Kadiri Yolu

Hz. Lokman'ın, Oğluna Yaptığı Öğütler

 Hz. Lokman'ın, Oğluna Yaptığı Öğütler


 

Lokman suresi tefsiri dersimizde bu konudan bahsetmiştik. Bu konuyu kısaca tekrar ederek kısada olsa Lokman as. oğullarına öğütleri hakkında bilgimizi tazeleyelim inşallah. 


Lokman Aleyhisselam Eyüp Aleyhisselam'ın kız kardeşinin oğlu yada onun teyzesinin oğlu olan biridir. Kendisi peygamber olup olmadığı hakkında alimler İtilaf etmişlerdir. Genel kanaat salih bir kul olduğu üzerine söz söylenmiştir. 


Abdullah bin Abbas, Lokman Aleyhisselam'ın anlatırken onun Habeşistanlı marangozluk yapan bir köle olduğunu zikretmişlerdir. Kısa boylu Çökük burunlu biri olduğunu, Mısır'ın sudan bölgesinden olduğunu söylemiştir. Dudaklarının kalın ayaklarını da geniş siyah derili bir köle olduğu da ifade edilmiştir. Amir b. Kays diyor ki, Bir gün bir toplantıda konuşurken yanına bir adam geldi ve ona: “Sen falan ve filan yerde benimle koyun otlatan biri değil miydin dedi. Lokman evet dedi. Adam Seni bu gördüğüm hale getiren nedir? dedi. Lokman: “Doğru sözlülük ve beni ilgilendirmeyen şeye karşı susmaktır.” dedi. Kendisine Davud Aleyhisselam yetişmiş ve ondan ilim almıştır. Tam ismi Lokman b. Baura b. Azer dir. 


Hz. Lokman, ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki, kendisine "Lokman Hakîm" denmiştir. Hz. Lokman'ın "Saran" ismindeki bu oğlu babasının verdiği bütün öğütlere uymuştu. Hz. Lokman'ın hikmetli sözlerinden birisi Kur'an'da şu şekilde yer almaktadır:

 

Allah'a ortak koşma

 

"Hani Lokman oğluna öğüt verirken demişti ki, 'Oğlum (ey oğul!) Allah'a ortak koşma. Muhakkak ki şirk pek büyük bir zulümdür."[Lokman, 31/12,13]

 

"Yürüyüşünde mutedil ol. Sesini alçalt. Seslerin en çirkini, şüphesiz ki, eşeklerin sesidir."[Lokman Sûresi: 31/13-20]

 

Hz. Lokman'ın ismi Kur'ân'da da geçmesine rağmen peygamber mi, yoksa veli mi olduğu hususunda İslam alimleri arasında görüş ayrılığı vardır.

 

Hz. Lokman'dan gelen bu tavsiyeler tefsirlerde genişçe bulunmaktadır. Hz. Lokman'ın tefsirlerde geçen öğütlerinden ve hikmetli sözlerinden bazıları şöyledir:[İbn Kesir, Hadislerle Kur'an-ı Kerim Tefsiri, (çev: B. Karlığa-B. Çetiner). İstanbul 1986; c,12; s, 6409.]

 

Takvayı esas al

 

Ey oğul!

Takvayı kendin için kârlı bir ticaret olarak kabul et. Çünkü böyle ticaretler sonsuz kazançlar temin eder.

 

Merasimlere katıl

 

Ey oğul!

Cenaze merasimlerine katıl. Düğün merasimlerinden de uzak durmaya çalış. Çünkü cenaze sana âhireti hatırlatır; düğün ise dünyaya çeker.

 

Horozdan geri kalma

 

Ey oğul!

Horozdan daha geri kalma. Çünkü sen uykunun derinliklerinde iken, o dünyayı sese vererek insanları uykudan uyandırmaya çalışır.

 

Tövbeyi geciktirme

 

Ey oğul!

Tövbeyi geciktirme. Çünkü ölüm ansızın geliverir.

 

Cahille dost olma

 

Ey oğul!

