Müslüman Ruhen, Bedenen, İlmen ve Madden Hazır Olmalı 

Müslümanın hazırlığı Hz. Peygamberin islam'a hazırlık dönemi gibi olmalı Ruhen, bedenen, ilmen, madden…

Allah Celle celalühü resulünü aydınlatıcı bir şekilde vahiyle Cebrail (As) ile devamlı şekilde bilgilendirmiş ve desteklemiştir. Resulullah (Sav) efendimizin bilgisinin artması içinde kendisine dualarında “Ya Rabbi ilmimi arttır” duası yaptırılmıştır. 

Kişinin islamı sağlıklı olabilmesi için ilk önce günahları terk etmeli, tövbe ederek, İslam'ı ilk önce kendi sinesinde, nefsinde hakim kılması gereklidir. Ayeti Kerimede: “Bir millet kendi durumlarını değiştirmedikçe Allah onların durumlarını değiştirmez.” Rad / 11

İman ehli selim bir akideye sahip olmalı. Çünkü azimli ve iradesi sağlam olmayan kimse, bozuk inançlar, fikir ve düşüncelerden dolayı kalplerinde oluşabilecek hastalıklardan kurtulamaz ve gönüllerinde bulunan Allah ve resulü sevgisi zedelenir. Bu yüzden kişiyi selim bir akide kurtarır.

Fitnenin çoğaldığı, rezilliklerin diz boyunu aşmıştır. İslami hayat tarzına özendirme ve yönlendirmenin yani emri bil maruf nehyi anil münkerin yok denecek kadar azaldığı bu topraklarda kendinizi ailenizi koruyucu tedbirleri kişi almalıdır. Çöplüğe döndürülmüş bir gönül bahçesine kimse uğramaz orası temizlenmeli ki, o bahçe gülistan'a çevrilip değerli olsun…

İslam'ın güzel ahlak öğretilerini nefse tatbik ederek yeniden dirilmelidir. Hz peygamber sallallahu aleyhi ve sellem gibi, bugünkü şirk ve cehalet ortamının tüm pisliklerine karşı imanımızı ve kimliğimizi korumak mücadelesini tavizsiz sergilemek zorundayız.

Bazen uzlette kalarak Hakkı zikretmeli, O’na farzlar dışında nafilerle yönelmeli, O’nun hakkında yine ondan bize ulaşan ilahi bilgi kaynakları ile O’nu tefekkür etmelidir. Bu hali kendimize kazandırmalı diğer insanlar isyanda, dalaletle düşünülen ahlaksızlıkların içinde ve rezilliklere batmış haldeler. Acınacak halleri ortadadır. Bu haller düşünülmeli ve incelenmeli, halkı kulluktan alıkoyan bu rahatsızlıklar karşısında yeniden Allah'a şükür edilmelidir. Bu kişilerden biri de biz olabilirdik diyerek Allah azze ve celle'ye bolca dua etmeli ve şükretmeliyiz.  

Allah size bu uzleti nasip etmiş ise sevinmeniz gerektiğini unutmayın. Çünkü; “O’nunla uzlette baş başasınız” demektir. Kemale ermek için uzlet gereklidir. Uzlet içinde iken nefsi murakabe yapmalı, Allah'ın da murakabesi üzerimizde olduğunu hissetmelidir. Siz onu göremiyorsanız o sizi görüyor, siz onu duymuyorsanız o sizi duyuyor. 

Kainatın eşsiz güzelliklerini ve ihtişamlı sistemini, Allah'ın azameti düşündürüldüğünde sizde olan ibadet ve taat zikirler daha da pekişecek sizi kemale taşıyacaktır. 

Bunun için size uzun bir süreç gerekir. Lakin bu uzleti kısa zaman dilimine sığdırarak yaparsak eşinizi, çocuklarınızı, akrabalarınızı, işinizi ve arkadaşlarınızı ihmal etmemiş olursunuz. Bunun için size bir veya iki saat yetecektir. Evet günde 1 veya 2 saat uzlet için ayıracağınız vakit ruhunuza ve nefsinize şifa olacaktır.

Gece namazları bedeninize ve hafızanıza katkı sağlayacak. İmanın kemale ulaşmasında önemli etkenlerden de biri olacaktır. Yola azıksız ve hazırlıksız çıkılmaz bu bilinmelidir. Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem efendimiz bize gece namazını tavsiye ederek: “Size gece namazını tavsiye ediyorum şüphesiz o sizden önceki Salih kulların adetidir sizin içinde rabbinize yakınlık günahlarınıza kefaret hatalardan selamet ve bünyevi rahatsızlıklardan korunma vesilesidir.” Tirmizi davet 101

Gece Kur'an okumak, namaz kılmak, zikir ve dua ruhen sizi diri kılacaktır. Eğer bu sürece ayak uydurmada kişi zorlanıyor ise bazı kayıplar ve eksiklikler nüks edecektir Allah muhafaza eylesin.

“İlim amelden önce gelir”, “İlim amelin önderidir; amel ilme tabidir.” (İbni abdilber camiu'l beyan ilim sayfa 66 67)

Kişi ancak bildiği yolu tarif eder. İslamın yolunu iyice öğrenme gayretimizi sistemli olarak hayatımıza kazandırmalıyız. Hak ve batıl olan öğrenilmeli, hayır ve şer, iyi ve kötü, doğru ve yanlış, Hidayet ve dalalet, Güzel ve çirkin, faydalı ve zararlı olanı ayırt edecek bilgiye sahip olmalıdır. 

Özellikle gençlerin düştüğü bozuk akımlar ve sapıklıklara karşı gençlerin ruhlarındaki boşluğu iyilikle hakk’la dolduracak, onların ruhlarına sekine oluşturacak, huzur tesis edecek, onların ihtiyaçlarına cevap verecek bir hayat görüşüne gençler muhtaçtırlar. Sağlam bir kültüre sahip İslam iyi kavranmalıdır. İlim olarak insanın yararına olan her türlü faydalı ilmi İslam’ın desteklediğini göstermek gerekmektedir.

Çeşitli yönlerden olaya bakabilme kazanılmalıdır. Fikri doygunluk ve ince anlayış, akli yetenek ve geniş kültürle kendimizi donatmaya gayretli olmalıyız. Allah'ın ahkamını öğrenmeliyiz. Cemiyetin sorunlarını öğrenmeli, ekonomik sıkıntılara karşısında nasıl bir duruş sergilenmesi gerektiğini bilmeli. Gerek duyulan ilmi konularda bilgi sahibi kişilerin bilgisine de danışılmalıdır. Kalın sağlıcakla…

Resulullah aleyhisselatu vesselam efendimiz: “Kuvvetli mümin zayıf müminden Allah katında daha hayırlı ve daha sevimlidir.” buyurmuşlardır (İbni mace mukaddime 10) 

Müslüman beden ve bünye acısında da olarak hazırlıklı olmalıdır.

Bedenin, elbisenin ve çevrenin temizliği hususunda dikkatli davranmalısın. İslam'ın helal kıldığı temiz rızıklarla beslenmelisin. Bizzat İslami ibadetlerin yorucu ve bitkin hale getirici olmaksızın muntazam bir şekilde sportif faaliyetleri ihtiva etmesine ilaveten, güreş, atletizm, yüzme, atıcılık ve binicilik gibi spor faaliyetlerini de yapabilmelidir. Hastalıkları tedavi gerekli görmüş ve tıbbi öğütler vermişlerdir. Bunlarla ilgili olarak doğada bulunan bitkiler hakkında bilgi sahibi olmaya gayret sarf etmelidir.

Nefsi ıslah edeceğim diye ölüme sebebiyet vermek gibi yanlış bir riyazet anlayışı vardır. Riyazatı tam manasıyla öğrenmeli nasıl bir yemek adabının olduğu hakkında da bilgi sahibi olmalıdır. Beden bizim için ibadetlerimizi yapabilme de en büyük yardımcıdır.

Müslüman maddi kazanç uğraşında aşırı tutkunlukla dünyaya sarılmamalı, kanaati elden bırakmamalı kendisine takdir edilen kazançla yine Allah yolunda sarf edip her türlü İslami faaliyete katkı sağlamalıdır. Bu katkı ailesinin geçimini zora sokacak bir katkı oluşturmamalıdır. Fedakarlık ve isar sağlıklı anlaşılmalıdır ve yapılması gereken tüm hizmetlerde bu minval üzere maddi açıdan elde edilen olgunluğu mütevazi bir şekilde Allah'ın verdiği bu emanete karşılık yine Allah için yapılmalıdır…