Kadiri Yolu

Dinsiz Bilimden Kurtulmak, İlme Teşvik ve Faydalı İlim
Dinsiz Bilimden Kurtulmak, İlme Teşvik ve Faydalı İlim

İnsan ilimle değer bulur. Yaşadığınız şu dünyayı tanıyabilmek için ilim gerekli olan bir araçtır. Kâinatın tek yaratıcısını gerçek manada bilmek ilimle mümkündür. Kur'an aklın kullanılması hususunda düşünme (tefekkür) Hikmet, marifet vb. gibi konu başlıklarında 780 yerde ilme atıfta bulunmuştur. Bu kadar ilim üzerinde durulması boşa değildir. Çünkü ilmin olmadığı yerde cehalet hakim olacaktır

Hz Muhammed (sav) en büyük tehlike olarak cehaleti görmüştür. Saldırgan bir düşman malı mülkü istila edip gasp edebilir. Ama cehalet insanların inanç ve davranışlarını ele geçirirse toplumun benliğini yok eder buyurmuşlardır. Gözler kör olursa ki, bu bilinen körlük değildir. Asıl körlük basiretin olmamasıdır. Basiret ve feraset sahibi olabilmek için, ilim, tefekkür, marifet ve hikmetleri anlayıp kavramakla gerçekleşir. Bilenle bilmeyen bir tutulmamıştır. İnsanın üstünlüğü Türk veya Arap olmasıyla değildir. Üstünlük marifet ve hikmetle taat ve ibadet, zikirle ulaşılan takva boyutundadır

Kainatın karşısında bilim insanı bir yaratıcının varlığının mutlak olduğunu anlar. Kur'an'da olan bu tarz ayetlerde bilim insanına hitap vardır. ("...Allah'ın kulları arasında O'ndan korkan ancak bilginlerdir..." Fatır suresi 28 ayeti) onların bu gerçekler karşısında Allah'tan korkacakları ifade edilmiştir. İlim insana gerçeği ve yaratıcının varlığını ispat eder. İlmi ve bilimsel çalışmalarda öne geçen başarılı Milletler olduğu gibi, fenni ilimler, teknolojik bilimsel çalışmalarda bu milletlerin diğer millere karşı üstünlük vesilesi olur. Milletler açısından bu üstünlük vesilesi olan ilmi ve bilimsel çalışmalar eğer Allah inancı ile desteklenmiyorsa o zaman kötü bir durumla karşı karşıya kalınacaktır.

İlim ve bilim aynı manayı veren kelimeler değildir. İlim karanlıklardan insanın aydınlığa, yaratıcı ile hukukunu netleştiren ve insana insanlık vasfını kazandırır. Bilim; evrenin, evrendeki birtakım olayların dayandığı neden ya da bu nedenlerin yol açtığı sonuçlar ve meydana gelen olayların bir bölümünü ele alıp birtakım yöntem ve deney yolları kullanarak gerçeğe, gerçekliğe dayanarak birtakım yasalara ulaşan bilgi yoludur. Düzenli ve tutarlı bilgi olarak da tarif edilmiştir. Bilime hangi zihniyet hakimse onun giydirdiği elbise ile ortaya çıkartılır. Bilim adamları dini ilimlerden yoksun olarak yapacakları çalışmalar her ne kadar bilgelikle doluda olsa cehaletle ve zulümle sonuçlanacaktır. Galileo Dünya dönüyor ve yuvarlaktır dediği için bilimsel ve dini yapı tarafından aforoz edilmişti.

İslam dini bilime karşı değildir. İslam sadece dengeyi bozanlara karşı, Rahman süresinde hatırlatıldığı gibi bir hassasiyet ortaya koyar. Yine kulakların yarılması ayetinde olduğu gibi genetik ve şekil değiştirme gibi insanın yapısını bozan, kâinata ve içindekilere zarar veren tüm bilimsel çalışmaların karşısındadır.

Din ilmi sağlıklı alınmayınca, uzay çalışmaları sekteye uğrar; başımıza taş yağacak diyenler çıkmıştır. Halbuki orada insanların yararlanacakları nimetlerden kur'ân bahsetmektedir. Gökte rızkınız ve size vaad olunan şeyler vardır. Zariyat-22 Eski dönemlerde astronomi ilmi ile ilgilenen ve uzay teknolojisi konusunda sağlıklı çalışmalar yapan İslam bilim adamları olmuştur. İslam alimleri güzel ilmi ve bilimsel çalışmalar ortaya koymuşlardır.

Ebu’l Vefa, İbni Yunus (Galileo’dan önce sarkacı bulan astronomdur.) Battani (dünyanın en meşhur 20 astrononumdan biridir.), Beyruni (dünyanın döndüğünü ilk bulan bilim adamıdır.), Bitruci (Kopernik’e yol açan, öncülük eden astronomi bilim adamıdır.), Kadızade Rumi (çağını aşan büyük bir astronomi bilgini. Türklerin ilk astronomudur.),Uluğ Bey (çağının en büyük astronomu, ünlü bir alim ve hükümdardı.), Ali Kuşçu, Takiyyüddin Er Raşit (İstanbul Rasathanesi’ni ilk kuran, çağından çok ileride ve asrın önde gelen astronomi alimidir.) birçok konuda bilimsel icatlarda ve çalışmalarda bulunan islam bilim adamları insanlık için bilimsel çalışmalarda bulunmuşlardır.

İslam bilim insanlarının açtığı bu yol Avrupalıların önünü de açmıştır. "1001 icat" karanlık çağ kısa filmi izleyebilirsiniz. Bugün de bu gerçek net bir şekilde ortadadır. Türkiye bilme ve savunma sanayisi çalışmalarına verdiği hız alınan mesafe daha iyi silahların ortaya çıkmasını sağlamıştır. İnanç ve bilim sadece bu sahada değil her alanda kullanılmalıdır ve bunun için kadim eğitim ve milli bir bilim ve eğitim yapısı Kur'an ve sünnet eksenli hazırlanmalıdır.

İlmin önemini açıkça ortaya çıkaran ve faziletini ispat eden deliller açık ve nettir. Hz. Peygamber (sav) insanlara faydalı olan ilimler arasında bir ayrım yapmamıştır. İlim insanlarının bu günlerde çözmeye çalıştıkları bazı problemler gitgide büyümektedir. Bu konularda insan nüfusunun azaltılması düşüncesini savunan bazı gizli yapılanmalar yapay et, yapay güneş vb. Projeleriyle dünyanın dengesini bozmak adına bilim insanlarını bünyeleri altına alarak gıda ve toprakların belli bir zamana kadar kullanılmasını engellemek adına çeşitli oyunları devreye sokmaktadırlar. Bilimsel yapıya yapılan bu müdahaleler artık açıktan yapılmaktadır. İnsan klonlamadan başlayın her konuda bilim inançtan yoksun bir şekilde bu devrin Karunları tarafından müdahale ile yönlendirmelere tabi tutulmuştur. Mevcut gizli yapılar ne yazık ki maddi boyuta kayan inançsız bilim adamlarını taraflarına çekerek farklı icatlara yapılmaktadır. Atomun silaha dönüştürülmesi gibi. Dünya bilim insanlarının çözmesi gereken sorunlar için ortak bir yaptırım kararı sağlıklı bir şekilde alınamamakta ve bin bir oyun oynanmakta ve geç kalınmaktadır.

Dünya'da su sorunu, enerji sıkıntısı, tabii kaynakların sağlıklı kullanılmaması, insanların temel ihtiyaçlarını sağlayacak yapının bozulması, küresel ısınma ve ozon tabakasının yırtılması, İslam dininin hakim olduğu coğrafyalarda çatışmalar çıkarılması ve buralardaki enerji kaynaklarının kullanılması ve bitirilmemesi sömürge ruhu, silahlanma sanayi, teknolojik sorunlar, sağlık(Biyolojik saldırılar), eğitim, güvenlik vb. birçok konuda problemler mevcuttur.


İlim insanlarından bazıları bu sorunları çözmek için gayret sarf ederken siyasiler ulusal menfaatleri doğrultusunda yanlış adımlar atmaktadırlar. Aynı gemide olduğumuz unutulmuştur. Sudan ve Mısır'da su problemi yaşanmaktadır. Etiyopya yapılan barajla su tutmaya başlayınca tarım alanlarında ve birçok alanda kıtlık söz konusu olacaktır. Suriye petrolü için bölgede PKK & YPG gibi Işıd gibi gruplara devlet kurdurmak isteyen aç kurtlar sofrası engellenmeye çalışılmaktadır. Afrika'da Çin, Fransa ve bunun gibi ülkelerin sömürü sistemlerinin bozulmaması için cehaletten yararlanarak orada insanları kendi kontrollerinde tutmak için birbirleriyle de mücadele ekmektedirler.

Bilim bu devirde Allah inancından yoksun olunca görüldüğü gibi zulüm için bir ilah konumuna dönüşmektedir. Cahillik aslında İslam'ı ilimlerden ve onunla kazanılan Allah korkusundan mahrum kalmaktadır. Hz. Peygamber(Sav) cahillik ve bilgisizlik için çok dikkatli olunması hususunda uyarıda bulunmuşlardır. Bakın şöyle bir açıklamada bulunmaktadır:

"Hakimler üç sınıftır hakkı bilen ve ona göre hüküm verenler cennetliktir cahil insanlara hüküm verenler ve bilgisizlik sebebiyle kararları zulme yol açanlar cehennemliktir." (İbni Mace, ahkam.)

"Mü'minler birbirlerini tamamlayan tuğlalar gibidir onlar birbirlerini kollar küçük düşürmezler çünkü onlar kardeştir. "Şu ayeti kerimeleri incelemenizi istiyorum Hucurat suresi ayet 10, mücadele suresi ayet 11 ve bunda düşüncelerinizi de ifade etmenizi istirham ediyorum. İlim sonu olmayan bir yapı her zaman bir değişim ve ilerleme mevcuttur. Mevcut bilgiler gelişen durumlara göre tekrar değerlendirmeye alınır bir yol bulunur.

"Yusuf kardeşinin yükünden önce onlarınkini aramaya başladı; sonra kardeşinin yükünden su kabını çıkardı. İşte biz Yusuf'a böyle bir plan kullanmasını vahyettik. Çünkü hükümdarın kanunlarına göre kardeşini alıkoyamazdı, meğer ki Allah dileye. Dilediğimizi derecelerle yükseltiriz. Her ilim sahibinden üstün bir bilen bulunur." Yusuf suresi 76

Bu konuda en güzel örneklerden birisini teşkil eden Hızır ve Musa aleyhisselam kıssasını okuyunuz. Kehf suresi 66-83 Allah Celle celalühü Hz. Peygamber (Sav)'den ilminin artırılması için talepte bulunmasını yani dua etmesini istemektedir. "Ey Muhammed Rabbim ilmimi arttır de." Taha suresi-114

Kardeşlerim dua ilahi iradeye denk gelmesi ile size verilecek olanları almanızı sağlar siz ıssız bir yerde de olsanız veya bir dağın başında da olsanız Allah Celle celalühü ilmi size ulaştıracak sebepleri halk eder. Siz sistemli olun gayretli olun sağlıklı bir tevekkül sahibi olunuz. Sadece elleri kaldırmak yetmez, ameli olarak da duanın peşinde olmalısınız. Kitabı okuyorsanız güzel bu islam'ın ilk emrini yerine getirmektir. Allah Celle celalühü hepimizi öğrenmeye davet etmektedir. Aklımıza sesleniyor Allah'ın nimetlerini düşünmeye sizi Allah teşvik ediyor.

"Geceleyin secde ederek ve ayakta durarak boyun büken, ahiretten çekinen, Rabbinin rahmetini dileyen kimse inkar eden kimse gibi olur mu? De ki: "Bilenlerle bilmeyenler bir olur mu? Doğrusu ancak akıl sahipleri öğüt alırlar."" Zümer suresi-9

"... Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun." Nahl-43

Allah azamet ve kudretini kullarına göstermektedir yerde ve gökte ne varsa insanın hizmetine sunulmuştur. İnsan kendisi dışındaki varlıkları incelemekle ve araştırmakla bu gerçeğe ulaşabilir. Casiye-13 ayetini okuyunuz. Kur'an kainatı ve tabiatı incelememizi istemektedir. Tabiatın incelenmesi günümüz eğitim sistemi açısından da önemlidir.

Hz. Aişe, Hz. Peygamber
(Sav)'den gördüğü dikkat çekici şeyleri sahabe sorarak kendisine kendilerine haber verilmesini istediğinde o da onun her işi dikkat çekiciydi der ama bir olayı şöyle nakleder Hz peygamber bir gece geldi ve abdest aldı sonra namaz kıldı sakalı ıslanıncaya kadar ağladı secde etti yine ağladı derken Bilal ezan okumaya başladı. Bilal, Hz. Peygamber(Sav)'e niçin ağladığını sordu. O da nasıl ağlamayayım bu gece Allah şu ayeti indirdi dedi. Sonra şu ayeti okudu gerçekten gökleri ve yerin yaratılışında gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde sağduyulu akıl sahipleri için Allah'ın varlığı kudret ve azametini gösterir kesin deliller vardır. Ali İmran suresi-190 sonra Bilal'e bu ayeti okuyup da düşünmeyenlere yazıklar olsun diyerek ikazda bulunmuştur.

İlme teşvik İlim müminin yitik malı gibidir nerede bulursa onu alma hakkına sahiptir. (Tirmizi ilim 19 ibni Mace zühd 15,)

Resulullah 
(Sav) ya Alim ol, ya öğrenen ol, ya bunları seven ol, ya dinleyen ol, beşincisi (Alim ve ilme buğzeden) olma helak olursun. El Aculani ve el-heysem

İlmi olmayan insan Hz Resulullah
(Sav)'ın ve diğer peygamberlerin mirasına sahip çıkmamış demektir. Bu insan boş ve faydasız aynı zamanda zararlı insandır. Bir insan beşikten mezara kadar ilim ile iştigal etmelidir. Kadın ve erkek için bu farzdır. (İbni Abidin)

İnsan İlim öğrenmemek için bahane üretebilir mi?

"İlim Çin'de de olsa gidip alınız" kişi ilim öğrenmemek için mazeret uydurmamalı meşakkatlere katlanarak bu yolda gayretli olmalı. Çünkü; kim ilim talep ederse onun geçmiş günahlarına bir keffaret (affedilmesine vesile) olacaktır. (Tirmizi ilim 2)

İçinde hikmetten, ilimden eser bulunmayan kalp harap olmuş bir ev gibidir. Öğreniniz öğretiniz kavrayınız! cahil olarak ölmeyiz. Çünkü Allah cehalet ile ilgili özürü asla kabul etmez. (Hüsamü'd-din el-hindi)

"İlim taleb etmek için evinden çıkan her öğrencinin üstüne melekler kanat gererler ve Allah ona cennetin yolunu kolaylaştırır. Alim için Göklerde ve yerde bulunan her şey, Denizde balığa varıncaya kadar istiğfarda bulunur. Alimin abide (sırf ibadetle meşgul olan kimseye) üstünlüğü Dolunay durumundaki ayın diğer yıldızlara üstünlüğü gibidir. Alimler peygamberlerin varisleridir. Peygamberler para pul miras bırakmazlar ama ilmi bırakırlar ancak kim de ilim elde ederse nasibin bolunu elde etmiş olur." (Tirmizi ilim 19 İbni mace mukaddime 17)

İlim öğrenin Çünkü İlim öğrenmek düşmana karşı silahtır. Allah ilimle bir kısım milletleri yükseltir, hayırda komutan ve Önder yapar, onların izlerinden gidilir ve fiillerine uyulur… (ibn-i Abdilberr) "İlmin kalkıp cehaletin gelmesi… Kıyamet alametlerindendir."(Müslim ilim 8) Peygamberimiz tembellikten Allah'a sığınmıştır. (İbni Mace, Dua; 3)

O'nun eğitiminde iki günü birbirine eşit olan ziyandadır. Hiç ölmeyecekmiş gibi dünyaya yarın ölecekmiş gibi ahiret için çalış prensibi ile eğitiminin temel felsefesini oluşturur. Hz Muhammed (Sav) ashabına sadece nazari bilgiler vermiş değildir. Onları her vesileyle araştırmaya sevk etmiştir. Bir gün hazreti peygamber 
(Sav) Ashabı ile birlikte otururken birisi geldi tedavi olalım mı diye sordu: Hazreti Muhammed (Sav) tedavi olun. Çünkü; Allah tedavisi olmayan hiçbir hastalık yaratmamıştır.(Davud Tıp 1, İbni Mace tıp 1) şeklinde cevap vermiştir. Burada hem araştırmaya teşvik var, hem ümit var, hem de kadercilikten sakınma var. Hz. Peygamber (Sav) araştırma konusunda ayrıntılı bilgi vermemiştir. Buna zaten gerek de yoktu ama kapsamlı bir yönlendirme yapmıştır. Yukarıda zikrettiğimiz olay her devirde ilmi araştırmaya ışık tutacak niteliktedir.

Hz Muhammed 
(Sav) efendimizin eğitimi aktif bir eğitim olarak görülmektedir. Başka ilmi kanaatlere büyük serbesti tanımış ümmetinin farklı düşünmesini rahmet olarak da değerlendirilmiştir. Bedir savaşında yaşanan bir olayı değerlendirelim: Allâh Resûlü mücâhidlerle berâber Bedir’e en yakın olan suyun başına geldiğinde, karargâh yerinin tespiti husûsunda Ensâr ile istişâre etti. Hubâb bin Münzir (r.a.): “–Yâ Resûlallâh! Burası karargâh için münâsip değildir. Kureyşlilere en yakın olan bir suyun başına gidelim ve orada konaklayalım. Başında konakladığımız suyun gerisindeki bütün kuyuları kapatalım. O suyun üzerinde bir havuz yapalım ve içini su ile dolduralım.” dedi. Resûlallâh de bu teklîfi kabûl etti. (İbn-i Hişâm, II, 259-260; İbn-i Sa’d, II, 15)

Faydalı İlim

Arkasından faydalı ilim bırakan kişi öldükten sonra ameli devam eder. Faydalı ilimden maksat sadece kur'an ve sünnette dayalı ilimler değildir. Müslümanların ve insanların yararına olan bütün ilimler bunun içine alınmıştır. Hz peygamber 
(Sav) faydalı ilmi sadece kendisi için istememiştir. Faydalı ilim isteyiniz. Faydasız ilimden Allah'a sığınınız diye ümmetine tavsiyede ve vasiyette bulunmuştur. (İbni Mace Dua 3)

Muhammed 
(Sav) müşriklerin elinde bile olsa faydalı ilimlerin öğrenilmesini teşvik etmiştir. Müslüman çocuklarına okuma - yazma öğretiminde, müşrik Bedir esirlerinden nasıl yararlandığı unutulmamalıdır. Ahmed b. Hanbel, c,1,s,247 Faydalı ilme sahip olmak onun değerini bilmeyi gerekli kılar. Cahillerle tartışmaya girmeyen, diğer ilim erbabına karşı övünmemeyi sağlamalıdır. Faydalı ilme sahip olan İnsanlara çok şeyler bildiğini göstermek ve onların sempatisini kazanmak için kullanmamalıdır. Faydalı İlim, Allah'ın rızasına ve insanlarında menfaatlerine uygunluk taşır. Allah'ın rızasına uygun olan ilim insanların hayrına ve faydasına olacaktır.

Menfaatlerden ve ihtiraslardan uzak Allah rızasına yakın olan ilim, eğer bu şekilde olursa faydalı ilim olur ve insanlığa Saadet huzur getirir. Allah'ın rızası dışında elde edilen ilimler Hz. Peygamber 
(Sav) tarafından benimsenmemiştir. İslam insanlığın hayrına olan her şeyi benimsemiş, insanları iyi bir çığır açmaya sevk etmiştir. (Müslim 57) İslam dünyasında yapılan keşiflerden (icatlardan)dolayı idama mahkum edilen bilim adamı yoktur…

Bilakis Kur’an insanların düşünmelerini istemektedir.

● Furkan Suresi, 62. ayet: O, gece ile gündüzü birbiri ardınca kılandır; öğüt alıp-düşünmek isteyenler ya da şükretmek isteyenler için.

● Gâşiye suresi 17, 18, 19, 20. (İnsanlar) devenin nasıl yaratıldığına, göğün nasıl yükseltildiğine, dağların nasıl dikildiğine, yeryüzünün nasıl yayıldığına bir bakmazlar mı?

İnsanın kainata hikmetle bakması, ondaki yapıcı eli görmesi ruh terbiyesi açısından da önemlidir. Bu düşünce insanı kainatla ve yaratıcıyla uyumlu bir varlık haline getirir. Bu özelliği İslam'ın dışındaki düşünce sistemlerinde açık bir şekilde görmek mümkün değildir. Hatta bazı sistemler madde ve ruh çatışması esas üzerine kurulmuştur.

İslam eğitiminde insanların hayrı için çalışan ve bir şeyler icat eden kimse övülmüş, kötü yol açanlar başkalarına zarar vermek için planlar hazırlayanlarsa yerilmiştir. (Müslim iman 15)

İslam eğitimi insanı, Budizm ve benzeri dinler gibi hayattan uzaklaştırmaz ve nede materyalist görüşler gibi hayatı maddeden ibaret sayar. Madde hayatın devamını sağlayacak bir vasıtadır. Bu maddeyi hayır yolunda kullanıp toplumun ve insanlığın hizmetine sunmak İslam eğitiminin en önemli esaslarından da bir tanesidir….

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs