Kadiri Yolu

 

Derviş Eşine ve Çocuklarına Baskı Yapabilirmi

Seyr-i Süluk Yapan Derviş Eşine ve Çocuklarına Baskı Yapabilirmi?

Seyr-i sülûka niyetlenmiş manevi yolculuk yapan bir derviş, ailene karşı tutumun, tasavvufun temel prensipleri olan muhabbet (sevgi), hikmet (anlayışlı olma) ve rıfk (yumuşaklık) üzerine kurulmalıdır. Manevi yolculuk, başkalarını zorlamak yerine, kendi nefsini güzelleştirerek örnek olma esasına dayanır.
İşte seyr-i sülûk ehlinin aile içinde ahlaki yaşama teşvik konusunda izlemesi gereken yol ve kaçınması gerekenler hakkında diyebileceklerimiz:


Zorlama Yerine Muhabbet

Bir dervişin eşine ve çocuklarına "baskı yapması", tasavvufun ruhuna aykırıdır. Dinî ve ahlaki sorumluluklar konusunda baskı, genellikle ters tepki doğurur, sevgi bağlarını zedeler ve kişileri riya (gösteriş) veya nefret yoluyla ibadetten soğutur.
Mevlânâ Celâleddîn Rûmî (k.s.) der ki: “Sen doğru yürü, eğri yolda olanlar sana bakarak düzelir. Sen güneşe dön, gölge zaten seni takip edecektir.”

Derviş, ailesine karşı tutumunda Peygamber Efendimiz'in (s.a.s.) "Rıfk ile muamele" (yumuşaklıkla davranma) prensibini esas almalıdır. Ahlakı güzelleştirmek, kılıçla değil, kalbe sevgi ekmekle olur.


Hâl Diliyle Tebliğ

Seyr-i sülûkun temel kuralı, "Hâl dili, kâl dilinden üstündür" prensibidir. Dervişin sözleri ve nasihatleri, kendi yaşamıyla desteklenmediği sürece tesirsiz kalır.
Yaşayan Örnek Olma: Derviş, evde namazını huşû içinde kılan, öfkelendiğinde hemen sükûneti tercih eden, yalan söylemeyen ve dünyaya karşı zühd gösteren kişi olmalıdır. Çocuklar, ebeveynlerinin ahlaki hassasiyetini zorlama ile değil, gözlemle öğrenir.
Hizmet ve Tevazu: Eşine ve çocuklarına hizmette kusur etmemek, daima alçak gönüllü olmak (tevazu), onların gözünde manevi yolun ne kadar yüce ve güzel olduğunu gösterir.
Cüneyd-i Bağdâdî (r.h.) şöyle buyurur: “Nefsini ıslah etmeden başkasını ıslah etmeye kalkışan, mum olmadan başkasının yolunu aydınlatmaya çalışır.”


Yapılması Gerekenler: Hikmet ve Tedricilik

Derviş, ailesinin manevi gelişimi için şu yapıcı yöntemleri kullanabilir:

- Tedricilik Prensibi (Aşamalı Yaklaşım): Ahlaki hassasiyetleri bir anda zorlamak yerine, küçük adımlarla ve sabırla öğretmek esastır. Çocuklara yaşlarına uygun basit sorumluluklar vermek (örneğin besmele ile başlamak, şükretmek).
- Dua ve İlahi Yardım: Dervişin en büyük silahı duadır. Ailesine baskı yapmak yerine, onların kalplerine imanı ve ahlakı yerleştirmesi için sürekli Allah'a yalvarmalıdır.
- Muhabbet ve Mükâfat: Aile fertleri doğru ve güzel bir davranış sergilediğinde bunu takdir etmek, sözle veya küçük hediyelerle ödüllendirmek, onların motivasyonunu artırır.
- Ortak Manevi Paylaşım: Evde düzenli olarak kısa ve neşeli dinî hikâyeler okumak (özellikle Peygamberlerin ve Sahabenin hayatından), faydalı sohbetler yapmak ve birlikte Kur'an dinlemek gibi ortak manevi faaliyetler düzenlemek.

İmam Gazâlî (r.h.) nasihat eder: “Çocuğa dini öğretmek, balı seven arıya çiçek vermeye benzer. Çiçeği zorla yedirirsen bal yapmayı bırakır. Onu sevdirerek ve güzellikle yaklaştırmak gerekir.”


Seyr-i sülûk, dervişin kendisine dönük bir arınma sürecidir. Aile fertlerinin manevi ilerlemesi, dervişin kendi ahlakıyla oluşturduğu güvenli ve huzurlu ortam sayesinde gerçekleşir. Baskı kalbi katılaştırırken, sevgi, yumuşaklık ve örnek yaşam, kalpleri fetheder. Derviş, ailesine karşı daima hakîm (hikmetli), merhametli ve hizmetkâr olmalıdır.

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

أحدث أقدم

Öne Çıkanlar