Kadiri Yolu

 

Müridin Sohbet Adabı

 Bismillahirrahmanirrahim

İhvanın Sohbet Adabı:

Aynı tarikattan, aynı yolun ihvan kardeşi olan kişilerle beraber bulunmak onlarla belirli bir vakti paylaşmak, bu vakit içerisinde onlara karşı nasıl bir edep takınmaları gerektiğini Şeyh Abdülkadir Geylani  “ihvanla sohbet adabının nasıl olması gerektiğini ihvanın, İhvan kardeşine karşı nasıl davranması gerektiğini” açıklamıştır.

Aynı Tarikattan Müridlerin Sohbet Adabı:

- Aynı tarikattan olan ihvan kardeşini kendine tercih etmesi gerekir. Onlara ikramda bulunmalı

- İhvan kardeşine Mürüvvet (cömertlik-İyilik) göstermeli, onlardan meydana gelecek kusur ve kabahatleri affetmesi gerekir.
- Hiçbir kardeşinizden kendinize hizmet etmesini istememek, onlardan birini kendisine hizmetçiyi çağırdı gibi çağırmamak, buna karşılık hepsinin kendi üzerinizde hizmet hakkı vardır. Onlara hizmet etmeye kendinizi borçlu görmek ve haklarını yerine getirmekte kusur etmemelidir.
- İhvan kardeşimizin her söz ve işlerinde uygunluk göstermek, onlarla bulunduğunda şuna buna karışmayıp müdahil olmamalı, daima kendi halimizle meşgul olmalı, onlara mazeret beyan etmek onlara muhalefet etmemek ve onlarla fena geçirmemek münakaşa ve kavga etmemek. Ayıp ve kusurlarını görmemezlikten gelmeli. 
- İrfan kardeşine karşı daima kalbini muhafaza etmeli, onların iyiliğini kötü gördükleri, beğenmedikleri şeylerde görse de, onların kötü gördükleri şeyi işlemekten sakınmak uygun olur.
- İrfan kardeşimize karşı kalbimizde kin ve düşmanlık beslememek gerekir.
İhvan kardeşlerimizden biri ona gücense, gücenmesi giderilinceye kadar onun ahlakı ile ahlaklanmalı, meşrebince gitmeli. Eğer bu şekilde giderilmezse hatırını kazanıncaya kadar ona İhsan ve tevazuu artırmalıdır.

- Bu yolda giden İhvan kardeşimizin birisi tarafından ayıplanırsa, gıybeti edilirse veya bir başka sebeple kalbi kırılsa, gönlünde elem ve keder duysa bunu açığa vurulmamalıdır. Kendini ayıplandığı şeyin karşısında görmelidir.

Misafir Ve Yabancılarla Sohbet Adabı:

– Misafirle arkadaşlık etmenin edeplerinin sınırını korumalı,

– Yabancılara ve Misafirlere karşı şefkat ve merhamet nazarı ile bakmalı,

– Tarikat kardeşi olmayan Misafirlere karşı tarikatın hükümlerini açmamalı şeyhi övücü yüceltici sözler sarf etmemeli, 

– Misafirlerin ve yabancıların kötü huy ve davranışlarına karşı sabırlı olmalı,

– Misafir ve yabancıya karşı üstünlük gösterici hareket ve sözlerde bulunulmamalı, kırıcı olmamalı, kendini onlardan üstün görmeyip tevazu ile hareket etmelidir. Müslümanların kusurlarını affedeni Allah da affeder.

Zenginlerle Sohbet Adabı:

Zenginlere tama etmemeli onlara karşı ihtiyaçlı gibi görünmemelidir.

Zenginlere elindeki maldan dolayı yanaşmamalı, hepsini kalbinden çıkartmalı onların verdiklerine ve ihsanlara karşı alçalmamalı, kendini küçük düşürmemeli, onlara tevazu etmekten dinini korumalıdır. Bunlar edeptendir.

Nitekim hadisi Şerif’te: ” Zengine zenginliğinden dolayı tevazu edenin dininin üçte ikisi gider.” buyrulmuştur.

Dine noksan getirecek iş ve hareketlerden, dinde yara açacak, dinin emir ve yasaklarını bozacak, mal ve para parlaklığı iman nurunu söndürecek insanların sohbet ve yakınlığından Allahu Teala’ya sığınırız. 

Hadis-i şerifte: “Şu kadar var ki, yolculukta mescitte, Otel’de yahut toplantı yerlerinde insanlarla görüşürse, güzel huylu olmalıdır.” Buyuruldu. Bu hadisi şerif zenginleri ve fakirleri kapsamaktadır. 

Aynı şekilde kendini Zengin’den üstünde görmemelidir. Bilakis nefsinin kibir ve gururundan kurtulmalı insanlar hakkında iyi düşünmelidir.

Kendisi için fakirlik faziletini istememelidir. Dünya ve ahirette kıymet ve derecesi olduğuna inanmalı, kendinde kadr ü kıymet görmemelidir. Kendini kıymetli ve yüksek gören için, kıymet ve derece yoktur denilmiştir. 

Zenginin edebi ise fakire İhsan etmesidir. Zengin şunu unutmamalıdır bugün veren el, yarın alan el olabilir o yüzden fakiri kendi yerine koyup mal ve para kaygısından kurtulmalıdır.

Fakirin edebi de, zengini gönülden çıkartıp, gönlünün zenginden ve malından hatta bütün dünya ve ahirette azad ve boş olmasıdır.

Fakir Allah Teâlâ’dan gayri bir şeye gönlünü vermemeli kalbini hepsinden temizlenmelidir. Sonra kalbinin Rabbi ile dolu olmasına gözetmeli, Ondan başkası için vücut hareket kuvvet kalmamalıdır. Böyle olunca Allahu Teala’nın fazlı ona yetişir zorluk ve zahmet çekmekten zenginlik ele geçer

Fukara İle Sohbet:

Fakirler ile sohbette yemek yemede, su içmede, giyinmede, bir arada bulunmada, her hususta onları kendine tercih ve takdim etmeli, kendini onlardan aşağı görmeli, hiçbir şekilde kendini onlardan üstün görmemeli.

Kendine hizmet ettirmeye fakiri zorlamalı, aksine sen onlara hizmeti severek yapmalısın, 

Fakir kardeşin senden istemeye Hacet bırakmadan vermek onlarla sohbetin edeplerindendir.

Eğer fakir senden nafaka veya sadaka gibi bir şey isterse veya borç isterse ona borç vermeli, kalbinden onu borçlu kabul etmemeli, ona helal etmeli ve çok geçmeden bunu ona bildirmelisin.

Fakir kendi halinden bahsettiği zaman bahsedilen şeylere karşı Sabırlı olmalısın konuşurken ona karşı güleryüz ve tevazu, tatlı söz kullanmalı ona karşı asık suratla bakmamalıdır ve soğuk davranmamalıdır.

Nefret ve uzaklaştırmayı gerektirecek söz söylememeli.

Fakir yanında olmayan bir şeyi istediğinde, mümkün oluncaya kadar onu tatlı söz, güler yüzle durdurup, senin yanında arzusuna kavuşmadığından ve sana içine açtığından gizli şeylerini bildiğinden ötürü, üzüntü, pişmanlık ve sertlikle dönmemesi için, onu kesin cevaplarla korkutup ürkütmemelidir

Kişinin başkaları ile ilişkisindeki ölçü Allah için sevmek ve Allah için buğz etmektir. Şeyh Abdülkadir Geylani bu hususta şöyle demektedir:

Birini sevdiğinde ya da buğzettiğinde onun amellerini kitap ve sünnete arz et amelleri o ikisine göre kötüyse Allah’a ve Resulüne muvafakatinden dolayı sevin. Ancak onun amelleri o ikisine göre iyi ise bil ki sen heva ve hevesinin ardından giden birisin. Kendi hevesine göre ona buğz ediyorsun. Buğzunla ona zulmediyorsun. Allah ve Resulüne asi oluyorsun. Binaenaleyh Allah’a tövbe et ve Allah cc.’dan o şahsı sana sevindirmesini iste. Aynı şekilde sevdiğin kişilerin amellerini de kitap ve sünnete arzet eğer onun amelleri kitap ve sünnete uyuyorsa onu sev değilse ona hevana göre sevdiğin için buğzet. Zira Allahu Teala Kuranı Kerim’de:” Hevaya Tabi olma. Olursan seni Allah yolundan çevirir.”sad: 26 Buyurmak suretiyle sana hevana muhalefet etmeni emrediyor. Futuhal Gayb 75

Bu adap meselesi vasıtasıyla Şeyh Abdülkadir Geylani’nin tasavvuf erbanı toplumdan ayırmadığını görüyoruz. Çünkü kişinin kemali ve ahlak yüksekliği sadece bilgi seviyesi yüksekliği ile ortaya çıkmaz. Bilakis toplumda birlikte yaşadığı kişilere karşı davranışlarıyla ortaya çıkar. Kişinin hakikatini gösteren şey başkalarına karşı davranışlarıdır. Binaenaleyh hallerin düzelmesi ve kalplerin birbirine yakınlaşması için bu adaba riayet etmek şarttır.

Kaynak: Futuhal gayb, El-gunye, Abdülkadir Geylani


Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar

Nefs