Kadiri Yolu

 

Hakikî Şeyh Hata, Kusur ve Gaflete Düşebilir mi


Hakikî Şeyh Hata, Kusur ve Gaflete Düşebilir mi?

Tasavvuf Büyüklerinin Ölçüleriyle Bir İnceleme

Tasavvuf geleneğinde “mürşid-i kâmil” olarak bilinen büyük zatlar, peygamberlerden sonra hidayette en ileri derecede olan kimseler kabul edilse de insan olmaları yönüyle hata, kusur ve gafletten tamamen münezzeh değildirler. Tasavvuf büyükleri bu konuyu son derece dengeli şekilde ele alır.

1. Mürşid-i Kâmil’in Masum Olmadığı Esası

Tasavvuf ehli ittifaken kabul eder:
Masumiyet (günah ve hatadan korunmuşluk) sadece peygamberlere mahsustur.

İmam Rabbânî:
“Evliya masum değildir; onların hatası da olur. Fakat Allah Teâlâ onları hatalarında ısrar ettirmez.”

Ebu’l-Hasan Harakânî:
“Ben peygamber değilim ki hata etmeyeyim. Fakat hatamda bırakılmam.”

Bu sözler açıkça gösterir ki: hakiki şeyh hata yapabilir, fakat hatasında bırakılmaz.


Hakiki Şeyhin Hata Türleri

Tasavvuf büyükleri bu hataları üç sınıfta değerlendirmiştir:

1. Beşerî Hatalar (İnsani kusurlar)

Bunlar ahlakî veya büyük günah türünden değildir; unutma, yanılma, yanlış kıyas etme gibi beşerî kusurlardır. Cüneyd-i Bağdâdî: “Kamil insan, kusuru olmayan değil; kusurunu bilip Rabbine yönelendir.”


2. Sülûkî ve Manevî Gafletler

Mürşid bazen “gaflet hâli” yaşayabilir. Bu gaflet, sıradan insanların gafletinden farklıdır. Tasavvuf buna “gaflet-i izâfiye” der. Yani manevî yoğunluğun azalması, kalpte bulutlanma.

Şah-ı Nakşibend:
“Kalbimizde bazen perde olur. Fakat o perdeyi fark etmek de bir uyanıklıktır.”


3. Terbiye Gafleti veya İçtihad Hatası

Mürşid bazen bir müridin terbiyesinde içtihadî bir hata yapabilir. Bu, onun makamını düşürmez çünkü niyet doğrudur. İmam Gazali: “Velinin hatası içtihadîdir; niyet sadıksa makbul sayılır.”


Hakiki Şeyhin Hatası Makamını Düşürür mü?

Bu meselede tasavvufun ortak hükmü şudur:

“Hakiki şeyh kasıtlı günah ile makamını kaybeder;

fakat beşerî hata veya istemeden olan gaflet ile makamı düşmez.” Bu ölçü, hemen bütün tasavvuf silsilelerinde aynıdır.

Tasavvuf büyüklerinden deliller:

1. İmam Rabbânî
“Velinin kasıtla işlediği günah onu makamdan düşürür; fakat kasıtsız hata etmişse, o hata makamını eksiltmez. Çünkü hatada nefis payı yoktur.”

2. Abdülkâdir Geylânî
“Evliyanın sürçmesi olur; fakat o sürçme onlara zarar vermez. Çünkü onlar hemen dönüp istiğfar ederler.”

3. İbn Atâullah
“Velinin hatası onu Allah’tan uzaklaştırmaz; çünkü o hata onun sığınmasını artırır.”


Hakiki Şeyh Hatasında Israr Etmez

Tasavvufun temel ölçüsü:

“Şeyhin hatası olur ama ısrarı olmaz.”

Israr, makam düşürücüdür. Hata ise terbiye edici bir imtihandır.

Bişr-i Hafî:
“Velinin hatası, onun için uyarı zilleridir. Onu uyandırır.”


Tasavvuf Tarihinden Örnekler

1. Abdülkâdir Geylânî’nin Kendini Sınaması

Bir sohbetinde şöyle buyurur:“Bir gün nefsime bir hoşlanma doğdu. ‘Benim gibi kim var?’ diye içimden geçti. Derhâl istiğfar ettim. İşte bizim gafletimiz de budur.”

Bu örnek, gaflet anının bile nasıl derin bir uyanıklığa dönüştüğünü gösterir.


2. Mevlânâ’nın “yanıldım” itirafı

Divan’ında şöyle der: “Bugün yanıldım; dün düşündüğümü bugün terk ettim. Bu yol yürüdükçe hatayı terk etme yoludur.” 

Yani yanılmak makam düşürmez; aksine kulun seyrini derinleştirir.


3. Harakânî’nin Ziyaretçilerle İmtihanı

Bir gün Harakânî Hazretleri’ne gelen bir grup, onu imtihan eder.  O da bir söz söyler ve hemen ardından: “Bu söz hakkımda ağır geldi; Rabbime sığındım.” der. Bu, hakiki şeyhin anlık iç muhasebe hâlini gösterir.


4. Şeyh Şiblî’nin Dalgınlık İtirafı

Bir müridi sorar: “Efendim, siz de gaflete düşer misiniz?”
Şiblî Hazretleri: “Ben gaflete düşünce Allah beni sarsar; beni gaflette bırakmaz.”

Makamın esası budur: gaflette bırakılmamak.


Sahte Şeyh ile Hakiki Şeyh Burada Ayrılır

Bu mesele aynı zamanda hakiki şeyhi sahte şeyhten ayıran en büyük ölçüdür:

Hakiki şeyh hatasını hemen fark eder; sahte şeyh hatasını haklı göstermeye çalışır.

Hakiki şeyh gafletini gizler değil, tedavi eder;

sahte şeyh gafletine makam adını verir.**

Hakiki şeyh öz eleştiri sahibidir;

sahte şeyh kendini kusursuz gösterir.**


Sonuç: Hakiki Şeyh Hata Yapabilir, Ama Makamı Zedelenmez

Tasavvuf büyüklerinin ittifakıyla:

1- Hakiki şeyh hatadan tamamen korunmuş değildir.

2- Hata onun insan oluşunun bir parçasıdır.

3- Hatalarının çoğu beşerî türdendir ve kasıtsızdır.

4- Hakiki şeyh hatasında bırakılmaz ve ısrar etmez.

5- Kasıtsız hata, onun velayet makamını düşürmez.

6- Kasti günah ve nefsaniyet ise makam kaybettirir.

Son söz olarak:

İmam-ı Gazâlî:
“Velinin düşmesi, yükselmesine vesiledir; çünkü her düşüş bir dönüş doğurur.”



Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar