Kadiri Yolu

 

Aşure Günü Müslüman Olan Hristiyan

Aşure Günü Müslüman Olan Hristiyan


Rey şehrinde halkın meselelerine bakan bir hâkim vardı. Aşure günü ona bir fakir geldi ve:

-Allah-u Teâlâ hâkim efendiyi aziz eylesin! Çok fakir biriyim. Benim bir ailem var. Ne zamandır para kazanamıyorum. Senden birkaç parça ekmek ve et istiyorum, der.

Hâkim öğle vaktine kadar bunları vereceğine söz verir. Fakir öğle vakti gelir; ama ikindi vakti gelmesini söyler. İkindi vakti geldiğinde ise ona hiçbir şey çıkarıp vermez. Fakir adam kalbi kırık, gönlü perişan bir hâlde dönüş yolunu tutar. Yolda öylece giderken evinin önünde oturan bir hristiyana denk gelir.

Ona:

- Şu Aşure gününde bana bir şeyler verir misin? Der. 

Hıristiyan:

- Bugün ne günüdür böyle? Diye sorar.

Adam Aşure gününün faziletini ve kıymetini ona anlatır.

Hıristiyan bunları duyunca:

- Şimdi bana ne istediğini söyle, hepsini vereceğim, der.

Fakir kendisine lazım olan her şeyi söyler. Hıristiyan ona yirmi somun buğday ekmeği ve istediğinden çok et ve yanında da yirmi dirhem para verir. Sonra fakire:

- Bu senin ve ailen içindir. Yaşadığım sürece her ne zaman bugüne rastlarsam iyilik yapacağım, der.

Fakir sevine sevine evine gider.

O günün akşamı hâkim evinde uyur. Rüyasında birinin seslendiğini duyar:

- Kaldır başını!

Hâkim başını kaldırır. Altın ve gümüşten tuğlalarla yapılmış bir saray görür. Başka bir saray daha vardır ki o da kırmızı Abdullah b. Esad el-Yafii el-Yement Salihlerin Hikayeleri ( yakuttan inşa edilmiştir. İçerisinden dışarısı, dışarıdan da içerisi görünecek şekilde bir güzelliğe sahiptir. Hâkim hayran hayran bakarken bir taraftan da şöyle sorar:

-İlahi! Bu saraylar kimindir?

Ona şöyle seslenilir:

-Bu iki saray da şayet yanına gelen fakirin ihtiyaçlarını gidermiş olsaydın senin olacaktı! Sen onu geri çevirince bu ikisi de o Hıristiyan'ın nasibi olacaktır.

Hâkim rüyanın etkisiyle korkarak uyanır. Aklı başına geldiğinde kendine yazıklar çekerek doğruca Hıristiyan'ın evine koşar. Yanına vardığında ona:

- Sen dün ne hayır işledin acaba? Diye sorar.

Hıristiyan şaşkın şaşkın:

- Nasıl yani? Der.

Hâkim onun bu işin farkında olmadığını anlar ve gördüğü rüyayı ona eksiksiz olarak anlatır. Sonra da:

- Şimdi de yaptığın iyiliği bana yüz bin dirhem karşılığında anlatıver, der.

Hıristiyan:

-Yer dolusu hazine getirsen yine anlatmam. Onun karşılığını ancak Kerîm olan Allah verecektir, der ve "Eşhedü en la ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeder Resûlullah" diyerek Müslüman olur.


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs