Kör Partiçiler

Hukuki ve yönetimsel bozuklukların ortaya çıkmasında konumlarını istismar eden idarecilerin payı büyüktür. Bu idareciler yanı sıra, art niyet ve siyasi görüş ayrılıklarından kaynaklı devletin işleyişini baltalamak için işlerin yavaşlatılması veya aksatılması için çalışanlarda ne yazık ki mevcuttur. Bu körler devletin ve milleti zedelemektedirler.  

Şu anda herkes bir şaşkınlık, panik, belirsizlik yaşarken devlet sivil oluşumlar ve halkı ile birlik ve beraberlik sergilemektedir. Doğal afetin üzüntüsü yaşanırken kör partizanlık yapanların uydurdukları yalanlar bunların nasıl insan olduklarının sorgulanmasına ve açtıkları sıkıntı ile ülkeyi karıştırmalarından dolayı verdikleri zararı engellemeye çalışan yetkililer ve duyarlı vatandaşlar anında gerekli cevapları vermeye devam etmektedirler. 

Devlet her kurumu ile afet bölgesinde, devlet-millet birlikte el ele çalışmaya devam etmektedir. Lakin kör partizanlık yapanlar karalama faaliyetlerine devam etmekte ısrarla direnmektedir. Önemli olan çözüm üretmektir sorunları büyütmek değildir.

Hükümetin yıkılabilmesi için kaos arayışı içerisinde olanları görüyoruz. Dua ederek büyük bir felaket çağrısında bulunanları ibretle izledik. Hiç şüphe yok ki bu hatalı hareketler ve duruşlar kör partizanlığın veya kirli emellerin söylevidir. Bu kin ve düşmanlığın artmasına sebebiyet vermektedir. İnsanlar genel meselelerini bırakıp şahsi çekişmelerle uğraşmaya başlıyorlar. Öyle ki karşı partinin savunduğu doğru yanlış, kendi partisinin savunduğu yanlışlar da doğru olarak kabullenilmeye başlandı. Sonra ne oluyor bu anlayış bütün ilişkilerin ve çalışmaların yıkılmasına sebebiyet vermektedir. Bu bir hastalıktır yavaş yavaş hayatımızın her alanına sızıp yayılmıştır.  

Artık görüşlerimiz hiçbir milli konuda birleştiremez olduk, isterse bu mesele halimizi toptan düzeltecek ve ülkenin istikbalini ilgilenecek bir mesele olsun kör particiliğin doğurduğu bu kötü şuur, hatalar ve anlayış bizi zincirleme düşmanlıklara sürüklemektedir.

Kör partizanlık yoluyla kanunlar bozuldu, halkın çıkarları çiğnendi, dostlar taşlandı, ülke düşmanlarıyla kirli ilişkiler kuruldu. Böylece memleketin göğsüne çöken bu dertlerden fırsat gözetleyenlere gündoğdu.  Her alanda yalan ve kaos üretme arzusu maneviyatın çiğnenmesine fesada ve maddi sıkıntılara yol açmıştır. Bu körlük sabrın sınırlarını aşan bir dereceye yükselmiştir. 

Kanunları süratlice üzerinde titizlikle durarak bu gibi kimselere ve yalancılara fırsat vermeyecek bir şekle sokulması gerekir. Medya kanunu ve siyasi partilerin ülke hassasiyetlerini karşı milli ve manevi konulara karşı yıkıcı söylev ve hareketlerde bulunmaları engellenmelidir. Başka bir yol yoktur. İnşallah devlet idarecileri bu işin hakikatinin farkındadır. Kanunları düzenli bir şekilde değiştirirler ve böylece düzen ve istikrara memleket kavuşur. 

Kör partizanlık yapanlar açtıkları heykellerle neye hizmet ettiklerini bilmiyorlar mı biliyorlar. Hedeflerinde ülke ve millet yoktur. Kendi menfaat ve kör ve sapkın inançları vardır. Unutmayın bu dünyada kör olanlar ahirette de kör olacaklardır.