Kadiri Yolu

La Faile İllallah

Tecelli-i Esma ve Tecelli-i Ef'al



Güzel dervişler hak rızasına ve Resulü'nün siretine talip olup bu hale devam edenlere manada bir kemer verilir. Gönlü bağlı, canı gönülden aşık ve sadık olan dervişler murakabe ile meşgul olup zikirlerine devam etmelidirler. Muhakkak bunun faidesini göreceklerdir.

Hakka bağlanan kişi gelecek olan sıkıntılara sabır göstermelidir. Bu hal üzere devam edildiğinde Allah Teala’nın inayetine mazhar olarak tecelli-i Esma alametleri ve eserleri ortaya çıkmaya başlar o zaman görür ki; bütün zikirler, fikir ettikleri ve sözleri ve diğer belirtiler, kendinden değildir. Sen sana gelenin tercümanısın ve ortaya dökücüsüsün, söyleten de Hak’tır.

Derviş kardeşlerim bu hale gelinilince, dervişin gezip gördüğü yürüdüğü her yerde dinleyeceği vaazlar, dinleyeceği ve okuyacağı Kur’an-ı Kerim tilaveti, alimlerin meclislerindeki konuşmalar vb… Sözün özü işitip dinlediğin her şey benim gibi tercümandır. Bunlarında söyledikleri Hak’tır, diyerek kabul eder. Yani her duyduğunu Hak’tan duyar.

Bazı dervişler bu mertebeye ulaşınca ruh halleri ile rablerine dönüş hali zuhur eder. Bu hal kişinin dünya işlerinde ve seyru sülukunda bazı halleri ortaya çıkarır. Gece gündüz dost derdiyle ah edip, adını anarken gelen bu halle kendinde arayışının isbatı zuhur etmeye başlar.

Her ne var ise, bu cihanda söylenir

Söyleyene bakma canım söyletir

Söyleyen hak’tır cümleden söylenir

Tercüman dil ve dudak hem söyletir

Derviş şevk ve muhabbetle ağlayıp, inleyip murakabesi ile meşgul iken Allahu Teala'nın ihsan'ı olan tecelli-i efal zuhur eder ve derviş kendisine bakar ve görür ki kendisi bir ağaç gibidir. Bütün hareketleri, kımıldaması, durması, oturup kalkması kuvvet ve kudreti vb. Fiillerden her ne olursa olsun kendisinden çıkar ve işlenir. Fakat hepsinin yaratıcısı nasip edeni haktır ve kendisi ağaç gibi bir şeydir. Bunun böyle olduğunu aynel yakın ve beynel yakın görür. Bu Hakkın fiillerinden birinin kulunun kalbine açılmasıdır. Bu mertebede olan “La Faile İllallah” sırrına erip bütün fiilleri Haktan bilir.

"Doğrusu güldüren de ağlatan da O'dur." Necm/43

"Fakat zalimler, kendilerine söylenenleri başka sözlerle değiştirdiler. Bunun üzerine biz, yapmakta oldukları kötülükler sebebiyle zalimlerin üzerine gökten acı bir azap indirdik." Bakara/59

"Savaşta onları siz öldürmediniz, onları Allah öldürdü; (oku) attığında da sen atmadın, Allah attı; bunu da müminlere kendinden güzel bir lütufta bulunmuş olmak için yaptı. Allah her şeyi işitmekte, her şeyi bilmektedir." Enfal/17

İrade sahibi olan Hakkın, kuluna verdiği cüzi irade ile kendisinden istediği; "emrolunduğun gibi dosdoğru ol", yapılması ve yapılmaması gerekenler, ilahi emirlerine ve edeplere dikkat edip yerine getirmesidir. Kul atmadı biz attık diyen rabbim atma gücünü kulu için yaratandır. Fiillerin hayır ve şer olması, kişinin cüz'i iradesine göre yaratan odur. Kötülüğün olması rabbim böyle irade buyurduğu içindir, benim bunda dahilim yok, böyle istedi ve böyle oldu düşüncesi yanlıştır. Bazen kul ister lakin sonu gelmez istek gerçekleşmez bunun olmaması da O'nun iradesinin bu yönde olmasındandır. Tercihlerinden dolayı sevaba veya cezaya seni muhatap bırakan O'dur..



Yerdeki ve gökteki vahşi hayvanlar, kuşlar, ağaçlar, meyveler, nebatlar ve çiçekler hepsi tamamen birer alettir. Bütün bunların yani ins ve cin ve bütün mevcudattan çıkan fiillerin hepsinin yaratıcısı haktır. Bunların da birer alet olduğunu aynel yakın görür. Ancak hala iki yönlü olmaktan kurtulamadığı için gece-gündüz dost cemalini arzulayarak ahu figan içerisinde olur işte bu sırada mürşidinin ruhaniyetinden İmdat isteyerek murakabesine devam etmek suretiyle tecelli-i sıfat ve tecelli-i zat eserleri de zuhur eder.

2 تعليقات

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

إرسال تعليق

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs