Kadiri Yolu

Surda Gedik Açmadık Suru Yıktık


Hamd alemlerin rabbi olan Allah'a salat ve selam Hz Muhammed Sallallahu Aleyhi ve Sellem efendimizin ve ashabının üzerine olsun. İslam nurunun bizlere ulaşmasında kalemleriyle kılıçlarıyla gönülleriyle dillerinde her daim Allah'ın zikriyle bizlere kadar ulaşan tüm büyüklerden Rabbim razı olsun.

Uzun zamandır uyutulan bu millet, şimdide uyanışının cezasını çeşitli zorluklarla ve badirelerden geçmekle ödemektedir. Yaşanılan bu süreç bu milletin azmini daha çok kamçılamaktadır. Necip Fazıl bir şiirinde şöyle kelimeleri sıralamaktadır: Zaman bendedir, Mekan bana emanet, Kim var diye soranlar Ben buradayım ilelebet! Canla canı ola Can verdik yolunda Kırdım zincirimi, Hoş geldin Ey hürriyet! Duysun tüm dünya Duysun şimdi, Yeter artık diyen, Masumların sesini! Bitsin bu esaret, bu zillet Hadi ayağa kalk, Bitsin bu hasret! Surda bir gedik açtık Mukaddes mi mukaddes Ey kahbe rüzgar artık, Ne yandan esersen es! Duysun tüm dünya! Duysun şimdi, Yeter artık diyen Masumların sesini. Bitsin bu esaret! Hadi ayağa kalk Bitsin bu hasret. Surda bir gedik açtık Mukaddes mi mukaddes Ey kahpe rüzgar Artık ne yandan esersen es...

Ayakta uyanık olanın bu milletin uyanışını hızlandırması ile alınan hızlı mesafe zamanın ve şartların inançla geliştirilmesi ile daha da sağlam adımlar atılmaya ve ilerletmeye başlanmıştır. Her türlü sahada önü kesilen bu milletin etrafında dost ve stratejik ortak olarak görünenlerin aslında dost olmadıkları netleşmiş durumdadır. Bu durum birçok güzel hamlenin atılmasına ve gerçeklerin de millet tarafından görülmesine sebep olmuştur. 

Avrupa kapılarında islam kimliğinden dolayı 60 yıl bekletilen ve birçok zorluklarla karşılaşan bu ülke kendini savunması için almak istediği silahların satılmamasıyla birçok organizasyonda müttefik olunmasına rağmen yalnız bırakılmıştır. İçerideki işbirlikçilerle aynı ağzı kullanan yapılar bir tek insana kilitledikleri sorunun onun gitmesiyle aşılması halinde tekrar hesapta bizimle birlikte olmak istediklerini belirtmektedirler. Bunun artık bir yalan olduğu aşikar bir şekilde ortadadır. Hali daha bu yaklaşıma sıcak bakan akılsızlar mevcuttur.

Uyanış savunma sanayisinde yaşanan olaylarla insanların yaşanılan süreci değerlendirilmesi, Avrupa ve Amerika'ya bakışı değiştirmiştir. Savunma sanayisi ile milletimiz kendi yetiştirdiği gençlik potansiyeli sayesinde öz güvenini tekrar kazanmış her sahada farklı atılımlara icatlara seri bir şekilde devam etmektedir. Türklerin İslam kimliği ile girdikleri coğrafyalarda özellikle Afrika'da ve bulunduğumuz coğrafyada ve dahi dünyada birçok sömürge devleti bu durumdan rahatsızdır. Yardım faaliyetleri ile girdiğimiz tüm ülkelerde gönülleri fethedecek atılımlar yapılmaktadır. Yıllarca Afrika ülkelerini sömüren sömürgecilerin Türkiye'nin insani yardım ve kazan kazan siyasetiyle birçok kapılar yüzlerine kapanmaya başlaması sömürge devletleri zora sokmuştur. Tüm kapılar Afrika'da ve eski Osmanlı topraklarında tekrar Türkiye'ye açılmıştır.

Bu uyanışa rağmen ülke içinde rahatsız olanlar mevcuttur. Bunlar İslam'ı sağlıklı anlamış insanlar değildir. İçten içe geliştirdikleri İslam düşmanlığıyla kendilerini zaten net bir şekilde ortaya koymaktadırlar. Bunların geldikleri durum hayasızlığın hat safhası yaşamak olmasına rağmen yine de İslam açısından büyük bir gelişme vardır. Gelişmeler bu güruhu rahatsız edici boyuttadır. Onlar için bundan önce İmam Hatip meselesinden dolayı rahatsız olduklarını duymuşuzdur, birçok konu sırasıyla servis edilmesine rağmen inançlı kesimin sağ duyulu davranışı, gençlerimizin ülke için fedakarca çalışmaları ile her sahada kendilerini göstermeleri omurgasızları ve kimlik sorunu yaşayan silik şahsiyetlerin korkmasına sebebiyet vermektedir.

Dünyanın birçok yerinde huzursuzluk çıkarmaya çalışan güçlerin karşısında Türkiye aksine insanlık dersi vermekte ve dünyaya kardeşçe yaşanılacak bir ortam oluşturulabileceğini göstermektedir. Bizler bu hızlı gelişmelerin yaşandığı şu günlerde bu gelişmelere elimizden gelen katkıyı her sahada sunmanın yollarını arayıp bulmalı ve gelişmelere destek olmalıyız. Bu uyanışın Allah inancı ile şekillendirilerek sunulması için gayretli olunmalıdır. Allah'a iman etmeden yaşanılan bir hayat anlamsız ve manasız bir hayattır.

Uyanışın her sahada hızlıca olması için hikmet ehlininde sıkıca çalışması gerekir. Gönül erenleri manevi fetihleri, kalem ehli alimlerde insanları hakka yönlendirecek sohbetleri çoğaltmalıdır. Manevi boşluğu düşebilecek olanlar için bu hikmet ehli bir tutunuş olmalıdır.

Yazımıza Lumbee kızıldereli kabilesinin bir atasözü ile bitirelim “Günümüzde insanlar bilgiyi arar oldu, hikmeti değil. Halbuki bilgi mazidir, hikmet ise istikbal.” Allaha emanet olunuz…  

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs