Kadiri Yolu
İlk Münafıkların Ortaya Çıkışı

İlk Münafıkların Ortaya Çıkışı

Hazret-i Muhammed (sav), Medine’ye hicret ettikten sonra, gerek muhacirler ile Ensar ve gerekse Evs ile Hazrec kabileleri arasında sıkı bir bağlılık kurmuş ve bu arada yahudilerle mücadedeler yapmıştı. Buna rağmen, yine de Medine’de bazı hoşa gitmeyecek birtakım dolaplar dönmeye devam etti.

Hazret-i Muhammed (sav), Medine’ye hicret esnasında Medine’de pek az müşrik kalmıştı . Bunlar, ne olur ne olmaz düşüncesi ile müslüman olmayı ağırdan alıyorlardı. Fakat, bu arada müslümanlara karşı da müsamahalı davranmakta gayet büyük dikkat sarf ediyorlardı. Ayrıca, Mekke’deki Kureyş kabilesi ile de devamli temas halinde idiler.  

Peygamberin kendi aralarından çıkmadığına üzülen, Medin’de müslümanlığın yayılmasını istemeyen ve İslam dininin ileride kendileri için bir tehlike olabileceğini hesaba katan yahudiler, bir taraftan el altından müslümanlara karşı düşmanlıklarını yürütürken, diğer taraftan da kitabi olmalarına rağmen müşrik Kureyşlilerin tarafını tutuyorlardı. Ayrıca, Evs ve Hazrec kabilelerinin arasını açmak hususunda zuhur edecek bir fırsat kolluyorlardı. Bütün bunların yanında, Hz. Muhammed’in (sav) Medine’ye gelmesiyle şahsi menfaatlerinin zarar göreceğini düşünenler, şan, şeref ve halk arasındaki itibarlarının azalacağını ve hatta hiç kalmayacağını hesaplayanlar, dış görünüşleri bakımından müslüman olmuş gibi davranıp, kinlerini içlerinde saklayarak İslâmiyete karşı fırsat kolluyorlardı. Bunlara münafık deniliyordu. Görünüşte müslüman, hakikatte kâfir idiler. Bunların en meşhurları; Abdullah bin Übey bin Selül, Ced bin Kays, Süveyd bin Samed ve Evs bin Kayzi idi.

Medine’de ortaya çıkan bu münafıkları, Resûl-i Ekrem (sav), Cenab-ı Hakk’ın ikazı ile bilir, fakat onlara karşı belki hidayete ererler diye gayet yumuşak davranırdı. Lâkin bazı önemli işlerde de tedbirlerini almaktan geri kalmazdı.

Münafıkların başkanı Abdullah bin Übey bin Selül idi. Bu zat, Hz. Muhammed (sav) Medine’ye hicret etmeden önce, Hazrec kabilesinin en zengini, en nüfuzlusu ve en büyük reisi idi. Medineli Araplar, kendisini kral olarak ilan etmeye hazırlanıyordu. Bu sebepten, krallığı zamanında giymek üzere gayet süslü bir de taç hazırlanmıştı.

Peygamber Efendimiz Medine’ye hicret edince, Abdullah bin Übey bin Selül’ün kral olma işi suya düştü. Ve kendisi de ikinci plana atıldı. Bu yüzden kalbi, müslümanlığa ve müslümanlara karşı daima kırık kaldı. Peygamber Efendimiz’e yaptığı düşmanlıkların bütün sebebi bu noktada toplanıyordu.

Hz. Muhammed (sav), Medine’ye hicret ettikten sonra Mekke’deki Kureyşli müşrikler, Hz. Muhammed’in (sav) hicretinden sonra ileride meydana gelecek durumu aralarında tartıştılar. Neticede, Hz. Muhammed’in (sav) Medine’de ortadan kaldırılmasını temin etmek hususunda çaba sarfetmeye karar verdiler. Bu işi önce tehdit yolu ile Medine’deki müşrik, münafık ve yahudilere yaptırmak cihetini tercih ettiler. Bunun için el altından onlara haberler göndererek arzularını gerçekleştirmek yoluna başvurdular. Nitekim, münafıkların reisi (veya başı) Abdullah bin Übey bin Selül’e gönderdikleri mektupta: “Siz, Muhammed’i yurdunuzda himaye ettiniz, barındırdınız. Bu sizin için yüz karasıdır. Onu, ya öldürürsünüz veya memleketinizden çıkarırsınız. Aksi takdirde, bütün kuvvetlerimizle üzerinize gelir, askerlerinizi öldürür; kadınlarınızı ve kızlarınızı ellerinizden alıp tecavüzde bulunurz” diyorlardı. Bu işlerde ve sözlerinde samimi olduklarını göstermek için de Kürz bin Cabir kumandasında bir çete göndererek, Medinelilerin civarda otlayan hayvanlarını yağma ettirdiler.

Bütün bunları düşünen ve hesaplayan Resûl-i Ekrem (sav), durumun nazik ve tehlikeli olduğunu görünce, bazı tedbirlere başvurdu. Önce, Medine’de kaç kişinin müslüman olarak bulunduğunu tesbit ettirerek, bütün müslümanların sayısının bin beş yüz kişi olduğunu öğrendi. Sonra, Mekkeliler tarafından herhangi bir baskına uğramamak için geceleri, şehrin kilit noktalarında ashaba nöbet tutturdu.

Mekke civarındaki kabilelerin bazıları ile anlaşmalar yaparak Mekkelilerin Şam ticaret yolunu kapattı.

Kaynak: İslam Tarihi

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs