Yıldırım'ın hikmeti

Kainatta var olan her şey bir kanunla yönetilir. O kanun koyucunun emriyle her şey görevli melekler tarafından icra edilir. Fen bilimcilerin bulut ile yeryüzü arasındaki elektrik boşalmaları olarak tanımladıkları, Yıldırım zikzaklı bir yol takip ederek kollar halinde aşağı doğru iner genellikle şiddetli bir yağmurla birlikte görülür, akabinde gök gürültüsü ve şimşekler oluşur. Kısaca yıldırım gökyüzü ile yeryüzü arasındaki elektrik boşalmasıdır. Bulutla bulut arasında olan elektriksel deşarja şimşek ve bulutla toprak arasındaki elektriksel deşarja ise yıldırım denir.

Elektrik yükünün hava direncini kıracak kadar çok olması, yıldırımın her bulutta olmadığını ortaya çıkarır. Bakınız Allah cc ayetinde: “Size korku ve ümit duyguları içinde şimşeği gösteren ve yağmur dolu bulutları meydana getiren O'dur.” (Rad, 13/12) buyurmaktadır. Yıldırım 30.000 °C’ye ve şimşek yaklaşık 10.000 °C’ye sahip yüksek sıcaklık ile iner. Dünya genelinde saniyede 50 ile 100 arasında Şimşek çaktığı tespit edilmiştir. Bir yıl içinde düşen yıldırım sayısı 3 milyar civarındadır. 

Şimşeğin ve yıldırım meydana gelmesi, Allah'ın kudretine delalet eden bir delildir. Yıldırım şimşek Gök gürlemeleri ile belirir Şimşek veya Yıldırım çok yüksek bir enerji yükü ile iner öyle ki Yıldırım'dan meydana gelen bu enerjiyi toplansa 1 milyondan fazla ampul yakılabilir.

Su; soğuk ve nemlidir. Ateş ise Kuru ve yakıcı bir maddedir. Taban taban ayrıt olan iki şeyden birinin diğerinden meydana gelmesi aklın kabul edeceği bir şey değildir. Binaenaleyh zıddı zıddından meydana getirecek hür ve irade sahibi bir failin mutlaka olması gerekir. (Razi; Metafih tefsir) 

Aslında Şimşek ile bulutların oluşumu Allah'ın varlığına ve gücüne işaret etmektedir ve onun varlığına ve kudretine delil olmaktadır. Tabiatı bize anlatırken yüce Allah birçok hikmetinin yanında esas olarak kendi varlığının, birliğinin ve kudretinin kabul edilmesi olduğunu da hissettirmektedir.

İsmail hakkı Hazret Marifetnamesinde:

Hakk Teâlâ, bulutları, içleri boş ve latif biçimde yaratmıştır. Onları, Mikail aleyhisselâm'ın yardımcıları havada toplayıp, yere yakın getirince; gökyüzünü örtüp, kesif bir bulut olurlar. Bu Melekler, bulutları göğe kaldırdıklarında, yerden uzak olup, latif olurlar. Hakk Teâlâ, bulutların sevki için «Ra'd» adlı bir küçük Melek yaratıp, O'nu, Mikail aleyhisselâm'a tâbi' kılmıştır. O'nun demirden bir kırbacı vardır ki, kamçıyla bulutları develer gibi sevk eder. Vuruşunun şiddetiyle kırbacından ateş çıkar ki, ona «Şimşek» derler. Eğer o ateşin kıvılcımı yere düşerse, ona «Yıldırım»> derler. O korkutucu «Gök gürültüsü,» küçücük bir melek olan Ra'd'ın sadâsıdır ki, Hakk'ı hamd ile tesbih eder. O, bulutları yerlerine sevk edip, gider. 

Nitekim Hakk Teâlâ Kelâm-ı Kadim'inde:

"Gök gürültüsü, Allah'ı hamd ile tesbih eder; Melekler de Allah'tan korkarak tesbih ederler.» (Ra'd sûresi; âyet: 13) buyurmuştur.

"Yahut (onların durumu), gökten sağanak halinde boşanan, içinde yoğun karanlıklar, gürültü ve şimşek bulunan yağmur(a tutulmuş kimselerin durumu) gibidir. O münafıklar yıldırımlardan gelecek ölüm korkusuyla parmaklarını kulaklarına tıkarlar. Halbuki Allah, kafirleri çepeçevre kuşatmıştır." Bakara-19

"Hani bir de: “Ey Mûsâ! Biz Allah’ı açıkça görmedikçe sana inanacak değiliz!” demiştiniz de, gözünüz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı." Bakara-55

"Rasûlüm! Ehl-i kitâp senden, kendilerine gökten bir kitap indirmeni istiyorlar. Buna aldırış etme. Çünkü onlar Mûsâ’dan daha büyüğünü istemiş, “Bize Allah’ı açıkça göster!” demişlerdi. Derken, böyle küstahça istekleri yüzünden onları hemen yıldırım çarpmıştı. Sonra, kendilerine apaçık deliller ve mûcizeler gelmesine rağmen buzağıyı tanrı edinmişlerdi. Yine de bütün bunları affetmiş; Mûsâ’ya da apaçık bir delil, kudret ve hâkimiyet vermiştik." Nisa-153

"Gök gürültüsü Allah’ı överek O’nun yüceliğini haykırır. Melekler de O’nu korku ve saygıyla tesbih ederler. O, yıldırımları gönderip, bunlarla dilediğini çarpar öldürür. Hal böyleyken hâlâ kâfirler, Allah’ın birliği hakkında tartışıp durmaktadırlar. Oysa Allah, zâlimlerin hilelerini başlarına geçirip onları cezalandırmada şiddetli bir kudrete ve kuvvete sahiptir." Ra'd-13

«Belki Rabbim bana, senin bağından daha iyisini verir; senin bağına ise gökten yıldırımlar gönderir de bağ kupkuru bir toprak haline gelir.» Kehf-40

"Hâlâ gerçeği kabulden yüz çeviriyorlarsa, onlara de ki: “Ben sizi Âd ve Semûd kavimlerini yıldırım gibi çarpan korkunç azabın sizi de çarpabileceği gerçeğine karşı uyarıyorum!” Fussilet-13

"Semûd’a gelince; onlara da doğru yolu gösterdik, fakat onlar o apaydınlık yolu izlemek yerine cehâlet karanlıkları içinde kör olarak yaşamayı tercih ettiler. Bunun üzerine, yaptıkları günahlar yüzünden, alçaltıcı bir yıldırım azabı onları çarpıp yok etti!" Fussilet-17

"Ama Rablerinin emrine karşı geldiler. Bunun üzerine dehşet içinde bakınıp dururlarken korkunç bir yıldırım onları çarpıverdi." Zariyat-44

Hadis-i şerifte vârid olmuştur ki; havada ortaya çıkan yeşil ve kırmızı kavis «Kuzah kavsi» değildir, zirâ Kuzah, Şeytan'ın nâmıdır. Belki o Allah'ın kavsidir ki, rahmet alâmeti, kudret belirtisi ve bereket habercisidir.

İbn Abbas’tan gelen bir rivayete göre, Yahudilerin sorusu üzerine Hz. Peygamber (a.s.m) şöyle buyurdu: “Râd (gök gürültüsü), buluta müvekkel, meleklerden bir melektir (yani mevcut fiziksel gök gürültüsünün işlemesini, bulutla olan ilişkisinin tanzimini üstlenmiş meleklerden -müvekkel- bir melektir.  İsmini ondan alarak R’ad / gök gürültüsü olarak anılıyor). Beraberinde / Elinde ateşten kırbaçlar vardır ki, onlarla bulutları -Allah’ın dilediği yere- yürütür. Duyduğumuz ses (gök gürültüsü) ise, adı geçen meleğin bulutları emredilen yerlere yürütürken onları sıkıştırmasından (süratle sevk etmesinden) ileri gelmektedir.” (Müsned, 5/385-Şamile-; Tirmizî, Tefsiru Sureti’r-Rad -hadis hasen, gariptir-).

Belirtilen ayetler üzerinde biraz tefekkür edildiğinde Allah'a karşı gelenler üzerine Rabbimin bir azabı olarak yıldırımlar iner. Korku ve ümitle her gök gürlediğinde Ra'd meleklerinin zikri sesleri aşk ile çıkınca insanların gönlüne korku düşmektedir. Ayetler düşünüldüğünde hikmetleri kişinin kendine açıldığı kadar istifade etmesi imkanı hasıl olacaktır inş.