Kadiri Yolu

 

Kuran ve sünnete yapışmak

Kur'an ve sünnete yapışmak

Kitap ve sünnet İslam ve imanın kendisi ve imanın temel ölçülerinden iki ölçüdür. Bunları inkar eden islamı tümüyle inkar etmiş olur. Kitap ve sünnete inancı olmayan kişinin kafir olacağına hükmedilir. Bir kişinin kafirliğine hükmedilmesi temelde Kur'an ve sünnete bağlanmanın gerekli olmadığını ileri sürmesi halindedir. Yine hem rivayeti hem de delaleti kesin olan bir şeyi inkar edenin de küfrüne hükmedilir. Bunun ötesinde konular tafsilata dayanır. 

Her müslüman kitap ve sünnete inanmalı, bunları yüceltmeli ve bunlara hürmet etmelidir. 

Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Bu böyledir; kişinin Allah'ın nişanelerine hürmet göstermesi, kalplerin takvasından( Allah'a karşı gelmekten sakınmasından)dır.” Hac Suresi 32

Hadislerde çeşitlilik vardır kimi mütevatir, zayıf, hasen vb. Değişik anlamalar çıkarılırsa da, yani hem anlamı itibariyle kesin bir hüküm ortaya koymayan, hem de rivayeti sahih olmayıp zayıf ya da hasen olanlar vardır. 

Kur'an-ı Kerim’in tümüyle rivayeti kesindir. Ancak içerisinde anlam yönünden kesin bir hüküm ortaya koyanlar, delaleti kati olanlar bulunduğu gibi, kesin bir hüküm ortaya koymayanlar, delalete zanni olanlar da bulunmaktadır. 

Hariciler, “Hüküm ancak Allah’a aittir.” esasına dayanarak bazı iddialarda bulundular ki bu doğrudur ve yerindedir. Ancak onlar bu esastan yola çıkarak sapıklığa düşmüşlerdir. Bunun gibi kitap ve sünnete dönme esasını öne çıkaran bir takım insanlar vardır. Ancak bunlar, bu iddiaları ile ilmin ve fıkhi birikimin üzerine bir çizgi çekmek gibi bir taşkınlığa düşmektedirler. Onların bu tutumları, Ümmet ve ilim adamları hakkında şüphe uyandırmaktadır.

Kur'an ve sünnete uyma gerekliliği hususunda pek çok Nass bulunmaktadır. Kur'an'dan birkaç ayet verelim inş:

“Ey İnananlar! Allah'a itaat edin, Peygambere ve sizden buyruk sahibi olanlara itaat edin. Eğer bir şeyde çekişirseniz, Allah'a ve ahiret gününe inanmışsanız onun halini Allah'a ve Peygambere bırakın. Bu, hayırlı ve netice itibariyle en güzeldir.” Nisa / 59

“De ki: "Allah'a ve Peygambere itaat edin". Yüz çevirirlerse bilsinler ki, Allah inkar edenleri sevmez.” Al-i İmran / 32

“...Peygamber size ne verirse onu alın, sizi neden menederse ondan geri durun; Allah'tan sakının, doğrusu Allah'ın cezalandırması çetindir.” Haşr / 7

“Hep birlikte Allah’ın ipine (Kur’an’a) sımsıkı sarılın. Parçalanıp bölünmeyin….” Al-i İmran / 103

“Size ansızın, farkına varmadan, azap gelmeden önce rabbinizden size indirilen en güzel söze, Kur'an'a uyun” Zümer  / 55

“Sana indirdiğimiz bu Kur'an mübarektir. Ayetlerini düşünsünler, aklı olanlar da öğüt alsınlar.” Sad / 29

Hasan Basri bu ayetle ilgili olarak “Kur’an’ı Kerim’i ayetlerinin düşünülmesi ile kastedilen, onlara uymak, getirdiği ilme göre amel etmektir.” demektedir. 

Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: “Rahman olan Allah’ı zikirden yüz çevirene, yanından ayrılmayacak bir şeytanı musallat ederiz.” Zuhruf / 36

Bu ayeti kerimede kastedilen anlam şu olduğu söylenmiştir: Kim Allah'ın kitabı olan kur'an'dan ve onun içindeki hükümlerden yüz çevirerek saptırıcıların bozuk ve saçma sözlerine itibar ederse, ceza olarak onun başına bir şeytan musallat ederiz ve bu şeytan onu iyice yoldan çıkarır, Üstelik sürekli beraberinde bulunarak yanından hiç ayrılmaz.

Ahzap / 36 ayeti kerimede “Allah ve Resulü bir şeye hükmettiği zaman, iman sahibi erkek ve kadına artık işlerinde başka yolu seçmek yaraşmaz.”

İslamiyet başlangıç ve sonuç itibariyle kitap ve sünnete teslim olmaktır Kitap ve Sünnet yükümlülük altındaki insanın ihtiyaç duyacağı her şeyi içine almaktadır Nahl / 89 ayeti kerimede: “Sana her şeyi açıklayan ve müslümanlara doğruyu gösteren bir rehber, rahmet ve müjde olarak Kur'an'ı indirdik.” buyurulmaktadır. Diğer bir ayette Yusuf / 111: “Kur'an kendinden önceki kitapları tasdik eden, iman sahibi millete her şeyi açıklayan, doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmettir.” buyrulmaktadır. 

İnsan sıhhatli bir yolda ilerlemek istiyorsa Kur'an ve Sünnetin hükümlerini uygulamalı çünkü bunların tümü islamdır. İslam bütün yönleri ile hayatın kendisidir. 

- Sözlerin en güzeli Allah'ın kitabıdır. Hidayetlerin en güzeli Muhammed Aleyhisselam'ın hidayetidir. İşlerin en fenaları dine sonradan sokulan şeylerdir. Size bildirilen şeyler mutlaka gelecektir, siz buna engel olamazsınız. (Buhari İbni Mesud Radıyallahu Anh)

- “Dikkat edin bir adama benden bir hadis ulaşır, O da koltuğuna dayanmış şekilde: “Sizinle bizim aramızda Allah'ın kitabı vardır. Onda neyi helal kıldığını görür isek, onu helal sayarız” diye söyler mi?  Şunu bilin ki, Allah resulünün haram kıldığı da, Allah'ın haram kıldığı gibidir.” (Tirmizi)

-  “Allah'a yemin ederim ki, sizi gecesi ve gündüzü de bir olan beyaz bir şey üzerine bıraktım.” (İbni Mace)

- “Size iki şey bırakıyorum bunlara sarıldığınız sürece sapıklığa düşmezsiniz: Allah'ın kitabı ve Resulullah'ın sünneti.” (İmam Malik)

- Rasulullah (Sav) şöyle buyurdu: ”Size kendilerine yapıştığını sürece sapıtmayacağınız şeyler bırakıyorum. Bunlardan birisi diğerinden daha üstündür. O da Allah'ın kitabıdır. Bu gökten yere uzatılmış bir iptir. benim soyumdan olan ehli beytim. Bunlar benim havuzumun başına gelinceye kadar birbirlerinden ayrılmazlar. Artık onların haklarını ne şekilde gözettiğime bakın. (Tirmizi)

- “.....Bir adam: “Ey Allah'ın resulü bu ağzın tehlikeli bir geleceğe karşı hazırlıklı olmayı öğütlediği anlaşılıyor. Peki ne tavsiye ediyorsunuz?” diye sordu. Rasulullah (Sav) de: “Size Allah'tan korkmayı hakkı dinlemeyi ve itaat etmeyi tavsiye ediyorum. Başınızdaki habeşi bir köle olsa itaat et. Sizden yaşayacak olanlar pek çok ihtilaf ile karşılaşacaklardır. Size düşen benim sünnetime ve insanları doğru yola ileten raşit halifelerin sünnetine uymaktır. Buna sımsıkı bir şekilde, ısırırcasına yapışın. Dine sonradan sokulan şeylerden kaçının. Sonradan sokulan her şey bidattir, her bidat da sapıklıktır.”  (Ebu Davud)

- Siz bu kur’an’a sarılın. Bu Allah’u Teala’nın ziyafet sofrasıdır. Kim Allah’ın ziyafet sofrasından alabiliyorsa alsın. İlim ancak öğrenmekle olur.(Bezzar, İbni Mes’ud) 

-  Taberani, Ma'kıl bir Yesar (r.a)'in merfu olarak şöyle söylediğini bildirmiştir: "Kur'an'a göre amel edin. Onun helal olarak bildirdiğini helal görün, haram olarak bildirdiğini de haram görün. Ona uyun, ondan hiç bir şeyi inkar etmeyin. Üzerinde şüpheye düştüğünüz bir şeyi Allah'a ve benden sonra ulul emre havale edin. Veli-ül emrin sizi şüphelendiğiniz konuda aydınlatmasını isteyin. Tevrat'a incil'e zebura ve bütün peygamberlere rableri tarafından verilmiş olan kitaplara inanın. kur'an-ı Kerim ve içerisinde bulunan açıklamalar sizin için şifadır. O şefaat edicidir ve kendisinden şefaat istenilir. Doğrulanmış bir nizamdır. Onun her bir ayetinin Kıyamet gününe kadar uzanan nuru bulunmaktadır. Bana zikirden Bakara Suresi, Musa Aleyhisselam'ın levhalarından Taha ve Tur sureleri, arşın altındaki hazineden Fatiha suresi ile Bakara suresinin sonları verildi. Fazlalık olarak da açıklayıcı şeyler verildi.” (Taberani) 

Bir rivayette şu ifadede yer almaktadır: “Bir konuda şüpheye düşerseniz, onu ilim sahiplerine sorun, onlar size gerekli bilgiyi verirler.”  Mecma’uz-Zevaid Heysemi: “Bunu Taberani kebir'de rivayet etmiştir raviler arasındaki Ebi Ubeydullah bin ebi Hamid bulunmaktadır ki bu zayıf kişi olduğu konusunda icma vardır demiştir.

-Buhari ve Müslim de Ebu Musa El-Eşari'den bir rivayet de: “Resulullah (sav) şöyle buyurdular: “Benim ve Allahu Teala'nın benimle birlikte göndermiş olduğu şeyin durumu şöyle bir kişinin durumuna benzer: Bu kişi topluluğun yanına giderek: “Ey insanlar ben orduyu gözlerimle gördüm. Ben sizin için apaçık bir uyarıcıyım. Artık kurtuluşa gelin.” Bu kişinin kendilerine uyardığı topluluktan bir grup onun sözlerine uyar. sabaha doğru yola çıkarak mümkün oldukça yol alırlar ve kurtuluşa ererler. iç, oldukları yerde sabahlarlar. Sabah vakti ordu baskın yapar. Burada kalanları helak eder, yurtlarından çıkarır. İşte bana itaat ederek getirdiğime uyan ile bana isyan edip hak olarak bildirdiklerimi yalanlayanların durumu da öyledir.”

- Resulullah (Sav) şöyle buyurmuşlardır ki: “Allah'ın kitabına iyi  sarılın. Siz benim hadislerimi öğrenmeyi seven topluluğa ulaşacaksınız. Kim benim söylemediğim bir şeyi bana nispet ederse, cehennemdeki yerini hazırlasın. kim de bir şeyi hıfz ederse onu bildirsin.”

- Bezzar, Ebu derda (ra); Resulullah (sav) şöyle buyurdu: “ Allahu Teala'nın kitabında helal kıldığı şey helaldir. Haram kıldığı da haramdır. Herhangi bir şey hakkında bir şey bildirmemişse, o da onun bir affıdır. Allahu Teala'nın ihsanını kabul edin. Allahu Teala herhangi bir şeyi unutmuş değildir.” Resulullah (Sav) böyle söyledikten sonra şu ayeti kerimeyi okudu:” senin Rabbin unutkan değildir.” Meryem Suresi 64

- Resulullah (Sav) şöyle buyurdu: “Allahu Teala sizin için üç şeye razı olur, 3 şeye de kızar gadap eder sizin için:  kendine  hiçbir şeyi ortak koşmadan kulluk etmenize, hep birlikte Allah'ın emrine sarılmanıza ve Allahu Teala'nın işlerinizi kendisine verdiği (Veliyyül emr kıldığı) kimseyle uyuşmanıza razı olur. Dedikoduyla uğraşmanıza, malı zayi etmenize ve çok soru sormanıza da kızar.” (Malik Ebu Hureyre'den rivayet etmiştir)

-Taberani, Ebu Eyüp Ensari (radiyallahu anh) şöyle rivayet etmiştir: “ Resulullah (Sav) korkuya kapılmış bir halde yanımıza çıktı ve şöyle buyurdu: “Aranızda bulunduğum sürece bana itaat edin. Bir de Allah'ın kitabına sımsıkı sarılın. Onun helal kıldığını helal, haram kıldığını haram sayın.”

- Taberani, ibn-i Şerih Huzai (radıyallahu şöyle rivayet etmiştir: “Resulullah (sav) yanımıza çıktı ve şöyle buyurdu: “Allah'tan başka ilah olmadığına ve benim de onun Peygamberi olduğu meşaret ediyor musunuz?” “Evet şehadet ediyoruz.” dediler. Bunun üzerine Resulullah (Sav) şöyle buyurdu: “Şu an kur'an-ı kerim bir yanı Allahü Teala'nın elinde bir yana da sizin elinizdedir. Ona iyi sarılın. Böyle yaptığınız sürece artık katiyen sapıklığa düşmezsiniz ve halaka gitmezsiniz.” 

- Din konusunda yenilik çıkarırsa o kabul edilmez..

- Size bildirilen uyun, yeni bir şey (Bid’at) çıkarmayın. Size yetecek kadarı verilmiştir.

- Allah Teala bid’at sahibi her kişiye tevbenin önünü kapatmıştır.

- Dosdoğru bir çizgi üzerinde açılan yan çizgiler Şeytanın insanları davet ettiği yollardır farklı Yollara uyarsanız kendinizi sapkınlıkta ve Allah'tan uzaklaşmış bulursunuz.

- Abdullah ibni Ömer Radıyallahu gibi sünnet-i seniyeye karşısında gösterdiği hassasiyet göstermeli. Bir yolculuk esnasında bir yere uğradı ve oranın kenarından geçti. Bir de Mekke ile Medine arasında bir ağacın altında uyur gibi yapıp yola devam etti. Neden böyle yaptın diye  sorulduğunda Resulullah (sav)’de böyle yaptığını ifade etmiştir.

- Bir Dertlerin peşinden gidenler ve arzularının peşinde takılanlar onlar için tövbe yoktur. Ben onlardan uzağım onlar da benden uzaktırlar. Hz Aişe (r. anha)'den taberani.

-  Bidatler peşinden gidenler ve arzuların peşinde takılanlar dinlerini parçalayanlardır. Onlarla oturmayın, onlarla münakaşa etmeyin ve onların sözlerini dinlemeyin. Darami

- İnsanlar bidatlar arasına dolaşır oldu. Bir görüşten, diğer görüşe kolayca geçer oldular.

-  Ahir zamanda bidatlardan uzak kalmak için çöldeki bedevinin ve kölenin dini üzerine olunmalıdır. Bunun dışına çıkanlar kendilerine yazık ederler.

-  İnsanların arasında kuşların arasındaki arı gibi olmak gerekir. Kuşlar bu arıyı küçümsemektedirler ama eğer kuşlar arının içinde taşıdığı bereketi bilselerdi böyle yapmazlardı. Dillerinizle ve bedenlerinizle insanlara karışın. Çalışmalarınızda ve kalplerinizle onlarla ilişkiler kurun. Kişi için ancak kazandığı vardır. Kıyamet gününde de sevdiği ile birlikte olacaktır. Hz. Ali (R.a)den Darami 

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar