duyabilmekte. Ondan sonra olacaklar kendiliğinden olur… Bülbüller öter… Gönül dilleri nağmeler söyler… Cezbe şimşekleri çakar… Rahmetler yağar… Ve:

-Kim Allah’a tevekkül ederse, o ona yeter… (Talak/3)

Bahçesinde ümit reyhanları kokmaya başlar.

“Allah emrini yerine getirir…” (Talak/3)

Nefhaları ile o reyhanlar etrafa yayılır… Hem de eksiksiz…

– Sabredenlerin ecri, hesapsız verilir… (Zümer/10)

Fermanı ilâhisi gereğince, sabır ağaçları dallarında yemişler görünmeye başlar… Hem de tam ve olgun…

«İşte bu bizim ihsanımızdır, dilersen dağıt… Dağıtmasan da olur. Bunda hesaba çekilmek yok…» (Sad/39)

Sonra:

– Rabbin Gafur’dur ve rahmet sahibidir… (Kehf/58)

Münadisi gönül alemine şu fermanı duyurur:

«Muhakkak bu bizim rızkımızdır… Ona bitip tükenme yoktur… (Sad/54)

Cenâb-ı Hak bizlere de bitip tükenmesi olmayan nimetinden ihsan eylesin…

Amin!

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs