Manevî Yolculukta Gaflet Hastalığı
(Nefsi Emmâreyi Tanımak ve Uyanış Yolları)
1. Gaflet Nedir?
Gaflet, kalbin Hak’tan habersiz hâle gelmesi; insanın yaşadığı hâlin, yaptığı işin ve var oluşunun anlamını unutmasıdır. Gaflet, cehalet değildir; bilip de yaşamamaktır. Hatırlaması gerekirken unutmaktır.
Tasavvuf ehline göre gaflet, nefsin en tehlikeli örtüsüdür. Çünkü günah fark edilir, gaflet fark edilmez. Günah pişmanlık doğurur; gaflet ise kalbi uyutur.
Kur’ân-ı Kerîm’de sıkça uyarılır:
“Onlar gafildirler.”
Bu ifade, küfürden önce zikredilir; çünkü gaflet kalbi hazırlayan zemindir.
2. Gafletin Kaynağı
Gaflet çoğu zaman büyük günahlardan değil, alışkanlıklardan doğar:
-- Sürekli meşguliyet
-- Nefsin rahatına düşkünlük
-- Kalbin zikirden uzak kalması
-- Ölümü ve ahireti unutmak
Nefsi emmâre, gafleti sever; çünkü uyanık kalp nefse ağır gelir. Gafil kalp ise kolay yönlendirilir.
Sûfîler der ki:
“Nefis, uyuyan kalpte saltanat sürer.”
3. Gafletin Manevî Tahribatı
Gaflet, kalpte yavaş yavaş ilerler ve şu sonuçları doğurur:
a) İbadetin şekle dönüşmesi
Namaz kılınır ama kalp yoktur. Zikir yapılır ama ruh iştirak etmez.
b) Günahın sıradanlaşması
Kalp hassasiyetini kaybeder. Küçük günahlar hafife alınır.
c) Ölüm düşüncesinin uzaklaşması
Gafil insan, ölümü ertelenmiş bir ihtimal gibi görür.
d) Kalbin kararması
İmam Gazâlî:
“Gaflet kalpte pas oluşturur; paslanan kalp hakikati yansıtmaz.”
e) Manevî ilerlemenin durması
Seyr-i sülûkta gaflet, yolun kapanması demektir.
4. Nefsi Emmâre ve Gaflet İlişkisi
Nefis gafleti doğrudan telkin etmez; onu meşguliyet kılığında sunar:
-- “Biraz daha oyalan.”
-- “Şimdi zamanı değil.”
-- “Bu kadar hassas olmaya gerek yok.”
Bu sözler, kalbi uyuşturan afyon gibidir. Nefis bilir ki uyanık kalp kendisine boyun eğmez.
Tasavvufta bu yüzden denir ki:
“Nefis gafletle beslenir, zikirle zayıflar.”
5. Gafletin Belirtileri
Bir kimsede gaflet şu işaretlerle kendini belli eder:
-- Zikirden sıkılmak
-- Ölüm konuşulunca rahatsız olmak
-- Günlük hayatın ahiretten daha önemli görünmesi
-- Kalpte ağırlık ve isteksizlik
-- İlme ve nasihate karşı soğukluk
Sûfîler bu hâli şöyle tanımlar:
“Kalbin yaşıyordur ama diri değildir.”
6. Tasavvuf Büyüklerinden Gaflet Uyarıları
Cüneyd-i Bağdâdî
“Gaflet, kul ile Hak arasındaki en kalın perdedir.”
İmam Rabbânî
“Gaflet hâli uzadıkça, kalp ölür; ölü kalp ise ibret almaz.”
Abdülkâdir Geylânî
“Ey kul! Uyan, çünkü uykun düşmanındır.”
Mevlânâ
“Gaflet uykudur; ölüm ise ani bir uyanış.”
7. Gafletin Tedavisi
1. Ölümü sıkça tefekkür etmek
Ölüm, gafletin en güçlü ilacıdır. Hakiki sûfîler, ölümü korku değil uyanış olarak görür.
2. Zikre devam etmek
Zikir, kalbi canlı tutar. Az ama sürekli zikir gafleti kırar.
3. Muhasebe (Nefs hesabı)
Her gün kendine sormak:
“Bugün kalbim Allah’a ne kadar yakındı?”
4. Salihlerin sohbetinde bulunmak
Gaflet bulaşıcıdır; uyanıklık da öyledir.
5. Günahlara karşı hassasiyet
Günah küçük görülürse gaflet büyür.
6. Dünyayı araç, ahireti hedef görmek
Hedef şaşarsa yol kaybolur.
8. Gafletten Uyanan Kalbin Hâli
Gaflet kalktığında:
-- Kalp hafifler
-- Zikir tatlılaşır
-- Günah ağır gelir
-- Ölüm ibret olur
-- Hayat anlam kazanır
Sûfîler der ki:
“Uyanık bir kalp, küçük amelle büyük yol alır.”
Gaflet, manevi yolculuğun sessiz düşmanıdır. Bağırmaz, çağırmaz; yavaş yavaş kalbi uyutur. Nefsi emmâre için gafletten daha güvenli bir sığınak yoktur. Bu yüzden tasavvuf yolu, önce uyanma yoludur.
Gerçek seyr-i sülûk, adımlarla değil; kalbin uyanışıyla başlar.
Gafil kalp yolda olduğunu sanır; uyanık kalp yolun kendisi olur.

إرسال تعليق
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...