Nefse Düşmanlık Etmek

Mümkün olduğunca nefse karşı düşmanlığı elden bırakmamalı, Üzerinde bulunan kötü ahlakın terk edilmesi esas iken başkasının hali ile uğraşmak yanlış bir davranıştır. Size biri gelip dese ki sen bu halinle riyakarsın, nefsini beğenen ve kibirli birisin derse kendini nasıl hissedersin belki kızarsın, sakın ha sen kızmayasın ve içinden dahi cevap vermeyesin. 

Bazı müridler halk arasında bilinmek ister farkında olmadan gösterişe düşebilir. Zikrullahta hal gösterişi ile kendini öne çıkarabilir. Haksız yere itibar edinir ve hürmet görür sonunda buna kapılınca da Rabbimin gazabına maruz kalır. Sende nefisten az bir hisse varsa bu hal ile girme namaza, girme zikre, Melik ve Kuddüs olan Allah (Celle Celalühü) hükmetmiştir ki, huzuruna hiç nefis ehli olan giremez. 

Sakın amellerinize güvenmeyiniz. Vehimler akıl aynanızda sizi hayallere sürekler. Yaptığınız amelleri senin için yaratan ve nasip eden O’dur. Mükelleflikten başka senin bir dahlin olmadığını keşfetmekle aşabilirsin.

Ali Havas (Ra.) şöyle der: “Kişi, başka beldelerdeki insanların, evlerinde ne yaptığını görmedikçe amelde ihlas makamına ulaşamaz. Burada kemal makamına yakışan kişilerin hallerine gözetlemek değildir asıl olan saklamak ve gizlemektir. Bu keşfin nuruyla iyice bilmelisin ki, bu sana ait olan bir amel değildir. Sen amellerin zuhur yerisin. Toprağa atılan tohumun zahir olduğu yerdir. Ameller de toprak gibidir.

Dünyada yaşadıkça sıkıntı çekmek, dünyayı def etme gayretinin çokluğundan olur. Bu kişi Rabbine muhtaç olarak sabahlar ve akşamlar. Hicap kalkmış ise artık amel azda olsa fark etmez. Ehlullah yerin altına gömülmeyen tohumun bitip meyve vermediklerini bildikten sonra olgunlaşmak için nefislerini ayaklar altında kıldılar ve Hakk’ın muhabbetinde temekkün etmedikçe zuhur etmediler.

Sana gelen senden gelmez ondan gelir. Bir ilahi varidat gelirse sana, ondan bilesin  gelene kapılma ve o makama da gönül bağlama, Rabbin indinde yoksa perdelenenlerden olursun ilerlemen kesilir takılır kalırsın. Virdini unutma senin olgunlaşman ona bağlıdır. Kaçan virdlerini çekme hassasiyeti göstermen güzeldir. 

Kalbinde şehvet olan müride melekut kapısı açılması muhaldir. Tüm istekleri yok edecek derecede keşif nurları kalbe girmedikçe o kalp Allahu Teala’dan perdelidir. Tüm şehvetler yok olunca artık gözle görülmeyen şeyler o kalbe açılır. Kalp artık geçmiş ve gelecek makamlar kendisine gösterilebilir. Kendisi aynadan ibarettir. Her şey mürid için imtihan olabilir, bunları ayırt etmeye de gayretli olmalıdır.