İlham Olunanların Söyledikleri

Bir kimse bana İlham olundu ve şöyle şöyle olacak dese bunu bizim tasdik etmek zorunluluğumuz yoktur ve zorunda da değiliz. Genellikle kahinler ve Falcılar İleriden haber verme hastalığına kapılmışlardır. Onların söylediklerine karşı ehli sünnet çizgisini müdafaa etmeliyiz. 

 

Yine risale-i Nur ilham ile yazdırıldı diyen Bediüzzaman Said Nursi’nin söylemiş olduğu şeyleri tasdik etme zorunluluğu yoktur. Muhiddin Arabi’nin bu kitaplar bana yazdırıldı bunu da tasdik etmek zorunda bir müslüman değildir.

 

Peki bizi bağlayan ne olmalıdır?

Ehli sünnet alimleri gerekli olan ölçüyü koymuşlardır. Rüyada şöyle olmuş, bana ilham geldi böyle olmuş, Keşifte bana şöyle gösterildi biz bunların hak olduğunu inkar etmemeliyiz. Bunlar haktır, bunları kabul ediyoruz ama bunlar bizi dini hüküm olarak bağlamaz şahsın kendinedir bunları tasdik etmek zorunda da değiliz. 

Bazen veli zatlar filanca konularda birçok şey söylediğinde bu sözleri kitap ve sünnetle icmaya uyuyorsa alınır uymuyorsa kendisini bağlar bizi bağlamaz. Ölçüyü bu şekilde koyarsak hiçbir problem kalmayacaktır. Yoksa bugün yaşadığımız türden problemler bu konuda çokça yaşanmıştır. Tarih içerisinde yaşanmış bin bir türlü hadiseler var bu ölçüyü koymaz isek, onları yaşamak zorunda tekrar tekrar kalırız. 

Ölçü Kur’an ve Sünnet ve İcma’dır bizi bağlayan da bunlardır. Buna uyanları alırız uymayan şeyleri sahiplerine iade ederiz.

 Sehl b. Abdullah der ki: “ Kitap ve sünnetin kabul etmediği her türlü vecd ve keşif batıldır.” 

 Ebu süleyman Darani de şöyle konuşur: “Hakikate ait bazı keşfi bilgiler 40 gün süreyle Kalbimiz sarar ben iki şahit olmadan onların gönlüme girmesine izin vermem. O iki şahit kitapta sünnettir.”