Kadiri Yolu

Mal Biriktirmeyi Terk etmek ve Bolca İhsanda Bulunmak

Mal Biriktirmeyi Terk etmek ve Bolca İhsanda Bulunmak


Sûfilerin güzel ahlâkından birisi olan, hiç kısmadan ve durmadan infak edip

kenarda mal biriktirmemektir. Sûfî, Allah Teâlâ'nın rahmet hazinelerini bir deniz kabul eder ve kendisini de o denizin kenarında oturan biri olarak görür. Denizin kenarında duran kimse kırba ve kabında su biriktirmekle uğraşmaz, çünkü buna gerek yoktur.


Ebû Hüreyre [radıyallahu anh], Resûlullah'ın (ﷺ) şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Her sabah, iki melek (dünya semasına inerek), biri, 'Allah’ım! Malını infak edene yenisini ver' diğeri de, 'Allah’ım! Cimrilik edenin malını telef et!" diye dua eder."(Buhârî, Zekât, 27; Müslim, Zekât, 57; Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/306.)


Enes b. Malik'in (radıyallahu anh) rivayetine göre, Resûlullah (ﷺ), elindeki maldan ertesi güne hiçbir şey bırakmaz hepsini fakirlere dağıtırdı. (Tirmizi, Zühd, 38; Sayüti, es-Sagir, 1/360 (nr. 6883))


Rivayet edildiğine göre, "Resûlullah'a (ﷺ) üç kuş hediye edildi. Bir tanesini yemesi için hizmetçisine verdi. Ertesi gün olunca, hizmetçi o kuşu Resûlullah'a (ﷺ) getirdi. Peygamber Efendimiz (ﷺ) şöyle buyurdu: "Ben sana (bugünkü yiyeceğini) yarına saklamayı yasaklamadım mı? Bil ki Allah Teala, her yeni gün için ayrı bir rızık verir. " (Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 2/198; Heysemi, az-Zevlid, 10/332)


Ebu Hüreyre (radıyallahu anh] şöyle rivayet etmiştir: Resûlullah (ﷺ) Bilal-i Habeşi'nin yanına vardı. Önünde bir miktar yığılmış hurma görünce, "Bunlar nedir ya Bilal?" diye sordu. Bilâl [radıyallahu anh), ihtiyacım için) biriktiriyorum ya Resulallah!" deyince, Resûlullah (ﷺ), "Allah'tan korkmuyor musun? Çekinme, infak et ya Bilâl! Arşın sahibinin, malını azaltacağından korkma!" buyurdu. (Ebü Yalà, el-Müsned, 10/430; Taberani, el-Kebir, 1/341-342; Münziri, et-Tergib, 2/51; Heysami, az-Zevaid, 3/126)


Rivayet edildiğine göre; "Hz. İsa [aleyhisselâm] ağaç yaprakları yer, kıldan dokunmuş elbise giyer, nerede akşamlarsa orada gecelerdi. Kendisinin, ölümünü göreceği bir çocuğu, harap olacak bir evi yoktu. Yarın için de bir şey saklamazdı."


Sufinin bütün ihtiyaçları, tevekkülündeki sadakati ve Rabbine olan güveni sayesinde, Allah Teâlâ'nın rahmet hazinelerinden karşılanmaktadır. Dünya, sufi için bir gurbet diyarı gibidir. Orada mal biriktirme ve çoğaltma derdi yoktur.


Resulullah (ﷺ) buyurmuştur ki: "Eğer siz, Allah Teâlâ'ya tam tevekkül etseydiniz, Allah size, kuşlara rızık verdiği gibi rızık verirdi. Kuşlar sabahleyin karınları aç olarak yuvalarından çıkarlar, karınları dolmuş (ve doymuş) olarak akşamleyin yuvalarına dönerler." (İbn Mace, 33, Ahmed b. Hanbel, el-Müsned, 1/30; Beyhaki, Şuabul-İman, 2/66)


Resulullah (ﷺ) "kendisinden istenen hiçbir şey için 'yok, veremem!' dememiştir. " (Buhari edep, 39; Müslim, Fezail, 56; ibnü’l Cevzi, sıfatu's-Safve, 1/178; Dârimi, Mukaddime 12; Begavi, el-Envar 1/283 (nr, 360)


İbn Atıyye demiştir ki: "Resûlullah'tan (ﷺ) bir şey istenir de yanında bulunmazsa, daha sonra bulup vermek üzere vaat ederdi."


Dârimi'nin, Zühri'den rivayetine göre; Cebrâil [aleyhisselâm] şöyle demiştir: "Yeryüzünde dolaşmadığım ev ve aşiret kalmadı, hepsini gezdim; içlerinde şu dünya malını Resûlullah'tan (ﷺ)daha çok infak eden kimse görmedim." (Dârimi, Mukaddime 12)


  


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs