Kadiri Yolu

 

Beni Nadir Gazvesi

Beni Nadir Gazvesi 

Bu gazve, hicretin dördüncü yılının Rebiülevvel ayında (M. 625 Ağustos sonunda) yapıldı. Gazvenin yapılmasının sebebi, Amr bin Ümeyye’nin, Bi’r-i Maune vakasından sonra Medine’ye gelirken yolda, Resulullah (ﷺ)’tan emanname alan Beni Amir kabilesine mensup iki kişiyi öldürmesi sonunda, Beni Nadirlilerin diyet vermemelerinden sonraki görüşmeler esnasında meydana çıkan suikast olayıdır.

Hazret-i Muhammed (ﷺ), Ben Amir’den bilmeyerek öldürülen iki kişinin diyetini vermek için Medine’de oturan kabilelerle yaptığı anlaşma gereğince, onlardan iane toplamaya başladı. Ahitname gereğince, bu yardıma Beni Nadir Yahudi kabilesinin de iştirak etmesi lazımdı. Bu itibarla Resulullah(ﷺ), Beni Nadir kabilesinin oturduğu Medine’ye iki saatlik mesafedeki Zühre köyüne birçok sahabe-i kiram ile birlikte gitti.

Beni Nadir kabilesinin, Uhud gazvesinden sonra Müslümanlara karşı tavırları değişmişti. Müslümanlar aleyhine birçok tahriklere iştirak ettikleri gibi, bu arada Yahudi bilginleri de Hz. Muhammed’i (ﷺ) mübahaseye davet etmişlerdi.

*

Beni Nadir yahudi kabilesi, kendi yurtlarına kadar gelen Hz. Muhammed’i (ﷺ) ve arkadaşlarını, yapmacık hareketlerle karşıladılar. Resulullah (ﷺ)’ın ileri sürdüğü teklifi kabul ettiler. Ve O’nu arkadaşlarıyla beraber bir evin gölgesine oturtup kendi aralarında fısıltı ile konuşmaya başladılar. Maksatları, köylerine kadar gelmiş olan Resulullah (ﷺ)’ın, hazır ayaklarına kadar gelmiş iken damdan yuvarlak bir taş atıp öldürmeye çalışmaktı. Yahudiler, aralarında fısıltı halinde münakaşa yaparlarken, içlerinde Selam bin Mişkem gibi aklı başında olanlar, yapılacak hareketin kötü bir şey olduğunu ve: “Siz bu fikirden vazgeçin. Vallahi, sizin bu suikastınız, O’na, Allah tarafından haber verilir. Siz de ahdi bozmuş olursunuz” diyordu. Nitekim Resulullah (ﷺ), fısıltılardan şüphelendi. Bu esnada Cebrail (as) de gelip durumu etraflıca bildirince, Resûl-i Ekrem (ﷺ) hemen yerinden kalkıp oradan uzaklaştı ve Medine’ye gitti. Böylece Yahudilerin maksatları ve faaliyetleri hem meydana ve hem de boşa çıkmış oldu.

*

Beni Nadir yurduna Resulullah ile birlikte gidenler, Resûl-i Ekrem’in (ﷺ), kendilerine haber vermeden süratle Medine’ye gittiğini haber aldıklarında, onlar da Medine’ye geri döndüler. Ve yahudilerin niyetlerini Resulullah(ﷺ)’tan öğrendiler. Bu durum karşısında, ashabın ileri gelenleri, hemen aralarında durumu müzakere etmeye başladılar. Neticede Beni Nadir’in oturdukları yerden çıkarılmalarına karar verildi.

Bu karardan sonra Resûl-i Ekrem (ﷺ) “Madem ki beni öldürmek istediler. On gün zarfında Medine havalisinden çıkıp gitsinler. Bir müddet geçtikten sonra hangisini görürsem boynunu vurdururum” dedi. Bunun üzerine Beni Nadirliler, Medine’den çıkıp gitmek üzere hazırlık yapmaya başladılar. Fakat bu arada, münafıkların reisi Abdullah bin Übey bin Selul, Beni Nadirlilere gizlice haber göndererek: “Yerinizden kıpırdamayınız. Biz size yardım ederiz. Beni Kurayza ile müttefikiniz Gatafan kabilesi de sizlere yardım eder” dedi. Bu haber üzerine Beni Nadirliler, reislerinden Selam bin Mişkem’in: “Abdullah’ın sözüne bakmayınız. Sizi büyük bir tehlikeye düşürür” şeklindeki ikazlarına aldırmayıp yerlerinde kaldılar ve Resulullah(ﷺ)’a: “Biz vatanımızı terk etmeyiz. Elinden geleni geri koyma” şeklinde bir haber gönderdiler.

*

Müslümanlarca Beni Nadirlilere verilen on günlük müddet bitince. Hz. Muhammed (ﷺ), sancağı Ali bin Ebi Talib’e vererek, ordusu ile Medine’den çıktı ve Beni Nadir’i muhasara etti. Münafıkların reisi Abdullah bin Übey bin Selül, Beni Nadirlilere yardım edemediği gibi, Beni Kurayza ile Gatafan kabileleri de yardım edemediler. Beni Nadirliler, on beş gün muhasarada kaldıktan sonra İslam ordusu tarafından hurma ağaçlarının kesilmeye başlanması üzerine aman dilediler. Kendilerine altı yüz deveye yükleyebilecekleri kadar mal ile buradan uzaklaşmaları bildirildi.

Beni Nadirliler, yükte hafif, pahada ağır mallarını develere yükleyerek, çoluk çocuk yollara düştüler. Medine çarşısından geçerken müteessir olmamış görünmek için türküler söyleyip, defler çaldılar. Bir kısmı Suriye taraflarına, bir kısmı da Hayber’deki ırkdaşlarının yanına gittiler. İçlerinden iki kişi Müslüman olup Medine’de kaldı.

*

Beni Nadir gazvesi sonunda, elli miğfer, üç yüz kadar kılıç ve Beni Nadirlilerin evleri ve arazileri Müslümanların ellerine geçti. Arazi, Ensar’ın izni ile muhacirlere taksim edildi. Bu suretle muhacirlerin Ensar ile aynı evde sıkışık vaziyette oturmalarına son verildi. Bu arada Ensar’dan çok fakir olan Ebu Ducane ile Sehl bin Huneyfe ye (ra) de birer miktar arazi verildi.

Bu hadiselerin cereyan ettiği günlerde Gatafan kabilesinin kolları olan Sa’lebe ve Enmar kabilelerinin Medine ‘ye baskın yapmak için asker topladıkları haberi öğrenilince, Resulullah(ﷺ), dört yüz arkadaşı ile birlikte hemen bunların üzerine yürüdü. Satü’r-Rika denilen yere geldiklerinde, düşmanın korkudan dağlara kaçıştıkları ve dağıldıkları öğrenildi.

İslam Tarihi, H.Ülkü


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs