Kadiri Yolu

Zümer Suresi Nuzül Sebebi

Zümer Suresi Esbabı Nüzulu 

(Mekke'de nazil olmuştur 75 ayettir)


İbn Abbâs'tan rivayetle "Allah sözün en güzelini ahenkli, ikişerli bir kitap halinde indirmiştir. Rablarından korkanların ondan derileri ürperir, sonra hem derileri, hem de kalpleri Allah'ın zikrine karşı yumuşar..." (âyet: 23) ve "De ki ey kendi nefislerine karşı ölçüyü aşan kullarım, Allah'ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin..." (âyet: 53) âyet-i kerimesi olmak üzere iki ayetinin: "De ki ey kendi nefislerine karşı ölçüyü aşan kullarım..." âyetinden başlayarak yedi âyetinin Medine'de Vahşî ve arkadaşları hakkında nazil olduğu da rivayet edilmiştir ki yerinde ayrıntılı olarak gelecektir. (Kurtubî, age. xv,151. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/758.)


3. İyi bil ki hâlis din Allah'ındır. O'ndan başka velîler edinenler, “onlara, sırf bizi Allah'a yaklaştırsın diye dua ediyoruz." derler. Doğrusu Allah, ayrılığa düştükleri şeylerde aralarında hüküm verecektir. Muhakkak ki Allah, yalancı ve çok kufreden kimseye hidayet eylemez.


Cuveybir'in İbn Abbâs'tan bu âyet hakkında tahric ettiği bir haberde o şöyle diyor: Bu âyet-i kerime üç kabile hakkında; Amir, Kinâne ve Selime oğulları hakkında nazil oldu. Onlar, putlara tapar, “melekler Allah'ın kızlarıdır, biz onlara, bizi Allah'a yaklaştırsınlar diye tapınıyoruz." derlerdi. (Suyûtî, Lubâbu'n-Nukûl,11,93; Alûsî, age. XXIH,235. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/758.)


8. İnsana bir sıkıntı dokunduğu zaman Rabbına yönelerek O'na yalvarır. Sonra O, kendi katından ona bir nimet verince önceden O'na yalvarmış olduğunu unutuverir ve Allah yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: "Kufrünle biraz eğlenedur. Muhakkak ki sen cehennem ashabındansın.


Mukâtil, bu âyet-i kerimenin Ebu Huzâfe ibnu'l-Muğîra el-Mahzûmî hakkında nazil olduğunu söylemiştir. Utbe ibn Rabia hakkında indiği de söylenir. (Beğavî, age. IV,73. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/759.)


9-Yoksa o, gece saatlerinde secde ederek, ayakta durarak gönülden ibadet eden, ahiretten korkan ve Rabbinin rahmetini uman gibi midir? De ki: "Bilenlerle bilmeyenler hiç bir olur mu? Doğrusu ancak akl-1 selim sahipleri öğüt alır.


İbn Ömer (r. a.) der ki: Bu âyet-i kerime, Osman b. Affan hakkında nazil olmuştur. (Vahidi, Esbabu'n - Nuzul, s. 210)


İbn Abbâs (r. a.) der ki: "Bu âyet-i kerime Ammar b. Yasir hakkında nail olmuştur. Yine ibni Abbâs (r. a.) dan rivayet olunan bir başka haberde ise, bu âyet-i kerimenin, Abdullah b. Mesud, Süheyb, Ammar b. Yasir, Ebu Huzeyfe'nin kölesi Sâlim hakkında nazil olduğu zikredilmiştir. (Bu haberi, Ibn Hâtim ile Ibn Sa'd rivayet etmişlerdir.)


10. ...Sabredenlere ecirleri elbette hesabsız olarak verilecektir.


Daha önce Bakara, 2/245 ve 261 âyetlerinin nuzûl sebebinde geçtiği üzere İbnu'l-Munzir, İbn Ebî Hatim, Sahîh'inde İbn Hıbbân, İbn Merdûye, Şuabu'l-İman'da Beyhakî'nin ve Musned'inde Ebu Hatim el-Bustî'nin İbn Umer'den rivayetle tahriclerinde o şöyle demiştir: "Mallarını Allah yolunda harcayanların misali bir dâne gibidir ki o dâne yedi başak bitirir..." âyeti nazil olunca Peygamber (sas): "Rabbim ummetime artır dedi de "Kimdir o ki Allah'a güzel bir ödünç versin de Allah onu kat kat, birçok katlar artırsın." (Bakara, 2/245) âyeti nazil oldu. Efendimiz (sas): "Rabbim ummetime daha artır." dedi de bu sefer "Sabredenlere ecirleri elbette hesabsız olarak verilecektir." âyeti nazil oldu.


İbnu'l-Munzir'in Sufyân'dan rivayetinde Peygamber'in (sas) ummetine artırmayı ifade eden âyetlerin sırası biraz değişik olup şöyledir: "Her kim bir hasene işlerse ona on misli var." (En'âm, 6/160) âyeti nazil olunca Peygamber (sas): "Rabbim, ummetime artır." dedi, "Kimdir o ki Allah'a güzel bir borç verir..." âyeti nazil oldu. Peygamber (sas) yine: "Rabbim, ummetime artır." dedi de "Mallarını Allah yolunda harcayanların misali bir dâne gibidir ki o dâne yedi başak bitirir..." (Bakara, 2/261) âyeti nazil oldu. Peygamber (sas) tekrar: "Rabbim ummetime artır." dedi de "Sabredenlere ecirleri elbette hesabsız olarak verilecektir." âyeti nazil oldu. (Kurtubî, age. m,197; Suyûtî, ed-Durru'l-Mensûr fi't-Tefsîr bi'l-Me'sûr, 1,747.)


Bu âyet-i kerimenin Habeşistan'a hicret edenler hakkında nazil olduğu görüşü yanında Ca'fer ibn Ebî Tâlib ve arkadaşlarının gördükleri eziyet ve işkencelere sabrederek dinlerinde sebatları üzerine indiği de söylenmiştir. (Bagavî, age IV,74. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/759-760.)


11. De ki: "Ben, dini yalnız Allah'a tahsis ederek ibadet etmekle emrolundum.

Mukâtil der ki: Kureyş muşrikleri Peygamber'e (sas): "Bize getirdiğin bu dine seni sevkeden nedir? Babanın, dedenin ve kavminin ileri gelenlerinin dinini görmez misin; onlar Lât ve Uzzâ'ya tapmaktadırlar." dediler de bunun üzerine Allah Tealâ (cc) bu âyet-i kerimeyi indirdi. (Râzî, age. xxvi,254. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/760.)


17 - Tağut'a kulluk etmekten kaçınan ve Allah'a içten yönelenlere ise, onlar için mujde vardır. Öyleyse kullarımı müjdele.


Zeyd b. Eslem (r. a. ) der ki: "Bu âyet-i kerime, cahiliyye devrinde Hz. Peygamber (s. a. v. ) gönderilmeden önce, tek Allah inancına sahip olan ve Allah'tan başka ilah olmadığını söyleyen üç kişi hakkında nazil olmuştur ki bunlar Zeyd b. Amr Nufeyl, Ebu Zer el Gıfari ve Selman el Farisi'dirler. (Vâhidi, Esbâbu'n - Nuzül, s. 210)


İbn Kesir bu konuda şöyle der: "Doğru olan görüş şudur ki, bu âyet-i kerime, onlara ve onlar dışındaki putlara tapmaktan kaçınan, gönülden Rahman olan Allah'ın ibadetine yönelen kimselere de şamildir.


22. Allah kimin göğsünü İslâm'a açmışsa artık o, Rabbından bir nur üzeredir. Allah'ın zikrinden (Allah'ın zikrine karşı) kalbleri katılaşmış olanların da vay haline. İşte onlar apaçık bir dalâlet içindedirler. Hamza, Ali, Ebu Leheb ve çocukları hakkında nazil olmuştur. Ayet-i kerimedeki "Allah'ın kalblerini İslâm'a açtıkları" Hamza, Ali ve çocukları; "Allah'ın zikrine karşı kalbleri katılaşmış olanlar" ise Ebu Leheb ve çocuklarıdır. (Vâhidî, age. s. 260.

Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/761.)


23- Allah sözün en güzelini (Kur'an ayetlerini güzellikle ) birbirine benzer ikişerli bir kitap halinde indirdi. Rabb'lerinden korkanların, ondan derileri ürperir. Sonra da derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine yumuşar, ve yatışır. İşte bu ( kitap )` Allah'ın (gönderdiği ) rehber'dir. Onunla dilediğini doğru yola eriştirir. Ama Allah kimi de saptırırsa, artık ona yol gösteren bulunmaz.


İbni Abbâs der ki: "Bir gün Ashâb: Ey Allah'ın elçisi! Bize birşeyler anlataydınız, demişti. Bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu. (Vâhidi, Esbâbu'n - Nuzül, s. 211)


24. Zalimlere: "Kazandıklarınızın karşılığını tadın." denilirken kıyamet günü yüzünü azabın kötüsünden kim koruyacak?

Bu âyet-i kerimenin Ebu Cehl hakkında nazil olduğu söylenir. (Alûsî, age.XXin, 261. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/762.)


36- Allah,kuluna yetmez mi? Ey Muhammed! Seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar. Allah kimi saptırırsa artık ona yol gösteren bulunmaz.


Kureyşliler Hz. Peygamber (s. a. v. )'e: Eğer İlahlarımıza sövmekten vazgeçersen, onlar seni deliye çevirir, sana kötülükte bulunurlar, diyerek tehdid etmişlerdi. Bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil oldu." (Suyûtî, Lubâbu'n-Nukûl, ii,95-96; Alûsî, age. XXIV,5. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/762.)


38. Andolsun ki onlara: "Gökleri ve yeri yaratan kimdir?" diye sorsan muhakkak "Allah'tır." diyecekler. De ki: "Öyleyse söyleyin bakalım; Allah bana bir zarar vermek istese, O'nu bırakıp ta tapındıklarınız O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut bana bir rahmet dilerse O'nun rahmetini önleyebilir mi?" De ki: "Allah bana yeter." Tevekkul edenler O'na tevekkul etsinler.


Mukâtil der ki: Peygamber: "Öyleyse söyleyin bakalım; Allah bana bir zarar vermek istese, O'nu bırakıp ta tapındıklarınız O'nun verdiği zararı giderebilir mi? Yahut bana bir rahmet dilerse O'nun rahmetini önleyebilir mi?" diye sormuş da Mekke muşrikleri cevap verememişler ve susmuşlar; bunun üzerine bu âyet-i kerime nazil olmuş. Bir rivayete göre ise: "Allah'ın takdir ettiği bir şeyi elbette savamazlar ama şefaat ederler." diye cevap vermişler de bu âyet-i kerime nazil olmuş. (Kurtubî, age. xv,168. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/762.)


49. Însana bir sıkıntı gelince Bize yalvarır. Sonra katımızdan ona bir nimet verdiğimizde "Bu bana bilgimden dolayı verilmiştir." der. Hayır, bu bir imtihandır, ama çokları bilmezler.


Bu âyet-i kerimenin Huzeyfe ibnu'l-Muğîra hakkında nazil olduğu söylenir. (Kurtubî, age. XV, 173. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/763.)


53- Ey Muhammed! Deki: “Ey nefislerine karşı aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden umut kesmeyin; Allah bütün günahları bağışlar. Çünkü O, çok bağışlayan, çok esirgeyendir.”


İbn Abbas (ra) derki: “ Çok sayıda adam öldürmüş, aşırı derecede zinada bulunmuş müşriklerden bazı kimseler, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellemin huzuruna gelerek senin tebliğ ettiğin ve kendisine davet ettiğin İslam dini güzel bir dindir. Bize geçmişte işlediğimiz bunca cinayetten kefareti olup olmadığını haber verseydin dediler. Bunun üzerine bu ayeti kerime nazil oldu . (Buhari, Sahih K. et- Tefsir, Zümer süresi, Müslim Sahih K. el-İman b. 193 )


İbni kesir der ki; “Bu ayeti kerime ister kafirlerden isterse başkalarından olsun bütün asileri günahkarları tövbe etmeye, Allah'a yönelmeye çağırmakta, işledikleri günahlar ne kadar çok, ne kadar büyük olursa olsun, Allah'ın onlardan tövbe edenin tüm günahlarını bağışlayacağını bildirmektedir. 


64. De ki: "Bana, Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi emrediyorsunuz ey cahiller?"

65. Andolsun sana da, senden öncekilere de vahyolunmuştur ki eğer Allah'a ortak koşarsan şubhesiz amellerin boşa gider ve muhakkak husrana uğrayanlardan olursun.


İbn Ebî Hatim ve başkaları bu âyet-i kerimenin nuzûl sebebinde İbn Abbâs'tan şöyle' naklederler: Mekke muşrikleri, bilgisizliklerinden, Peygamber'i (sas) kendi ilâhlarına ibadet etmeye çağırdılar ve dediler ki: "Sen bizim ilâhlarımıza ibadet edersen biz de seninle birlikte senin ilâhına ibadet ederiz." İşte bunun üzerine "De ki: "Bana, Allah'tan başkasına kulluk etmemi mi emrediyorsunuz ey cahiller?" Andolsun sana da, senden öncekilere de vahyolunmuştur ki eğer Allah'a ortak koşarsan şubhesiz amellerin boşa gider ve muhakkak husrana uğrayanlardan olursun." âyet-i kerimeleri nazil oldu. (İbn Kesîr, age. VII, 103. Bedreddin Çetiner, Esbab-ı Nuzûl, Çağrı Yayınları: 2/765-766.)


67. Allah'ı hakkıyla takdir edemediler... O, muşriklerin koşmakta oldukları ortaklardan munezzehtir, çok yücedir


Ammâr kanalıyla Rebî'den rivayet edildiğine göre "O'nun Kursî'si gökleri ve yeri kucaklamış, o kadar geniştir." (Bakara, 2/255) âyeti nazil olduğunda Peygamber'in (sas) ashabı: "Ey Allah'ın elçisi, bu Kursî gökleri ve yeri kuşatacak kadar geniş. Peki Arş nasıldır?" diye sordular da bunun üzerine Allah Tealâ (cc): "Allah'ı hakkıyla takdir edemediler... O, muşriklerin koşmakta oldukları ortaklardan munezzehtir, çok yücedir." âyetini indirdi. (Taberî, age. m,7.)



Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs