Kadiri Yolu

Namazın Şartları

Mükellef olan insan bir takım şartlara haiz olmalıdır. İlk olarak Müslüman olması gerekir. İslam'ın emirlerini anlayıp hayatına geçirebilecek akli bir yapıya sahip olmalıdır. Ergenlik çağına ulaşmamış bir insana namaz farz değildir. Ayrıca adet ve lohusalık konumunda olan kadınlara namaz bir süre için farz değildir. Geçen namazları kaza etmeleri de gerekmez.

Namazın Şartları



Farz olmasının Şartları

Sahih olmasının şartları


1

İslam

1

Hadesten Taharet

2

Akıl

2

Necasetten Taharet

3

Bulüğ

3

Setr-i Avret

4

Hayız ve Nifastan temizlik

4

Niyet



5

İstikbal-i Kıble



6

Vakit


Şartlar

Hanefi

Şafii

Maliki

Hanbeli





Farz Olmasının Şartları

İslam

Şart

Şart

Şart

Şart

Akıl

Şart

Şart

Şart

Şart

Bulüğ

Şart

Şart

-

Şart

Hayız ve Nifastan temizlik

Şart

Şart

Rükn

-

Davetin Ulaşması

-

Şart

Şart

-

İkrahın Bulunması

-

-

-

-






Farz Olmasının Şartları

Hadesten Taharet

Şart

Şart

Şart

Şart

Necasetten Taharet

Şart

Şart

Şart

Şart

Setr-i Avret

Şart

Şart

-

Şart

Niyet

Şart

Rükn

Rükn

Şart

İstikbal-i Kıble

Şart

Şart

Şart

Şart

Vakit

Şart

Şart

-

Şart

Namaz Kılmayı Bilmek

-

Şart


-

Muhtılatı Terk

-

Şart

-

-

İslam

-

-

Şart

-





Farz Olmasının Şartları

Davetin Ulaşması

-

-

Şart

-

Akıl

-

-

Şart

Şart

Vaktin Girmesi

-

-

Şart

-

Abdestin Bozulmaması

-

-

Şart

-

Uyku Ve Gafletin Olmaması

-

-

Şart

-

Hayız ve Nifastan temizlik

-

-

Şart

-

Temyiz

-

-

-

Şart



Hanefi mezhebine göre namaz, oruç ve hac gibi farz-ı ayn ve vacib ibadet ve taatler için ücret karşılığında bir başkasına yaptırılamaz. Çünkü bu dini vazife olarak yapılır. Bu ibadetlerde sadece ilahi rıza için yapılır ve sevap kazanılacağı için bir ücret karşılığı yaptırılmazlar.

Namaz, oruç, kurban, adak, kefaret gibi ibadet ve borçları ifa etmeden vefat etmiş bir kimseyi bu borçlarından kurtarmak için fukaraya nakdi bedellerini vermeye iskat ya da “Iskat-ı Salat” namaz borcu düşürme denir. Kur'an ve hadislerde ıskat ve devire ait bir nas olmadığı gibi Hz. Peygamber, Ashab, Tabiun ve Tebeu’t-tabiin devirlerinde bu manada iskat-ı Salat ve devir etmek yoktur. Bu konuda icma ve kıyas da bulunmamaktadır. 


Namazın kılınmasından, namazın farz olma şartlarını taşıyan her mükellef bizzat sorumludur. Namazın vakitle ilişkisi olması hasebiyle Adeti başlayan veya biten kadınlar, buluğa eren çocuklar, bayılan kişiler ve kafirken Müslümanlığı kabul edenler için şu hükümler söz konusudur:


Adedi biten kadın:


Zaruret vakitleri içinde kadının adeti biterse, sadece bu vaktin namazını kaza etmesi gerekir, -adetin başlamasından sonraki- diğer namazları kaza etmesinin gerekmediğinde icma vardır.


Buluğa eren çocuklar, yolculuktan dönüp namaz kılmadığını hatırlayan mukim, yolculuğa çıkıp namaz kılmadığını hatırlayan yolcu ve kafirken Müslümanlığı kabul eden kişi içinde, adeti kesilen kadınla ilgili hükümler geçerlidir. Ancak Hanefi mezhebine göre, istihsanen namaz kılmaları uygundur.


Baygının Ayılması:


Ebu Hanife'ye göre bayılan kimse ayıldığında, baygın olarak geçirdiği namazların sayısı beşten az ise, onları kaza eder, beşten çok ise etmez. Vakti içinde ayıldığı namazı da kaza eder.


İmam Şafi ve İmam Malik'e göre bayılan kimse, adeti kesilen kadın gibi hareket ederek, zaruret vaktine göre namazını kılar. Çünkü onlara göre bütün baygınlık halinde geçen vaktin namazını kaza etmek gerekmez.


Şevkani ve Sıddık Hasan Han'a göre namazın vakti çıkıncaya kadar ayılmayan namaz mükellefi olmaz. Bayılan kişinin namaz mükellefliği konusu ihtilaflıdır.



Kadının adet görmeye başlaması:


Vakit namazını kılmadan adet görmeye başlayan kadının kaza borcu da itilaflıdır; bu itilaf, "geniş vakitli farz" ın farz oluş vaktiyle ilgilidir; Ebu Hanefi'ye göre namaz vaktin sonunda farz olduğundan, kaza borcunun olup olmaması bu duruma göre düzenlenir.


İmam Malik'e göre vakit namazını kılmadan adet görmeye başlayan kadından bu namazı düşer.


Şafii'ye göre namaz vaktin başında, yani namaz kılabilecek kadar bir süre geçtikten sonra farz olduğu için, bu süreden sonra adet görmeye başlayan kadın söz konusu vakit namazını kaza eder.


Mürselin yeniden Müslüman olması:


Müslüman olan mürtedin, irtidattan önceki ibadetlerinin geçerli olup olmadığı tartışmalıdır:


İmam Hanife, İmam Malik ve imam Zeydiye'ye göre, irtidatla birlikte ameller de düşer batıl olur.


İmam Şafi'ye göre Müslümanken gerekli olanların hepsini kaza etmesi gerekir. Riddet, ona borç olan farzı hafifletmez. 


Hanbeli mezhebi, Taberi, -bir kavlinde- Leys b. Sa'd ve İbn Hazm'a göre, sadece kafir olarak ölenin amelleri batıl olur. 


İmam Ahmet B. Hanbel'den bir rivayete göre kaza etmesi gerekmez; diğer rivayete göre, hem riddet, hem de önceki Müslümanlığı sırasındaki namazları kaza etmesi gerekir.


Bu açıklamaya göre Mürtedin irtidattan önceki Haccı ve kıldıktan sonra irtidat edip yeniden Müslüman olduğu vakit namazını, birinci görüşe göre yeniden yapması ve kılması gerekmez, ikinci görüşe göre bunlar yeniden yerine getirmesi gerekir.


Hanefi Mezhebinin meşhur görüşüne göre mürted tövbe edip İslam'a dönerse, irtidat günlerindeki namaz, oruç ve havelan-ı havli tamamlamış malın zekatından dünyevi açıdan sorumlu değildir. Çünkü doğduğu günden beri kafirmiş gibi görülür. Iraklı Hanefilere göre ise namazları kaza eder.


Delinin iyileşmesi


Deli güneş batmadan önce iyileşirse, Hanefi mezhebine göre yalnızca ikindiyi kılması gerekir. Şafii mezhebine göre, hem öğleyi, hem de ikindiyi kılması gerekir.


İşaretten aciz hasta


Namazın fiili rükünlerini yapmaktan bütünüyle aciz kalanların namaz mükellefliği ihtilaflıdır.


Ebu Hanife'ye göre namazın kılınması için sadece göz, kaş ve kalp imasına güç yetirince -akli denge yerinde olsun olmasın- namaz kılınmaz. Namaz sayısı bu vaziyetteyken 5 ve 5'ten fazla olunca kaza da gerekmez, dört vakit olunca kaza edilir. Bununla birlikte, kazaya kalan namaz dört vakitten az olsa bile, vefat halinde namaz borcu olmaz. Ebu Hanife'den başka bir nakle göre bu namazlar bütünüyle düşer.


Kafirin Müslüman olması:


Darul harpte Müslüman olup, namazın farz olduğunu bilinmeyenin Şafii ve Ahmet b. Hanbel'e göre bu namazları kaza etmesi gerekirken, Ebu Hanife'ye göre gerekmez.


1 تعليقات

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

إرسال تعليق

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs