Seyr-i Sülûk Yolu: Kalbin İmtihanı ve İki Büyük Handikap
Seyr-i Sülûk, nefsin tezkiyesi ve kalbin safiyeti için yapılan bir manevi yolculuktur. Sâlikin yolu, teorik bilgilerden ibaret değildir; bu yol, mantıklı hazırlık, sürekli ikaz ve güçlü bir ruhani dayanıklılık gerektirir. Zira İslam ölçüsünün yitirildiği, heva ve hevesin hakim olduğu toplumlarda, sâlikin sapmaya düşme tehlikesi büyüktür.
İmam Gazâlî (r.h.) bu durumu tasvir ederken, manevi yolcunun en büyük düşmanının dışarıda değil, kalbinin içinde olduğunu vurgular: "Sâlikin en büyük savaşı, nefsinin arzularını dizginlemek ve onu Allah'a itaat yoluna çekmektir."
Bu yolda sâlikin aşması gereken en önemli ve tehlikeli iki handikap, Kadın (Aile Hayatı) ve Dünya (Makam ve Mal) fitnesidir.
I. Birinci Handikap: Kadın (Aile ve Nefis Sınırı)
Kadın, sâlikin hayatında ya bir nimet ve istikrar kaynağı ya da bozulmaya ve sülûkten ayrılmaya neden olan bir kötülük kaynağı olabilir. Sâlikin evlilik hayatında düşüş yaşaması, çoğu zaman dış görüntüye aldanmaktan ve evliliğin şartlarına uymamaktan kaynaklanır.
A. Kalp Huzuru ve İffet Kaynağı Olarak Evlilik
İslamiyet, evliliğin ilk hedefinin cinsel tatminden öte, dini tamamlamak ve kalp huzurunu sağlamak olduğunu vurgular.
* Dinin Yarısı: Resulullah (s.a.s.) buyurur: "Kişi evlendiği zaman dininin yarısını tamamlamış olur. Artık diğer yarısı hususunda Allah'tan korksun." (Taberânî, Hâkim)
* İffet Kalkanı: Evlilik, şehveti helal dairesine alarak sâlikin zinadan korunmasını sağlar. Resulullah (s.a.s.) bu hususta gençlere orucu tavsiye etmiştir: "Gençler! Evlenmeye gücü yeten evlensin... evlenmeye gücü yetmeyen ise oruç tutsun, Çünkü o oruç cinsel arzulara gem vurur." (Buhârî, Müslim)B. İyi Seçim ve Erkeğin Şahsiyeti
Sâlikin evlilikteki başarısı, ahlak ve dindarlığın güzellik ve maldan üstün tutulmasına bağlıdır. Körükörüne mal ve güzellik peşinde koşmak, kişiyi dünyanın kölesi yapar.
* Değer Ölçüsü: Resulullah (s.a.s.) buyurur: "Güzellikleri için kadınlarla evlenmeyin... lakin dindarlıkları için evlenin. Dindar, beceriksiz ve kulağı delik bir cariye bile daha iyidir." (İbn Mâce)
* Kocanın Temeli: Evlilikte erkeğin kişiliği temeldir. İmam Gazâlî (İhyâ’u Ulûmi’d-Dîn’de) erkeğin gevşek davranmamasını tavsiye eder: "Kadının nefsi de senin nefsin gibidir. Yuvalarına biraz salıverirsen daha çok azgınlaşır... ama sıkı davranman gereken yerde sıkı tutarsan ona sahip olursun."Sâlik, eşinin arzularına sonuna kadar boyun eğerek karısının kölesi olmaktan şiddetle sakınmalıdır.
II. İkinci Handikap: Dünya (Mal, Şöhret ve Makam)
Sâlikin hayatındaki ikinci büyük engel, Allah yolunda hizmet ederken dahi rıza-yı ilahi yerine dünya hayatının rızasını (mal, şöhret, makam) tercih etmektir.
A. Dünyanın Mahiyeti
İslamiyet, dünyayı imar etmeye davet eder, ancak onu gaye (nihai hedef) olarak görmekten sakındırır. Dünya, geçici bir yurttur.
Ayet-i Kerime: "Ey kavmim! Bu dünya hayatı ancak fâni bir eğlencedir. Âhiret ise ebedi olarak tanınacak yurdun ta kendisidir." (Mü’min 39)
Sâlik, eline dünya malı geçirdiğinde hemen küçülen, reyting ve şöhret peşinde koşan hatiplerin durumuna düşmemelidir. Bu sapmanın temel nedeni, manevi yolculuk yapanların düzenli ve güçlü dış baskılardan uzak, temiz bir çevrede yetiştirilme imkanının bulunmaması ve teorinin amele dönüşememesidir.
B. Korunma ve Temel Dayanak
Sâlikin kendini bu çirkefliklere bulaşmaktan koruması için temel dayanağı sürekli kontrol, zikir ve nefsi heva ve hevesten alıkoymaktır.
* Ruhani Gözetim: Sâlik, daima Rabbinin kendisini gözetlediğini (murakabe) düşünmeli, şüpheli şeylerden sakınmalı ve nafile ibadetlere sarılmalıdır.
* Nefis Terbiyesi: Başarı, nefsi heva ve hevesten alıkoymaya bağlıdır.
* Büyüklerin Sözü: Şâh-ı Nakşibend (k.s.)'in meşhur kaidesi, dünyaya karşı takınılması gereken tavrı özetler: "Kalp Allah'la, el işte (dünya işlerinde) olmalıdır." Yani, dünya işleri yapılmalı, ancak kalpte asla dünya sevgisine yer verilmemelidir.Ayet-i Kerime: "Artık kim haddi aşarak küfür etmiş, dünya hayatını tercih etmişse; işte muhakkak ki Cehennem onun varacağı yerin ta kendisidir. Ama kim Rabbinin makamından korktuğu, nefsini heva ve hevesinden alıkoyduysa; işte muhakkak ki Cennet onun varacağı yerin ta kendisidir." (Nâziyât 37-41)

إرسال تعليق
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...