Kadiri Yolu

 

Fıkıh Usulü

Fıkıh Usulü Hakkında Genel Bilgi Ve Tarihsel Gelişimi

“Fıkıh Usulü”, İslam hukukunun (fıkhın) temellerini, delillerini ve hüküm çıkarma yöntemlerini belirleyen ilim dalıdır. Bu ilim, şer‘î delillerden hüküm çıkarma yollarını ve müctehidin hüküm çıkarırken uyması gereken kuralları öğretir.

İmam Şâfiî (rh.a.) bu ilmin özünü şöyle ifade eder:

“Fıkıh usulü, Allah’ın kitabı, Resûl’ünün sünneti, icmâ ve kıyastır.” (er-Risâle, mukaddime)


1. Fıkıh Usulünün Tanımı

Lügavî Anlamı: “Usûl” kelimesi Arapça “asıl” kökünden gelir; temel, kaynak, dayanak anlamındadır. “Fıkıh” ise, derin anlayış demektir. Kur’an’da bu anlamıyla geçer:
“Onlar dinde derin anlayış (tefakkuh) sahibi olsunlar.” (Tevbe 9/122)
Istılahî (Terim) Anlamı: Fıkıh usulü, “Şer‘î delillerden (Kur’an, sünnet, icmâ, kıyas vb.) şer‘î hükümleri çıkarma yollarını ve bu hükmü çıkaran kişinin vasıflarını inceleyen ilimdir.” (Cessâs, el-Fusûl; Âmidî, el-İhkâm)


2. Fıkıh Usulünün Konusu ve Gayesi

- Şer‘î deliller (Kitap, Sünnet, İcmâ, Kıyas vb.) Bu delillerden hüküm çıkarma metotları Müctehidin içtihat şartları Lafızların anlam ilişkileri (âm, hâs, mutlak, mukayyed, emr, nehiy, vb.)

Doğru hüküm çıkarma yöntemini öğretmek, Hükümlerde tutarlılık sağlamak, Müçtehit olmayanların delile dayalı anlayış geliştirmesine yardımcı olmak.

İmam Gazâlî (rh.a.) bu gayeyi şöyle açıklar: “Usûl bilmeyen, fıkıh denizine dalsın ama oradan inci çıkaramaz.” (el-Mustasfâ, I/6)


3. Fıkıh Usulünün Önemi

Fıkıh usulü, İslâm hukukunun metodolojisidir.  Kur’an ve Sünnet’in lafızlarından, olaylara hüküm taşımayı mümkün kılar.

Cessâs (rh.a.) şöyle der: “Usûl olmadan fıkıh, köksüz bir ağaç gibidir.” (el-Fusûl fi’l-Usûl)

Bu ilim sayesinde:

* Hükümler gelişi güzel değil, delile dayalı çıkarılır.
* Mezhepler arası farklılıklar usul farklarından kaynaklanır.
* Kur’an ve Sünnet’e bağlılık sistematik bir temele kavuşur.


4. Fıkıh Usulünün Tarihsel Gelişimi

I. Dönem: Sahabe ve Tabiîn Dönemi (1. Hicrî Asır)

* Henüz müstakil bir ilim olarak “usûl” oluşmamıştı.
* Sahabe, Kur’an ve Sünnet’ten doğrudan hüküm çıkarırdı.
* İçtihatlar genellikle örf, maslahat ve kıyasla desteklenirdi.

Hz. Ömer (r.a.): “Yeni bir mesele çıktığında, Kitap ve Sünnet’te bulamazsam, istişare eder ve kıyas ederim.”

II. Dönem: İmam Şâfiî ve er-Risâle Dönemi (2. Asır)

* Fıkıh usulü ilk defa İmam Şâfiî (150-204 h.) tarafından sistemleştirildi.
* Eseri: “er-Risâle”, fıkıh usulünün ilk metodik kitabıdır.
* Bu eser, nasların anlaşılması, kıyasın delil oluşu ve sünnetin yeri gibi temel konuları belirlemiştir.
İmam Şâfiî der ki:

“Sünnet, Kur’an’ın tefsiridir; onsuz Kur’an tam anlaşılmaz.”
(er-Risâle, s. 19)

III. Dönem: Mezheplerin Usul Kitapları (3-5. Asırlar)

Bu dönemde iki ana usul ekolü ortaya çıktı:

1. Rey ve Kıyas Ekolü (Hanefî Usulü):

- Kur’an ve Sünnet’in yanında kıyas, istihsan, örf gibi aklî delillere önem verilmiştir.
- Başlıca eserler:
* Debûsî, Takvîmü’l-Edille
* Serahsî, Usûlü’s-Serahsî
* Pezevî, Kenzü’l-Vüsûl

2. Hadis ve Nass Ekolü (Şâfiî Usulü):

- Nasslara sıkı bağlılık, lafız tahliline dayalı bir metodoloji gelişmiştir.

- Başlıca eserler:
* Gazâlî, el-Mustasfâ
* Âmidî, el-İhkâm
* Cüveynî, el-Burhân

IV. Dönem: Klasik Olgunluk ve Tasnif (6–9. Asırlar)

- Fıkıh usulü, mantık ve kelâm ilimleriyle iç içe gelişti.
- Hanbelîler de bu dönemde güçlü katkılar sundu:
* İbn Kudâme, Ravdatü’n-Nâzir
* İbn Teymiyye, Raf‘u’l-Melâm

* Osmanlı döneminde ise eserler medrese müfredatına girdi:
- Tenkîhu’l-Usûl (Sadru’ş-Şerîa),
- Telvîh ve Tavzîh Şerhleri uzun süre okutuldu.

V. Dönem: Modern Dönem ve Yeniden İnşa (19–21. yy.)

* Usûl-i fıkıh modern hukuk metodolojileriyle karşılaştırılmış,
* Yeni meseleler (biyoetik, finans, insan hakları) için içtihat yolları genişletilmiştir.
* Çağdaş temsilciler:
- Muhammed Ebû Zehrâ, Abdülkerim Zeydân, Tâhir b. Âşûr, Yusuf el-Karadâvî.



5. Fıkıh Usulünün Ana Kaynakları

1. Kur’an-ı Kerîm
2. Sünnet-i Seniyye
3. İcmâ (Ümmetin ittifakı)
4. Kıyas (Benzer hükümle hüküm çıkarma)
5. İstihsan, Maslahat, Örf, İstishab gibi tamamlayıcı deliller



6. Tasavvufî Bakışla Usul-i Fıkıh

Tasavvuf ehline göre “usûl”, sadece zahirî hükümleri değil, şeriatın ruhunu anlamanın da yoludur.
Şeyh Ahmed Zerrûk (rh.a.) der ki:

“Usûl bilmeyen fıkıhçı, ibadet eder ama hikmetini bilmez; usûl bilip kalp terbiyesi olmayan ise bilgiyi idrak eder ama edebi yitirir.”

Böylece fıkıh usulü, kalp ile aklın birleştiği bir ilim olarak görülür: Zahirde delil, bâtında niyet ve hikmet…


Sonuç

Fıkıh usulü, İslam hukukunun hem metodu hem de ruhudur.
Bu ilim sayesinde:

* Dinin delilleri ilmi bir temele oturur,
* Müçtehitler sağlıklı hüküm çıkarır,
* Müslüman toplumlar yeni meselelere Kur’an ve Sünnet ışığında çözüm bulur.
İmam Şâfiî’nin şu sözüyle bitirelim:

“Kim fıkıh usulünü anlarsa, o kimse dinin direğini kavramıştır.”

İki Kaynaktan okunabilecek iki ling: 

1- https://www.songulbalci.com/wp-content/uploads/2019/09/Fikih-Usulu.pdf

2- https://d1.islamhouse.com/data/tr/ih_books/tk_osol_fekh.pdf

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar