Hz. Yunus Aleyhisselam
Halkını terk edip gittiği için balık tarafından yutularak uyarılan peygamber
Hz. Yunus (as), hakkında hem İbrani olduğu hem de Asurlulara gönderilmiş o bölgenin halkından Asurlu bir peygamber olduğu söylenir. İslami kaynaklara göre ise Hz. Yunus, Hz. Yakub’un oğlu Bünyamin’in kabilesindedir. Hz. Süleyman’dan sonra kendi kavmine peygamber olarak gönderilmiştir. Hz. Yunus, kendi kavmine beddua eden peygamber olarak bilinir. Hz Peygamberin bildirdiğine göre babasının adı metta’dır. (Buhari Enbiya, 24 35) Fakat her iki kaynakta da olsa Hz. Yunus’un Asur devletinin başkenti Ninova’da yaşayan putperest bir kavme tebliğ için gönderildiği yer alır. Kalıntıları bugün Irak'ın Musul şehri yakınlarında bulunan Ninova, o zamanlar 100.000'i Aşan nüfusuyla dünyanın en büyük şehirlerinden biriydi. Kur’an’ı Kerim’de “Zünnun” ve “Sahibü’l-hut” diye söz edilen Hz. Yunus, ömrü boyunca Ninovalıları hak yoluna döndürmek için mücadele etmiştir.
Hz. Yunus’tan (as), Nisa suresinde “kendisine vahiy indirilenlerden”, En’am suresinde “doğru yola sevk edilenlerden. Alemlere üstün kılınanlardan”, Kalem suresinde de “Salihlerden” olduğundan bahsedilmektedir.
Hz. Yunus, uzun yıllar boyunca davet çalışmalarına karşılık olarak sadece iki kişi kendisine inanmıştı. Tebliğinde başarısız olan Hz. Yunus, Allah’a yakararak canını almasını istemiştir. Yüce Allah da bu dileği kabul etmemiş, “halkına 40 güne kadar hak yoluna dönmediklerinde büyük bir azabın onları saracağını” söylemesini emretmiştir. Halkın inkarcılıktaki bu ısrarından dolayı hem çok üzülen hem de öfkelenen Hz Yunus Allahın emrini Ninovalılara iletti. Hz. Yunus bu tebliğin ardından yine kimse kendisine inanmamıştır. 37. günde Hz. Yunus şehir halkının yanından ayrılarak, onları bir başlarına bırakmıştır. Oysa peygamber olarak gönderildiği Ninova'yı terk etmesi için henüz kendisine Allah tarafından bir emir gelmemişti. 37. gün azabın alameti olarak insanların yüzleri sararıp, takatten düşmeye başlayınca imana gelip, tevbe etmeye başladılar. Allah da Ninovalıların tevbesini kabul edip, azabı üzerlerinden kaldırdı.
Hz. Yunus, limandan bir gemiye bindi. Denize açılmışlardı daha yarı yolda büyük bir fırtına koparak, gemiyi batırma durumuna getirdi. Mürettebat ve yolcular kendi tanrılarına dua ederler. Sonunda birinin kurban olarak denize atılmasına karar verirler. Bunun için de aralarında çöp kurası çekerler. Denize atılacak kurban olarak Hz. Yunus, belirlenir ve onu denize atarlar.
Hz. Yunus’u büyükçe bir balık yutar. Allah’ın emriyle balık, onu yemez ve üç gün midesinde canlı yaşamasına izin verir. Balığın karnındayken Hz. Yunus sürekli olarak: “Senden başka hiçbir ilâh yoktur. Seni bütün noksanlıklardan tenzih ederim. Gerçekten ben haksızlık edenlerden oldum” Enbiya 87. ayetini okudu.
Hz. Yunus’un duasını Allah kabul etti ve balığa onu bir sahile bırakmasını emretti. Balığın karnından Muharrem ayının (aşure) onuncu gününde Allah’ın inayetiyle kurtuldu. Hz. Yunus sahile kusulduğunda, güçsüz ve yardıma muhtaçtı. Etrafı ağaçsız ve gölgesiz bir yerdi, üstelik orada tek başına yaşayamacak kadar güçsüzdü. Allah Teala Hz. Yunus’a hem gölge hem de besin sağlaması için Allah (CC), kikayon (Yaktîn, Arapça'da “kabak, kavun, karpuz” benzeri yerde meyve veren geniş yapraklı bitkilere deniyor. Yaktîn, Kitab-ı Mukaddes'te; “kikayon otu” şeklinde geçiyor. Birçok müfessirimize göre de Yaktîn ağacı denilen bitki kikayon ağacıdır. Yaktîn; Kabakgiller ailesine mensup Kiwano denilen bir tür kavun çeşididir.) bitkisini yaratır. Sağlığına kavuşup iyileşen Hz. Yunus, peygamberlik görevini devam ettirmek için Ninova halkının yanına dönmüştür.
Hz. Yunus, Allah’ın emir ve yasaklarını tebliğ ederken aynı zamanda dünyevi işlerle de uğraşırdı. Geçimini sağlamak için balıkçılık yapardı. Balıkçıların piri olarak kabul edilir. Balık avlayarak ve satarak geçimini sağlardı.
Hz. Ali’den nakledilen bir rivayete göre Hz. Yunus, 30 yaşında peygamberlik vahyini almıştır. 33 yıl peygamberlik yapmıştır. 83 yaşında ibadet halindeyken Ninova’da yaşamını yitirmiştir.
Hz. Yunus, balığın karnında hayatta kalarak mucizesini göstermiştir. Ninova halkına da peygamber olduğunu ve söylediklerinin hak kelamı olduğunu ispat için mucizeler göstermiştir. Bu mucizelerden bazılar şunlardır;
- Dua ederek bulutlardan ateş çıkarıp, ağaçları yakmıştır.
- Dua ederek, dağdan su çıkarmıştır.
- Dağdan bir keler (çöl kertenkelesi) inerek dile gelmiş ve (Yunus hak peygamberdir. Sizi Cennet’e ve Rabbinizin mağfiretine davet ediyor” demiştir.
Resulullah Sallallahu teala Aleyhi ve Sellem Efendimiz: “ hiç kimsenin ( bizi birbirimizle karşılaştırıp) benim Yunus b. Metta’dan daha hayırlı olduğumu söylemesi uygun değildir.” buyurmuştur( Buhari, “Enbiya”, 24, 35)
إرسال تعليق
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...