Kadiri Yolu

 

Nefs-i Levvâme Makamının Seyri

Nefs-i Levvâme Makamının Seyri

(Kalbin Uyanışı ve Kendini Kınayan Nefis)

Bismillâhirrahmânirrahîm

1. Nefs-i Levvâme Nedir?

Nefs-i Levvâme, nefis mertebelerinin ikinci durağıdır. Bu makamda nefis, günahı ve kusuru inkâr etmez; aksine yaptığı hatalardan dolayı pişmanlık duyar, kendini kınar ve sorgular. Kur’ân-ı Kerîm’de bu makama yemin edilerek dikkat çekilmiştir: “Hayır! Kendini kınayan nefse yemin ederim.” (Kıyâme, 2) Tasavvufta bu yemin, levvâme nefsin imanla bağının kurulduğuna, fakat henüz istikrara kavuşmadığına işaret eder. Bu makamın mahalli kalptir. Kalp uyanmaya başlamış, fakat tam arınmamıştır.


2. Nefs-i Levvâme’nin Temel Özelliği

Nefs-i Levvâme’nin ayırt edici yönü şudur: Günah işlenir → pişmanlık doğar → tevbe edilir → tekrar düşülür → yeniden kınanır. Bu hâl bir çelişki değil, geçiş sürecidir. İmam Gazâlî şöyle der: “Nefsin kınanması, kalbin hayatta olduğunun delilidir.” Levvâme nefis, emmâreden kopmuştur, fakat izleri hâlâ taşır.


3. Bu Makamda Görülen Hâller ve Tehlikeler

Nefs-i Levvâme makamında müridde şu hâller birlikte bulunabilir: Tevbe ve pişmanlık, İbadete yönelme, Zühd ve takvaya meyil, Gizli riya, Kendini beğenme (ucub), Bilinme ve övülme arzusu, Amellere güvenme, Halkla gizli çekişme. Cüneyd-i Bağdâdî der ki: “Levvâme nefis, günaha ağlar; ama kendini beğenmeye de gizlice güler.” Bu makamın en büyük tehlikesi, amel perdelerine takılıp kalmaktır.


4. Kalbin Çalışmaya Başlaması

Levvâme makamı, kalbin fiilen çalışmaya başladığı ilk makamdır.  Mürid: Günahından utanır, Hatasını savunmaz, Kendini hesaba çeker, Gözyaşıyla arınır. Hasan-ı Basrî (rh.) şöyle buyurur: “Kalp uyanınca, nefis rahatsız olur.” Bu rahatsızlık, levvâme makamının alametidir.


5. Pişmanlık Ağacı ve Manevî Meyveler

Tasavvuf ehli bu makamı “pişmanlık ağacı” ile anlatır. Bu ağacın meyveleri şunlardır:

- Gözün meyvesi: Gözyaşı

- Dilin meyvesi: Hikmet

- Kalbin meyvesi: Muhabbet

- Nefsin meyvesi: Zühd

- Gönlün meyvesi: Vefa

- Ahiret dalının meyvesi: Cennet ümidi

- Hak dalının meyvesi: Müşahede arzusu

Mevlânâ: “Pişmanlık, Hakk’a açılan gizli bir kapıdır.”


6. Levvâme Nefsin En Büyük Yanılgısı

Bu makamda mürid bazen ameli gaye edinir. Oysa:

- Amel → vasıtadır

- Marifet → gayedir

İmam Rabbânî uyarır: “Amelde kalan, marifetten geri kalır.” Bu şu demek değildir:
Amel terk edilir. Hayır. Amel ölene kadar devam eder, fakat hedef olmaktan çıkar.


7. Levvâme Nefsin İki Yüzü

Tasavvuf büyükleri der ki: Nefs-i Levvâme’nin bir yüzü emmâreye, bir yüzü mülhimeye bakar. Bu yüzden mürid: Ya yükselir, Ya tekrar aşağı düşer. Dünya sevgisi, makam arzusu, halkla fazla meşguliyet bu makamda geri düşüş sebebidir. İmam Gazâlî: “Kalp tam aydınlanmadan, dünya cazip görünür.”


8. Kurtuluşun Anahtarı

Levvâme makamından selametle çıkışın şartları şunlardır:

- Ameli gizlemek

- Övgüden kaçmak

- Nefsini sürekli suçlamak

- Mürşidin yolundan ayrılmamak

- Hevâ ve hevesi terk etmek

- Tevekkülü öğrenmek

Abdülkâdir Geylânî (ks): “Nefsini suçlamayan, yol alamaz.”


9. Nefs-i Levvâme’nin Akıbeti

Tasavvuf ehline göre: Levvâme ehli iman üzere ölürse cennet ehlidir. Ancak bu makam keşif ve keramet makamı değildir. Asıl hedef, buradan Nefs-i Mülheme’ye geçmektir. Kur’ân buyurur: “Nefsine zulmedenler de vardır…” (Fâtır, 32) Bu zulüm, nefsini tam terbiye edememektir.


Nefs-i Levvâme makamı: Günahla barışık değildir. Ama nefsi henüz susturamamıştır. Acıtır, yorar, ağlatır. Fakat kurtuluşun eşiğidir. Tasavvuf ehli der ki: “Emmâre günahı sever, Levvâme günaha ağlar, Mutmainne günahı unutur.” Bu makamda kalmak değil, geçilmek esastır.
Çünkü pişmanlık, durak değil hareket içindir.



Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم