Zikir

Zikir Ne Demektir?:

Anmak, hatırlamak, yâd etmek manalarına gelen zikir; sufilerce, yüce Allah’ın ad ve unvanlarının teker teker veya bir kaçının bir arada tekrar edilmesinden ibarettir.

فَاذْكُرُونٖىاَذْكُرْكُمْوَاشْكُرُوالٖىوَلَاتَكْفُرُونِ     

2.152 – Artık Beni zikrediniz ki Ben de sizi zikredeyim ve Bana şükrediniz, Bana nankörlükte bulunmayınız.

اَلَّذٖينَيَذْكُرُونَاللّٰهَقِيَامًاوَقُعُودًاوَعَلٰىجُنُوبِهِمْوَيَتَفَكَّرُونَفٖىخَلْقِالسَّمٰوَاتِوَالْاَرْضِرَبَّنَامَاخَلَقْتَهٰذَابَاطِلًاسُبْحَانَكَفَقِنَاعَذَابَالنَّارِ

3.191 – Onlar ki, ayakta iken de ve yanları üzerine yatarlarken de Allah Teâlâ’yı zikrederler ve göklerin ve yerin yaradılışı hakkında tefekkürde bulunurlar. İşte onlar şöylece tespih ve niyazda bulunur dururlar: «Rabbimiz! Sen bunları boşuna yaratmadın, Sen münezzehsin, artık bizleri ateş azabından koru…»

اَلَّذٖينَاٰمَنُواوَتَطْمَئِنُّقُلُوبُهُمْبِذِكْرِاللّٰهِاَلَابِذِكْرِاللّٰهِتَطْمَئِنُّالْقُلُوبُ

13.28 – (Onlar) O zatlardır ki, Allah’ın zikriyle kalpleri mutmain olduğu halde iman etmişlerdir. Haberiniz olsun ki, Allah’ın zikriyle kalpler mutmain olur.

يَااَيُّهَاالَّذٖينَاٰمَنُوااذْكُرُوااللّٰهَذِكْرًاكَثٖيرًا

33.41 – Ey iman edenler! Allah’ı çokça zikredin.

Bir defasında peygamber efendimiz sav.“Amellerinizin en hayırlısını, Melikiniz olan Rabbiniz katında en temiz olanını, derecenizi en çok yükselteni, altın ve gümüş infaktan, düşmanla yaka paça mücahede ederek sizin düşmanı, düşmanında sizi öldürmesinden daha faziletli olan şeyin ne olduğunu haber vereyim mi?” dediğinde ashap, “O nedir ya Resulullah” demiş, Efendimizde “Allah Tealayı zikirdir” buyurmuşlardır. Tirmizi, Deavat,6; İbni Mace, Edep 53

Allah Resulü bir gün ashabın yanına gelmiş ve “ Ey insanlar! Cennet’in bahçelerine uğradığınızda istifade edebildiğiniz kadar edin.” Buyurunca kendisine Cennet bahçelerinin ne olduğu sorulmuş oda “ Zikir meclisleridir.” Şeklinde cevap vermiştir.

Zikrin Çeşitleri:

“Dilin zikri” ve “Kalbin zikri” olmak üzere iki çeşit zikirden bahsedilir.kalbin sürekli bir şekilde Allahı zikrede bilmesi, dilin zikri ile ancak mümkün olabilir. Kul hem dili hem de  kalbi ile zikre muvaffak olabilirse Hakka yaptığı yolculukta kamil bir sıfat elde etmiş olur.

Zikir veliliğin Şahadet namesi yani diplomasıdır. Onda başarılı olan kimseye diploma verilir zikirden uzaklaşan kimse velilikten azledilir.

Zikir Allah’a giden yolda çok kuvvetli bir esastır. Hatta bu yolun temel şartıdır. Zikir daim olmadan vuslat olmaz.

Zikir ve Zikrullah belirli bir vakitle sınırlandırılmaz.  Ne hal üzere isen o bulunduğun halde zikir yapılır.

Evliyaların Zikirle İlgili Sözleri:

Hasan Basri Ra: Manevi lezzeti namazda, zikirde ve kuran tilavetinde arayın. Buldunuz ise ne güzel. Yok, bulamadınız ise biliniz ki kalbinizin kapısı buna kapalıdır.

“Kalple yapılan zikri melek bilmediği için Allah’a götürmez. Kalbi zikir, kul ile Allah arasında bir sırdır.”

Süfyani Sevri Ra:“Her şeyin bir cezası vardır. Arifin cezası ise zikirden kesilmesidir.”

Seyyid Abdulkadir Geylani (Ks.):

Ey sufiler! Hakkı hatırlayın ve zikredin. Zira ancak “Lüb” (gönül) sahipleri onu hatırlar. Zikri daim ile şeytanı yanından defet ve kaçır. Zikri daimi bırakma. O düşmanı helak eder, hezimete uğratır ve kırar. Cenabı Hakkı dilinde bir kere zikredersen, kalbin birçok kere zikreder.