Kadiri Yolu

Eş Şeyh es Seyyid Abdurrezzâk  K.s


Şeyh Abdulkadir'in oğullarından olan bu zat da babasından ilim tahsil etmiş fıkıh öğrenmiştir. Ebu'l Hasan bin Dırma'dan da ders almıştır. 

Eş-Şeyh es-Seyyid Abdurrezzâk (k.s) Hadis okutmuş, ilmin çeşitli dallarını öğretmiş, fetva vermiş, fikren anlaşamadığı kimselerle münakaşa ve münazarada bulunmuştur. 

Birçok alimlere icazet vermiştir. İsak bin Ahmed bin Ganim, Ali Bin Ali Hatib ondan icazet alan alimlerdendir. El-Hafız İbnün-Neccar, tarihinde onu şöyle anlatıyor: Babası onu daha küçükken okutmuş ve bazı önemli alimlerden de ders görmüştür. Ebil-Batar, Ebi Abdullah bin Talha'nın nezdinde çok ilim tahsil etmiştir. 

Kendi el yazması ile, hem kendi için, hem de insanlar için birçok faydalı şeyler yazmıştır. Yazısı pek güzeldi. Sağlam bir hafız, son derece güvenilir bir kimse, çok doğru ve hadisi çok iyi kavrayabilen, İmam Ahmet bin Hanbel'in mezhebinde fıkıh sahibi bir zat idi. 

Takva ve vera sahibi, cumalar hariç evine ibadet için kapanan, rivayeti seven, talebeleri seven, fevkalade cömert, şahsiyet sahibi bir mümin idi. 

Ahlakı güzel, izzeti nefis sahibi, fakr-ü zarurete karşı gayet mütehammil, selefin yolundan giden çok iffetli bir alimdi... 

El-Hafız ez-Zehebi yazdığı "İslam tarihi" kitabında der ki: Ebu Bekr Abdurrezzak önce Giylanlı, sonra Bağdatlı, Hanbeli mezhebine mensup bir zat olmuştur. 

Kendisi muhaddis, Hafız, sika, zahid bir şahıstı Babasından tahsil etmiş kendi kendisini yetiştirmiş idi.

Bağdat'ın doğusunda olan Hilbe şehrine nisbetle kendisine Hilebî denilmiştir.

(ER'RAVD) kitabının müellifi der ki: Ebu Şame şöyle demiştir:

O, Zahid, Abid, Sika, aza kanaat eden bir zat idi..

Ondan şu âlimler rivayet etmişlerdir: Ed-Denisi, İbnün-Neccâr, Ed-Diyâ, En-Necîb, Abdüllâtif, Et-Taki el-Beldanî...

Şeyh Şemseddin Abdurrahman, Kemal Abdurrahim, Ahmed bin Eş-Şeyban, Hadice bin Eş-Şihab, İsmail el-Askalânî, gibi âlimlere de icazet vermiştir.

El-Hâfız İbni Receb, tabakatında der ki:

Mezheb bilgisi vardı; lâkin hadîs bilgisi, fıkıh bilgisinden daha fazla idi.

İbni Nukta'ya göre O; Hâfız, Sika, Emniyetli bir kimse olup hakkında Ed-Desinî ve diğerleri medihde bulunmuştur. O, Allah'tan haya ederek tam otuz sene başını sema'ya kaldırmamıştır. .

528 yılının Zilkade ayının on sekizinci akşamı doğmuş; 630 yılının, Şevval ayının altıncı gününe tesadüf eden Cumartesi günü Bağdat'ta vefat etmiştir.

İbnün-Neccâr diyor ki: Vefat ettiği günü takip eden gün, salâ okundu. Her taraftan halk gelip toplandı. Cenazesi şehrin dışına çıkarıldı. Orada bir musallanın üzerine konup binlerce kişi, namazını kıldı.

Sonra omuzlarda Errassafe camiine taşındı, orada da namazı kılındı. Sonra Halifeler türbesinin kapısına getirildi, orada da namazı kılındı. Sonra Dicle'den geçirip bab-ı harime getirildi orada tekrar namazı kılındı sonra Ahmet denilen kabristana getirildi orada da namaz kılındıktan sonra oracıkta defnedildi kalabalık bir gündü o gün

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs