İmam-ı Â'zam Ebû Hanîfe (ö. 150/767), hem itikadî (Akaid) hem de fıkhî (Hukuk) alanda Ehl-i Sünnet'in teşekkülünde ve sistematize edilmesinde merkezi bir figürdür. İzlediği yol ve prensipler, Sünnî İslam düşüncesinin iki ana kolunu (Fıkıhta Hanefîlik, Akaidde Mâtürîdîliğin temeli) oluşturmuştur.
İşte İmam-ı Â'zam'ın her iki alandaki çizgisi ve yöntemleri:
1- İtikadî (Akaid) Çizgisi ve Yolu
İmam-ı Â'zam, Ehl-i Sünnet'in ilk büyük kelâmcısıdır ve Selef ile Ehl-i Rey ekolleri arasında denge kuran bir yol izlemiştir. Görüşleri, daha sonra talebesi İmam Mâtürîdî tarafından sistemleştirilerek Hanefîler'in itikadî mezhebi olan Mâtürîdîlik'in temelini atmıştır.
A. Temel Yaklaşım: Selef-Rey Dengesi
1. Nass'a Bağlılık ve Selefiyye Temelleri:
* İmam-ı Â'zam, Kur'an ve Sünnet'in zahirine saygı göstermiş, Allah'ın sıfatları (müteşâbihât) konusunda te'vile (yoruma) sıcak bakmamış, daha çok tefviz (anlamı Allah'a bırakma) yolunu benimsemiştir.
* Allah'ı yaratılmışlara benzetmekten (Teşbih) şiddetle kaçınmış ve Allah'ı layık olmayan her şeyden tenzih etmiştir (Takdis).- Devrinde başlayan Mutezile ve diğer felsefi akımlarla mücadele edebilmek için, akla ve kelam yöntemine önem vermiştir. O, sadece nakil (ayet ve hadis) ile yetinmeyip, inanç esaslarını akıl yoluyla ispat etmeye çalışmıştır. Bu yönüyle İmam-ı Â'zam, Selef'in kelam karşıtı katı tutumundan ayrılmıştır.
- Eserleri: Akaid konusundaki duruşu, ona nispet edilen el-Fıkhu’l-Ekber, el-Fıkhu’l-Ebsat ve er-Risâle gibi eserlerde açıkça görülür. Bu eserler, Sünnî kelamın ilk sistematik metinleri arasında sayılır.B. Önemli Akaid Görüşleri
* İman ve Amel İlişkisi: İman, kalp ile tasdik ve dil ile ikrardan ibarettir. Amel (ibadetler) imandan bir cüz değildir (imana dahil değildir). Bu görüşü, büyük günah işleyenin kâfir sayıldığı Haricîler'e ve ameli imandan sayan Mutezile/Ehl-i Hadis'in bir kısmına karşı Sünnî orta yolu oluşturmuştur.
* İman Artıp Eksilmez: İman özü itibarıyla (tasdik ve ikrar) artmaz ve eksilmez. Artıp eksilen şey amellerdir. Bu, imanın temelini sarsılmaz kılmaya yöneliktir.2- Fıkhî (Hukuk) Çizgisi ve Yolu
İmam-ı Â'zam, fıkıh metodolojisinde Ehl-i Rey (Akıl/Görüş Ehli) ekolünün kurucusudur. İtikadî konularda olduğu gibi, fıkıhta da katı Hadisçiliğe karşı aklı, kıyası ve toplumsal örfü merkeze alan bir yöntem izlemiştir.
A. Metodoloji (Usûl-i Fıkıh)
İmam-ı Â'zam'ın fıkhî hükümleri çıkarma metodolojisi, kesin bir sıraya dayanır:
1. Kitap (Kur'an-ı Kerim): İlk ve temel kaynaktır.
2. Sünnet (Sahih Hadisler): Hadisleri, özellikle ahâd (tek kanallı) rivayetler söz konusu olduğunda, Kur'an'ın genel ilkelerine ve akla uygunluk açısından sıkı bir süzgeçten geçirmiştir.
3. Sahâbe İcmâı (Görüş Birliği): Sahâbenin ittifak ettiği meseleleri delil kabul etmiştir.4. İctihad ve Rey (Görüş): Nass'ın (Ayet ve Hadis) bulunmadığı yerlerde şu yöntemleri kullanmıştır:
* Kıyas: Muâz b. Cebel hadisinde belirtildiği gibi, hükmü bilinmeyen meseleyi, hükmü bilinen bir meseleye ortak illet (sebep) nedeniyle benzeterek hüküm çıkarmıştır. Bu metodu en yoğun kullanan mezheptir.
* İstihsan: Zaruret, kolaylaştırma veya örf gibi nedenlerle, katı kıyasın gerektirdiği hükümden vazgeçip daha doğru ve adil görülen başka bir hükme geçmektir. Bu, Hanefî mezhebine özgü bir esneklik aracıdır.* Örf ve Âdet: Toplumun yaygın olarak benimsediği ve şeriata aykırı olmayan uygulamaları, hüküm çıkarma sürecinde dikkate almıştır.
B. Fıkıh Ekolü Oluşturma Biçimi
* Meclis Metodu: İmam-ı Â'zam, tek başına fetva vermek yerine, farklı görüşlere sahip talebeleriyle (Ebu Yusuf, İmam Muhammed gibi) bir araya gelerek istişare yoluyla fıkıh meselelerini ele almış, her meseleyi Kur'an ve Sünnet ışığında tartışmış ve nihai karara bağlamıştır. Bu metot, "Fıkıh Meclisi" olarak bilinir ve Hanefî fıkhının sistematik ve tutarlı yapısını sağlamıştır.İmam-ı Â'zam'ın hem itikadî hem de fıkhî çizgisi, nasslara bağlılığı temel almakla birlikte, aklî muhakemeyi ve kolaylaştırmayı ihmal etmeyen dengeli ve metodik bir yapı sunar.

إرسال تعليق
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...