Kadiri Yolu

 

Davada Terbiye Zayıflığı


İnsanlar gibi Milletlerde, doğar, büyür ve ölürler. Milletlerin ve davaların (Parti, Dernek, Vakıf vb.) ruhu ve psikolojisi vardır.  Bazen milletlerde, davalarda benliğini ve ruhunu kaybeder.

Bizim ele alacağımız milletlerin Siyasi ve toplumsal  örgütlenmelerin de meydana gelen tutulma, kokuşma, eksen kayması vb. eş konular üzerine olacak. Başarı ve istikrar örgütlenmelerin potansiyelini iyi organize etmesine bilinçlendirmesine ve yönlendirmesine bağlıdır.

Topluma mal olmuş legal örgütlenmeler potansiyel oy oranı ve fertlerin kültürlerine göre alacakları maddi destek ve ortaya koyacakları çözümlere göre değer bulacağı gibi şimdilerde kişi eksenli bir yapı etrafında (sevgi eksenli) bir harekete dönüşmüştür.

Demokratik siyasi oluşumlar oy potansiyelinin artması için toplumun herkesimine ulaşma fertleri ikna etme, sorunlarına çözüm sunacak projeler ve vaatler üzerine taraftar toplama etkinliklerine dönüşünce, örgütlenmelerde  istenmeyen bazı aksamalar oluşmaya başlar.

Topluma mal olmuş her örgütlenmenin ahlaki yapısı vardır. Başarı sadece siyasi ve sosyal alanlarındaki projelerin ve etkinliklerin başarılı olması ile oluşmaz bunda örgütlenmenin ruhu ve ahlakının da çok etkisi vardır.

İnsanlarla iletişim genellikle toplantılar, açık alan mitingleri, ev, kıraathane sohbetleri, sempozyum gibi sosyal ve kültürel etkinliklerle olmakta buna rağmen iletişim bozuklukları ortaya çıkmakta.

Sürekli başarı odaklı örgütlenmelerin kadrolarında stres ve gerginlik halini ortaya çıkmaktadır. Atmosfer sevgiden yoksun maske odaklı soğuk bir ortam dönüşür.

Siyasi yapıların Ortaya koymuş olduğu performansla ulaşılan başarı bilinç kaybına yol açabilir.  Yaşanacak Ruhi bir boşluk ve bunun oluşturduğu zafiyet yaşamın bütün alanlarında etkisini gösterir.

Peki neden örgütlenmeler Türkiye’de meşaleyi bir sonraki kuşağa taşıyamaktadır? Kadrolar neden bunun için yeterli olamamaktadır?:

  • Terbiye odaklı bir eğitim olmaması,
  • Bireylere uygun konum verilmemesi,
  • Bütün üyelerin görevlendirilmemesi,
  • Üyeler arasında dayanışma yerine rekabet anlayışının olması,
  • Problemlerin sürüncemeye bırakılması, çözüm bulunulmaması,
  • Rekabetin başarı odaklı olması, iç çekişmeleri ve gruplaşmaları orataya çıkarması,
  • Liderin yetersizliği, Bununda bazı nedenleri vardır;

a- Lider Ortaya ideal bir yol koyamaması,

b- Liderin Kendini tanımaması,

c- Uyulacak örneklerin olmaması,

d- Kuvvetli bir iradeye sahip olamaması,

e- Görüşlerinde tutarlı olmaması, iyimser olmaması gibi özelliklerin lidere olan öz güvenin kaybına sebebiyet vermesine yol acar.

Örgütlerdeki Bireylerin de davaya olumsuz etkileri söz konusudur;

  • Disiplinden uzak hareketler içinde bulunması,
  • Davaya bir Koltuk için katlanmak düşüncesi,
  • Rızık ve Can korkusu çekmek,
  • Aşırılığa kaçmak,
  • Gevşeklik ve düzenin nimetlerinden yararlanma arzusu,
  • Gurur ve Gösterişe kapılma,
  • Başkalarını kıskanma,
  • Örgütsel yapının kurallarını farklı değerlendirerek  yeni arayışlarla davaya ters düşmek
  • İç yapılanmada  iç de saklı bir düşünce ile mevki sahibi olma emeline sahip olma,

Bu başlıkları çoğaltmak mümkündür, burada önemli olan terbiye eksenli bir hareket oluşturmak olmalıdır. Siyasi süreçler genellikle kadroların yıpranmasına sebep olur. Kadrolar da meydana gelen değişikler rahatsızlık oluşturmaması gerekir bu değişiklikler kısa zamanda tekrar toparlanma ilkeler üzerinde yol alına bilmesi içindir.

Bir kişinin makama veya mevkiye gelmiş olması o kişinin terbiyeli olduğunu göstermez bu algının bir kere yanlış olduğunu herkes tarafından bilinmesi gerek. Mümin devamlı şekilde kötü akıbetten korkarak Allah’a sığınmalıdır.

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar