Kadiri Yolu

 

Gazze

Gazze

بِسْمِ ‬‮اللّٰهِ ‬‮الرَّحْمٰنِ الرَّح۪يم

Rahman ve Rahim Olan Allah’ın adıyla. Hamd, O’nadır. Hz. Muhammed salât ve selam O’nun temiz ailesine, ashabına ve kıyamete kadar tâbilerinin üzerine olsun.


Akdeniz’in güneydoğu köşesi kıyılarında yer alan 363 km2 yüzölçümündeki Gazze şeridinin kuzey kesimindedir. Denizden 4 km. içeride kurulmuş olan Gazze tarihi 4.000 yıla kadar uzanmaktadır. Gazze, çeşitli hanedanlar, imparatorluklar ve halklar tarafından yönetilmiş, yıkılmış ve yeniden nüfuslandırılmıştır. Aslen bir Kenan yerleşimi olan Gazze, yaklaşık 350 yıl boyunca eski Mısırlıların kontrolü altında kalmış , ardından fethedilerek Filistinlilerin başlıca şehirlerinden biri haline gelmiştir. Gazze , MÖ 730 civarında Asur İmparatorluğu'nun bir parçası olmuştur. Büyük İskender, MÖ 332'de şehri kuşatmış ve ele geçirmiştir. Saldırı sırasında halkın çoğu öldürülmüş ve Helenistik eğitim ve felsefenin merkezi haline gelen şehre, civardaki Bedeviler yerleşmiştir. Bölge, MÖ 96'da Haşmonaylar tarafından kuşatılıp ele geçirilene kadar, Suriye'deki Seleukoslar ve Mısır'daki Ptolemaioslar olmak üzere iki Yunan halefi krallığı arasında düzenli olarak el değiştirmiştir .


Gazze, MS 637'de Amr ibn al-'As komutasındaki islam ordusu tarafından fethedildi ve çoğu Gazzeli, İslam'ı benimsedi. Haçlılar, Gazze'nin kontrolünü 1100'de Fatımiler'den aldılar, ancak Selahaddin Eyyubi komutasında Gazze haçlılardan geri alındı. Gazze, 13. yüzyılın sonlarına doğru Memlüklerin eline geçti ve bölgesel bir başkent haline geldi. 16. yüzyılda Osmanlı tarafından atanan Rıdvan hanedanı döneminde altın bir çağa tanık oldu .


Gazze, 1903 ve 1914 yıllarında yıkıcı depremler yaşadı. 1917'de, I. Dünya Savaşı sırasında, İngiliz kuvvetleri şehri ele geçirdi. Gazze, 20. yüzyılın ilk yarısında Manda yönetimi altına girdi. 1948 Arap-İsrail Savaşında, Gazze İsrail-Filistin çatışma merkezi haline geldi ve onlarca yıl İsrail işgali altında kaldı. Şehir, Gazze Savaşı'nın ardından büyük ölçüde yıkıldı ve nüfusu azaldı.


Filistinlilerin Kökeni

Mısır'ın doğrudan yönetimi, MÖ 12. yüzyılda, Filistin'e Girit'ten gelmişlerdir ve onlar, orijin olarak, Hint-Avrupai kavimlerden biridirler. Ege ile kültürel bağları olan bu denizci kavim Filistinliler III. Ramses'e karşı aldıkları yenilgiden sonra Gazze'ye yerleşmeleriyle göçleri sona erdi. Daha sonra Filistinlilerin en önemli beş şehir devletinden oluşan bir birlik olan pentapolis'in bir parçası haline geldiler.

İbranice İncil, Avvitlerin Gazze'ye kadar uzanan bir alanı işgal ettiğinden ve bu insanların Kaphtorlular tarafından Kaphtor adasından (modern Girit ) kovulduğundan bahseder. Bazı bilginler, Filistlilerin Kaphtorluların soyundan geldiğini ileri sürmektedir.


Gazze, Bizanslılar zamanında önemli bir ticaret merkezi ve bu arada Mekke’den gelen tüccarların da uğrak noktası idi. Müfessirler, Kureyş sûresinde bahsedilen yaz ve kış seferlerinde kışın gidilen yerin Gazze olduğunu söylemektedirler. Mekkeli tüccar kafilelerinden birinde Hz. Peygamber’in büyük dedesi Hâşim b. Abdümenâf da bulunmuş ve bu şehirde vefat etmiştir; kabrinin burada yer alması sebebiyle şehre bazı kaynaklarda Gazzetü Hâşim denildiği görülür. Hz. Peygamber’in babası Abdullah da Gazze’ye gelen tüccarlar arasındadır. Hz. Ömer’in esas servetini İslâm’a girmeden önce Gazze’ye yaptığı ticarî yolculuklardan kazandığı rivayet edilmektedir. Hicretin 2. yılında (624) Bedir Gazvesi’ne yol açan zengin ticaret kervanı da Ebû Süfyân idaresinde Gazze’den dönmekteydi.


Gazze, Hz. Ebû Bekir’in hilâfeti zamanında fethedildi (13/634). Kaynaklarda bölgenin VII-IX. yüzyıllar arasında durumu hakkında fazla bilgi bulunmamakta, genellikle Suriye ve Filistin’de yaşayan Arap kabileleri arasındaki çatışmalara sahne olduğu anlaşılmaktadır. İmam Şâfiî 767’de Gazze’de doğdu. İbn Havkal ve Makdisî şehrin büyüklüğünü, zenginliğini, ulu caminin güzelliğini ve etrafındaki bağlarla bahçelerin bereketliliğini anlatırlar. Uzun süre müslümanların idaresinde kaldıktan sonra Haçlılar’ın ilerleyişi sırasında Kudüs Kralı III. Baldwin’in eline geçen Gazze (1149), Hittîn Savaşı’ndan sonra Selâhaddîn-i Eyyûbî tarafından geri alındı (1187) ve tekrar müslüman kimliğine kavuşturuldu. 1258 yılında Bağdat’ı zapt ederek Abbâsî hânedanlığını çökerten Moğolların İslâm topraklarında ulaşabildikleri batıdaki en uç nokta Gazze’dir. Ancak şehir, Moğol kuvvetlerinin Memlükler tarafından Aynicâlût Savaşı’nda hezimete uğratılmalarından (3 Eylül 1260) sonra geri alınmış ve Mısır’ın Osmanlılar tarafından fethine kadar (1517) onların idaresinde kalmıştır. Gazze’nin Memlük hâkimiyeti altında şanslı bir dönem yaşadığı görülmektedir. Sultan I. Baybars burada imar faaliyetine girişmiş, bu arada önemli bir kütüphane kurmuştur. Kahire’nin kapısı sayılan bu şehre Memlük sultanları Kudüs veya Hicaz’a yaptıkları ziyaretler sırasında mutlaka uğrarlardı. Bu dönemin idarî taksimatında bir nâiblik olan ve aynı zamanda önemli bir posta güzergâhında bulunan Gazze’ye Refah üzerinden gelen haberler buradan Kerek, Dımaşk veya Safed gibi merkezlere ulaştırılırdı. 

I. Dünya Savaşı sırasında İngiliz ve Osmanlı kuvvetleri arasında üç büyük çarpışma oldu; ilk ikisinde Türkler, üçüncüsünde İngilizler galip geldiler. 1917’de General Allenby Gazze’yi aldı ve daha sonra bugün kendi adıyla anılan köprüyü geçerek Kudüs’e girdi. Böylece bazı geçici bölgesel hâkimiyetler dışında Filistin toprakları üzerindeki 1517-1917 arasında 400 yıl devam eden Osmanlı hâkimiyeti sona ermiş oldu.

Bölgede hareketlilik gösteren nüfus Gazze’de 1912’lerde 40.000 civarında iken I. Dünya Savaşı sonrası İngilizler döneminde 17.500’e düştü (1922); 1945 yılında ise 34.000’e çıktı. 1948 yılında İsrail Devleti’nin kurulmasının ardından ülkeye çok sayıda yahudi göçmenin gelmesiyle demografik durum altüst oldu. Bu göçmenlere yer açmak için yurtlarından sürülen Araplar İsrail sınırlarının dışında kalan Gazze gibi şehirlere sığındılar. Buranın nüfusu âniden 100.000’i aşıp 1965’te 150.000’e çıktıysa da 1967 savaşında İsrail’in eline geçmesiyle 118.000’e geriledi; 1978’de 175.000 civarında idi.

1917’den İsrail Devleti’nin kurulduğu 1948 yılına kadar İngiliz hâkimiyetinde kalan Gazze bölgesi bu tarihte Mısır’a bağlandı. 22 Eylül 1948’de Şam’da toplanan el-Lecnetü’l-Arabiyyetü’l-ulyâ li-Filistîn, Kudüs şehri merkez olmak üzere bir Filistin devletinin kurulduğunu ve Gazze’nin geçici merkez kabul edildiğini açıkladı. 1954 yılı başlarında Cemal Abdünnâsır Gazzeli gençleri teşkilâtlandırarak Fedâyîn Örgütünü kurdu ve İsrail’e vurkaç saldırıları düzenletmeye başladı. 1956’da Abdünnâsır’ın Süveyş Kanalı’nı millîleştirmesi üzerine Mısır’a savaş açan İngiltere ile Fransa’nın yanında yer alan İsrail’e ait kuvvetler Gazze’ye girerek Fedâyîn Örgütünü dağıttılar. 1967 Savaşı’nda tekrar İsrail işgali altında kalan Gazze bugün, 13 Eylül 1993’te imzalanan barış antlaşması uyarınca kurulmasına çalışılan bağımsız Filistin devletine bir ön hazırlık olarak gerçekleştirilen Filistin Millî Otoritesi (özerk yönetim) çerçevesinde işgalden kurtulmuş durumdadır.

Tarihî yapılar bakımından zengin bir şehir olan Gazze’de otuz beş civarında cami ve mescidin bulunduğu kaynaklarda zikredilmektedir (Mustafa Murâd ed-Debbâğ, I/2, s. 124-127; Mv.Fs., II, 93). Bunlar arasında kiliseden çevrilme Ulucami ile (el-Câmiu’l-kebîr) İbn Osman, İbn Mervân, el-Mahkemetü’l-Berdîkiyye, Seyyid Hâşim, Şeyh Zekeriyyâ, Aybekî ve Kâtibü’l-vilâye camileri bugüne ulaşan belli başlı yapılardır.

Filistin yönetimi

Eylül 1993'te, Birinci İntifada'nın ardından İsrail ve Filistin Kurtuluş Örgütü liderleri, Filistinlilerin Gazze Şeridi ve Batı Şeria'daki Eriha kasabasını yönetmesine olanak tanıyan Oslo Anlaşmasını imzaladılar . Bu anlaşma 1994'te yürürlüğe girdi ve İsrail güçleri Gazze'den çekilerek, şehri yönetme ve denetleme yetkisini yeni Filistin Yönetimine bıraktı. Yaser Arafat liderliğindeki Filistin yönetimi, Gazze'yi ilk eyalet merkezi olarak seçti. Yeni kurulan Filistin Ulusal Konseyi, Mart 1996'da Gazze'de ilk oturumunu gerçekleştirdi.

2000 yılında, 2000 Camp David Zirvesi'nin başarısızlığının ardından, İkinci İntifada başlatıldı. Gazze yeniden çatışmalar alevlendi. 

Mayıs 2005'te Gazze Şeridinin haritası. Büyük yerleşim blokları maviyle gölgelendirilmiştir.

2005 yılında, İsrail silahlı kuvvetlerini ve yerleşim yerlerini Gazze Şeridinden tamamen çektiği tek taraflı çekilme planını uygulamaya koydu. 

2006 yılında Hamas, Filistin yasama seçimlerini Fetih'e karşı kazandı ve hükümeti kurmasıyla yeni bir dönem başladı. Gruplar arasındaki gerginlikler, Mekke'de imzalanan bir iktidar paylaşımı anlaşmasına yol açtı. Bu gerginlikler devam etti ve Hamas'ın Gazze Şeridinin kontrolünü ele geçirdiği kısa bir iç savaşla sonuçlandı. Hamas, Batı Şeria'nın kontrolünü elinde tutan Filistin Yönetimi'nden atıldı. 

Hamas'ın iktidarı ele geçirmesinin ardından İsrail, Gazze Şeridini abluka altına aldı ve hareket kısıtlamaları getirdi. Bu politikalar, şehirdeki yoksulluğun artmasına ve kaynakların azalmasına yol açtı. Hamas, ablukayı kaldırması için baskı yapmak amacıyla İsrail'e roket saldırıları düzenledi. 


2008'in sonlarında İsrail, Hamas tünellerini yok etmek için Gazze Şeridinin bir bölümüne baskın düzenledi ve bu da çatışmalara ve kısa bir savaşa yol açtı. İsrail Gazze'yi kuşattı ve işgal etti, şehri ağır bir şekilde bombaladı. 


2009'un başlarında ateşkes sağlandı ve İsrail Şeridinden çekildi. Savaş, 1.000'den fazla Gazzelinin ölümüne neden oldu. 


2014 yılında İsrail Hamas'a karşı bir savaş başlattı. İsrail, Gazze Şeridini ve şehri bombaladı ve sonunda işgal etti. İsrail, Şücaiyye mahallesine girerek sivil katliamı yaptı. İsrail, Hamas'ın çok sayıda tünelini imha ettiği açıklayarak Gazze Şeridinden çekildi ve kısa süre sonra ateşkes sağlandı. BM'ye göre, savaşta 2.251 Gazzeli hayatını kaybetti ve bunların yüzde 65'i sivildi. 

Caddenin iki yanında yıkık çok katlı binaların bulunduğu bir şehir sokağından bir görünüm. Sokağın ortasında bir İsrail tankı bulunuyor.

Gazze savaşı sırasında , Gazze içinde 1,9 milyon kişi yerinden edilmiş, 60.000 Filistinli öldürülmüş ve Gazze Şeridindeki binaların yaklaşık %70'i hasar görmüş veya yıkılmıştı.

7 Ekim 2023'te Hamas'ın askeri kanadı olan El-Kassam Tugayları, Aksa tufanı harekatını başlattı. Güney İsraile girdi ve 800'den fazla sivil ve asker esir aldı. İsrail, Gazze Şeridi'ne tam abluka uygulayarak ve bombalayarak sert bir şekilde misilleme yaptı. Hamas hareket etmeden önce israil kara harekâtı hazırlığında idi bu israil’de şaşkınlıkla karşılandı. İsrail, Gazze Şeridinin kuzeyindeki 1,1 milyon kişinin tahliyesini emretti. Kısa bir süre sonra İsrail, şehri kuşattı ve işgal ederek sekiz ay boyunca işgal etti ve katliamlar yaptı. 

Kuzey Gazze boşaltılmış ve terk edilmiş insanlar dar bir alan sürülmişlerdi. Bölgede yalnızca 300.000 kişi kalmıştı. Geriye kalan nüfus, savaşın getirdiği insani kriz ve açlıkla karşı karşıya kaldı. Şehrin yüzde 70'i hava saldırılarıyla zalimce yok edildi ve Gazze Şeridi'nde 60.000'den fazla kişi öldürüldü. Katliamlarda gömülen bilinmeyen vakalar bu rakamlara dahil edilmemiştir. İsrail, savaş sırasında Gazze'de Filistinlilere karşı soykırım yapmakla suçlandı ve Güney Afrika, İsrail'e karşı Uluslararası Adalet Divanında dava açtı. Sonra bu davaya bir çok ülke müdahil olmuştur. 


Şimdide insanları açlıkla yok etmeye çalışmakta dünya bu konuda kınamadan öteye geçememektedir. Amerika hertürlü desteğini çeşitli ülkelerle vermekte ısrarcı bir tutum sergilemektedir. Son zamanlarda Filistin devlet olarak tanımak isteyen avrupa devletlerinin çoğalmaya başlaması ile israil çok sıkıntılı bir sürece girdi. Allah başlarına kurdukları tuzakları geçirsin. Ümmeti muhammede birlik ve beraberlik nasip etsin ve en kısa zamanda Halifelik sistemine geçilmesini nasip etsin…


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar