Ölümü Hatırlamak

Ölümü Anmak Ve Hazırlanmak

Bismillahirrahmanirrahim

Ölüm her fani için ahiret alemine geçiş kapısıdır. Dünya hayatında yaptıklarımızın, karşılığını alacağımız yer ahirettir. Dünyada iyi işler yapanlar ahirette de bunun karşılığını göreceklerdir. Keza kötülük yapanda cezasını göreceklerdir. Ancak Allah affederse bu azaptan kurtulması kişi için mümkündür. Kişinin amelleriyle cennete girmesi mümkün değildir. Cennete Allah’ın rahmeti ile girilir. 

Ölüm hadisesi bu alemde en büyük olaylardan biridir. O yüzden ölüm için Küçük kıyamet denmiştir. Ölüm ruhun bedenden ayrılarak çekilip alınmasıdır. “Allah ölünce canları vefat ettirir” Zümer suresi 42 Ölünce ceset ve ruh birbirinden ayrılır. Bir alemden bir başka aleme geçiştir. Müslümanlar özellikle de tasavvuf erbabı genellikle her gün tefekkürü mevt yaparlar. Ölümü anmak ona hazırlık yapmak her Müslüman için müstehaptır. Çünkü peygamber aleyhissalatu vesselam efendimiz şöyle buyuruyor: “Lezzetleri yok eden ölümü çokça anın.” Tirmizi  

“Dünyada ölümü çok anan onu önemsemez; az anarsa onu çok önemser.” Resulullah (ﷺ) efendimiz ibni Mesud dan rivayet edilen bir hadiste şöyle buyurmaktadır: “Allah’tan hakkıyla haya edin utanın sahabe ey Allah’ın peygamberi Allah’a hamdolsun ki bizler utanıyoruz. Hz. Peygamber(ﷺ) şöyle buyurdu: “öyle değil fakat şöyledir. Allah’tan hakkıyla utanan başını ve başında bulunan azalarını korusun, karnını ve karnının içindekileri korusun. Ölümü ve öldükten sonra kemiklerin ve cesedin çürümesini hatırlasın. Ahiret hayatını isteyen dünya hayatının süsünü terk eder. Bu söylenenleri yapan kimse Allah’tan hakkıyla utanandır.” Tirmizi 

Ölümü hatırlayan kişiyi zulmetmeyi bırakır, karaborsacılığı bırakır, faiz yemeği bırakır, haksız kazanç elde etmeyi bırakır ne yapıyorsa bütün kötülüklerden vazgeçer. Tevbe edip ibadete yönelir. Hayırlı Salih ameller işleyerek iyi bir mümin olmaya gayret sarf eder. Çünkü; Allahu Teala şöyle buyurur: “Rabbine kavuşmayı isteyen iyi iş işlesin ve Rabbine ibadet ederken hiç kimseyi ortak koşmasın.” Kehf suresi: 110 

Hz peygamber (ﷺ) kabir kazan bir cemaat gördü ve gözyaşları toprağı ıslatacak derecede ağladı. Sonra şöyle buyurdu: “Kardeşlerim! böyle bir gün için hazırlanın.” 

Ölümü hatırlamak için hasta ziyaretleri yapmalı, hastalara uğrayarak onların gönlünü hoş tutmalı, şikayet etmesine müsaade etmeden konuyu değiştirmeli ve bu konu hakkında aydınlatıcı bilgiler vermeli ve sabırlı olunması tavsiye edilmelidir. Müslümanın ölümü temenni etmesi mekruhtur. Yaşamak hakkımda hayırlı ise beni yaşat ölmek hayırlı ise beni vefat ettir demesi müstehaptır. peygambere salat ve selam efendimiz Allah yolunda şehit olmayı temenni etmek yasaklanmış olan ölümü istemek kabilinden sayılmaz demiştir. 

Hastalığın tedavisi için uğraşmak sünnettir. İnancı olmayan birini  gidip hastayken ziyaret etmek Müslümana yakışan bir harekettir. Burada Müslümanın niyeti belki Müslüman olur düşüncesiyle gidip ziyaret etmesidir.

Hz peygamber (ﷺ) şöyle buyuruyor: “Allahu Teala Can boğaza gelmediği müddetçe kulun tevbesini kabul eder.” Can boğaza geldiği zaman da kişinin konuşması zaten mümkün değildir. Kişi hangi amel durumunda ölüyorsa o şekilde dirilecektir Bu hususunda sahih haberler vardır.

Hz peygamber(ﷺ) şöyle buyuruyor: “Her kul öldüğü hal üzere dirilecektir.” Ansızın ölüm üzülecek bir durumdur. Rivayet edildiğine göre Hz. Peygamber (ﷺ) ansızın ölümden Allah’a sığınmıştır. İbni Mesud ve Hz Aişe radıyallahu anh’den rivayet edildiğine göre: “Ansızın ölmek, mümin için rahatlık, kafir için gazaba yakalanmadır.”