Cahil kimselerle dostluk kurma. Çünkü onunla dost olursan, kendi yaptıklarını senin hoş karşıladığını sanır.

 

Allah'tan kork

 

Ey oğul!

Allah'tan hakkıyla kork. Kalbinin bozuk olduğunu bildiğin halde başkalarının sana saygı göstermesi için takva ehli olduğunu ihsas ettirme.

 

Susmak altındır

 

Ey oğul!

 

Şimdiye kadar susmaktan dolayı hiç pişmanlık duymadım. Çünkü söz gümüşse, sükût altındır.

 

Günahlardan sakın

 

Ey oğul!

Kötülük ve günahlar senden sakındığı gibi, yani işlemedikçe sana dokunmadığı gibi, sen de onlardan sakın. Çünkü kötülük kötülüğü, günah da günahı çeker.

 

İlim meclislerine katıl

 

Ey oğul!

Âlimlerin meclisinde bulun. Hikmet ehlinin sohbetlerini dinle. Çünkü Allah kuru toprağı yağmurla nasıl canlandırırsa, ölmüş kalpleri de hikmetli sözlerle öyle diriltir.

 

Yalandan sakın

 

Ey oğul!

Allah, yalancının yüz suyunu kurutur, haya duygusunu giderir. Ahlâksız kimsenin de sıkıntısı hiç eksik olmaz.

 

Ahmak adamdan uzak dur

 

Ey oğul!

Kayaları uzaklara taşımak, ahmak adama laf anlatmaktan daha kolaydır.

 

Kendi işini kendin gör

 

Ey oğul!

Cahili vasıta olarak kullanmaktan, işini gördürmekten uzak dur. Şayet akıllı birisini bulamazsan kendi işini kendin gör.

 

Kendi milletinin kızıyla evlen

 

Ey oğul!

Kendi milletinden olmayan bir kızla evlenme. Aksi takdirde çocukların ileride sıkıntıdan kurtulamazlar.

 

Ey oğul!

Öyle bir zaman gelecek ki, sabırlı insanların bile yüzü gülmez olacaktır.

 

Allah'ın anıldığı meclislere katıl

 

Ey oğul!

Katılacağın meclisleri kendin ara bul. Allah'ın anıldığı meclisleri bulunca hemen oturuver. Çünkü âlim isen ilmin artar, cahil isen yeni bir şeyi öğrenmiş olursun. Oraya inen rahmetten sen de payını alırsın. Allah'ın anılmadığı meclislere hiç katılma. Çünkü âlim de olsan, cahil de olsan zarar görürsün. Ayrıca oraya inecek olan İlâhî gazaptan sen de nasibini alırsın.

 

Ey oğul!

Sofrana takva ehli mü'minleri davet et.

 

Tecrübe sahipleriyle istişare et

 

Ey oğul!

Her işinde ilim ve tecrübe sahibi kimselerle istişare et, onların fikrini almaya çalış.

 

Takvadan bir gemi edin

 

Ey oğul!

Dünya dipsiz bir denizdir. Onda niceleri boğulmuştur. Bunun için takvadan bir gemi edin. İçine îmânı yükle. Tevekkül yelkeniyle açıl. Ancak bu şekilde selâmetle yol alır, sahile çıkarsın.

 

Kötü komşudan uzak dur

 

Ey oğul!

Nice ağır yükler taşıdım. Fakat kötü komşu kadar ağır bir yüke rastlamadım. Nice acılar tattım, fakat fakirlikten daha şiddetli bir acı tatmadım.

 

İlimden nasibini al

 

Ey oğul!

İnsan fakir de olsa ilim ve hikmetiyle hükümdarların meclisinde yer alır.

 

Arkadaş seçimine dikkat et

 

Ey oğul!

Birisiyle dostluk kurmak istiyorsan, önce onu öfkelendirecek bir şey yap. Şayet öfkeli iken sana insaflı davranırsa ona yaklaş, insafsız davranırsa uzak dur.

 

Âhirete hazırlan

 

Ey oğul!

Dünyaya geldin geleli âhirete doğru yol alıyorsun. Bunun için âhiret yurdu, sana dünya yurdundan daha yakındır.

 

Dilini duaya alıştır

 

Ey oğul!

Dilini 'Allah'ım, beni affet' demeye alıştır. Çünkü öyle anlar vardır ki, o saatlerde Allah duaları reddetmez, istediğini ihsan eder.

 

Borçlanmaktan uzak dur

 

Ey oğul!

Borçlanmaktan uzak dur. Çünkü borç, seni gündüz zillete sürükler, gece de üzüntüye boğar.

 

Günah işlemeye cesaretin olmasın

 

Ey oğul!

 

Allah'tan öyle bir şey iste ki, günah işlemeye cesaretin olmasın. Ve Allah'tan öyle kork ki, rahmetinden hiçbir zaman ümidin kesilmesin.

 

Önce selâm ver

 

Ey oğul!

Bir cemaatin bulunduğu yere gittiğin vakit, önce onlara İslâm'ın okunu at, yani selâm ver. Sonra bir köşeye otur, onları konuşuyor halde görmedikçe sen de konuşma. Şayet Allah'ın zikrine dalacak olurlarsa sen de onlara katıl. Fakat başka bir söze geçerlerse oradan ayrıl.

 

Kendini anla

 

Ey oğul!

İki dünyada mesut olmak istiyorsan, kendini anla. Okuyup bilgili olmaya çalış. Çalış ki, bilenle bilmeyen bir olmaz.

 

Tembel olma

 

Ey oğul!

Tembel olma. Tembellik bedbahtlık alâmetidir.

 

Acele etme

 

Ey oğul!

Acele etme, acele şeytan işidir.

 

Güler yüz göster

 

Ey oğul!

Ahlâkını düzelt. Dostuna da, düşmanına da güler yüz göster. Ancak değerin ve itibarın kırılacak derecede hareket etme.

 

Orta yolu tut

 

Ey oğul!

Her şeyin hayırlısı olan orta yolu tercih et.

 

Yolda dikkatli yürü

 

Ey oğul!

Yolda yürürken yüzünü gözünü oraya buraya çevirme ki, gönlün vesvesede kalmasın.

 

Mecliste önce oturma

 

Ey oğul!

Bir cemaat içinde bulunduğunda onlar ayakta iken oturma. Oturdukları zaman sen de oturuver.

 

Yollara tükürme

 

Ey oğul!

Bıyık ve sakalınla oynama. Parmağını burnuna sokma. Yollara tükürme, sesli sümkürme. Elinle sinek kovalamayı terk et.

 

Az konuş

 

Ey oğul!

Sükût ve teenni ile hareket et. Az konuş. Çok konuşmak, yanılmaya sebeptir.

 

Sözü fazla dağıtma

 

Ey oğul!

Konuşurken sözü fazla dağıtma. Aksi takdirde şerefine zarar gelir. Konuşurken başkalarını utandırma. Kaş göz işareti yapma.

Güzel ve lâtif sözleri duymaya çalış. Fazla hayrete düşme. Sözün tekrarlanmasını isteme. İnsanları güldürecek ve kendini maskara edecek sözlerden sakın.

 

Atıp tutma

 

Ey oğul!

Kimse hakkında atıp tutma.

 

Fazla ısrar etme

 

Ey oğul!

Senden bir şey istendiği zaman, elinden geliyorsa vermeye çalış. Birinden bir şey istediğinde de fazla ısrar etme.

 

Dinde tartışmaya girme

 

Ey oğul!

Dinle alakası olmayan meselelerde aksi vaki ise tartışmaya ve münakaşaya girme.

 

Fakirliğini kimseye açma

 

Ey oğul!

Acizliğini ve fakirliğini hiç kimseye, hattâ ailene dahi açma ki, onların yanında itibarın düşmesin, sözünü dinlemez olmasınlar.

 

Hizmetçilerle şakalaşma

 

Ey oğul!

Hizmetçi ve benzeri kimselerle şakalaşma.  Çünkü bunlarla şakalaşmak hakaret ve düşmanlığa sebep olur. Onlara öyle muamele et ki, hem seni sevsinler, hem de senden korksunlar.

 

Şiddetten sakın

 

Ey oğul!

Çocukları ve elinin altındakileri terbiye ederken şiddetten sakın. Öfkelendiğin vakit vakarla geçiştirmeye çalış. Mümkün olursa sövüp dövme ki, aksi takdirde onların gözünde mehabetin yok olur.

Kendini ve çocuklarını övüp durma.


Hayasız gençlerle ve o halde olan kız çocukları ile ülfet etme. Çünkü dünya ve âhirette mezellete sebep olur.

 

Önce düşün

 

Ey oğul!

Bir kimse ile bozuşursan, dilini tut ve makbul olan sözü söyle. Önce düşün, sonra söze giriş.

Herkesin değerini ve layık olduğu hürmeti muhafaza eyle.

 

Azla yetin

 

Ey oğul!

Bir kimsenin davetinde bulunduğun vakit, azla yetin. Dalkavukluk edip de o yemeği övmekle başkalarının yemeğini kötüleyip tahkir etme.

 

Misafirlikte gözlerine dikkat et

 

Ey oğul!

Bir kimsenin evinde misafir kaldığın vakit gözlerine dikkat et. Her tarafa bakıp durma. Durumuna vakıf olduktan sonra dine aykırı da olsa sırrını ifşa etme.

 

Elini çek

 

Ey oğul!

Emanete hıyanetten elini çek.

 

Kimseye açma

 

Ey oğul!

Bir işe başladığın zaman, meydana gelmeden önce kimseye açma ki, mahcup düşmeyesin.

 

Çok ver

 

Ey oğul!

Sadakayı çok ver. Mal sevgisini gönlünden çıkar.

 

Razı ol

 

Ey oğul!

Doğru söyle, Allah'tan gelene razı ol.

 

Yemekte şunlara dikkat et

 

Ey oğul!


Yemekten önce ve sonra ellerini yıka. Bu hal fakirliğini giderir, göze kuvvet verir.

Çok yemek kalbe katılık ve gaflet verir. İbadette tembelliğe sebep olur.

Yemeğin başında Bismillah, sonunda Elhamdülillah, ortasında da nimetin Allah'tan geldiğini düşün.

Tek elle ekmeği koparma. Bu hareket kibirli insanların âdetidir.

Yemeğin başında ve sonunda bir parça tuz yemek birçok hastalığa karşı devadır.

Lokmayı küçük tut ve iyice çiğne.

Misafir geldiği zaman mümkünse yemeği büyük kaba koy, berekete sebep olur.

Yemek yerken önünden al, ekmeğin ve tabağın ortasından alma.

Elinden ekmek ve yemek parçası düştüğünde al, temizle ve öyle ye.

Sıcak olan yemeğe soğutmak için ağzınla üfleme, soğuyuncaya kadar bekle.

Yemeği çabuk yeme.

Hurma ve kayısı gibi sayılabilir meyveleri teker teker ye, çifter çifter yeme ve çekirdeklerini bir tarafa topla.

Yemek arasında çok su içme. Su içerken bardağın içine bak. İçine uygunsuz bir şey düşmüş olmasın. Suyu içerken üç nefeste içiver.

Yemeğe herkesten önce el uzatma.

Yemek esnasında güzel şeylerden bahset.

Sofrada bulunan arkadaşlarına ara sıra göz ucuyla bak. Yemek ve ekmeği o tarafa sür.

Misafirler çekingen davranırlarsa üç defadan fazla yemeleri için ısrar eyleme. Yemek yeme isteğin yoksa özür beyan eyle.

 

Dilini tut

 

Ey oğul!

İlim ve takva ehli veya herhangi bir sebeple senden ileride bulunan bir kimsenin huzurunda dilini tut.

 

Dostlarını dinle

 

Ey oğul!

Senin iyiliğini isteyen dostlarının tavsiye ve öğütlerini can kulağıyla dinle.

 

Doğru ol

 

Ey oğul!

Sözünde, işinde ve gidişinde doğru ol. Doğru olan sözlerinin bile hayrete ve tereddüde sebep olacaksa, söyleme daha iyi.

 

Ümidini kesme

 

Ey oğul!

İnsanların gönlünü almaya çalış. Allah'ın rahmetinden ümidini kesme.

 

İyi ol

 

Ey oğul!

Açıkta ve gizlide iyi olmaya çalış.

Varlık yokluktan, akıl sarhoşluktan iyidir.

Bir şeyi vaktinden önce isteme.

 

İçini süsle

 

Ey oğul!

İçini dışından daha çok süsle: İçin Hakkın, dışın halkın baktığı yerdir.

Her yerde ve her zaman Allah'ı yanında hazır nazır olarak bil.[ İbn Kesir, Hadislerle Kur'an-ı Kerim Tefsiri, (çev: B. Karlığa-B. Çetiner). İstanbul 1986; c,12; s, 6409.]

Allah nazarında seni utandıracak işi bırak.

 

Dünya derin bir denizdir. Çokları onda boğulmuştur. O denizde senin gemin Allah’tan takvâ olsun. Bineğin Allah'a imanın ve yolun Allah'a tevekkül olsun. Umulur ki kurtulursun; tamamen kurtulacağını da sanmam.


Yavrum, insanlar ibadet ve taatte her gün noksanlaştıkları halde nasıl olur da vaad olunduklarından korkmazlar!


Yavrum! Dünyadan yetecek kadar al, ona kapılma, bu ahiretine zarar verir. Dünyadan el etek de çekme, yoksa insanlara yük olursun. Oruç tut, bu şehvetini keser. Seni namazdan alıkoyan orucu tutma, çünkü Allah'ın katında namaz oruçtan daha büyüktür... Yavrum! İyiliği ondan anlayana yap. Nitekim koç ile kurt arasında dostluk olmadığı gibi; iyi ile kötü arasında da dostluk olmaz. Çekişmeyi seven hakarete uğrar, kötülük olan yerlere giden töhmet altında kalır, kötülüğe yaklaşan kendini kurtaramaz ve dilini tutmayan pişman olur.


Yavrum! iyilerin hizmetinde bulun; fakat kötülerle dostluk kurma.


Yavrum! Güvenilir kimse ol ki zengin olasın. Kalbin günah lekeleriyle dolu olduğu halde insanlara, Allah’tan korkuyormuşsun gibi görünme.


Yavrum, âlimlerle bir arada bulun ve onların dizinin dibinden ayrılma; fakat onlarla tartışmaya da girme, yoksa sohbetlerinden seni mahrum ederler. Onlara bir şey sorarken nazik davran. Seni ihmal ettiklerinde onlara bıkkınlık verme, yoksa senden usanırlar.


Yavrum! her şeyi arkanı dönerek isteme ve yüzün dönük olarak da ondan uzaklaşma! Zira bu, basîreti azaltır ve aklı zayıflatır.


Yavrum, küçükken edepli olursan, büyüdüğünde faydasını görürsün!


Yavrum, yolculuğa çıktığında, onu çekip götürebileceğin bir yerde olmadıkça, hayvanından emin olma; çünkü onun sırtı çabuk yağır olur ve bu hakimlerin işlerinden değildir. Gideceğin yere yaklaştığında da hayvanından in ve yürü; kendinden önce onu doyur. Gecenin ilk saatlerinde yolculuğa çıkmaktan sakın! Sana gecenin yarısına kadar dinlenip gece yarısından sonra yola çıkmanı tavsiye ederim. Sefere çıkarken yanına kılıcını, mest'ini, sarığını, elbiseni, su kabını, iğne ve ipliğini, biz'ini (saraç iğnesi) al!

Ayrıca yanında sana ve beraberindekilere yetecek kadar ilâç bulundur. Arkadaşlarınla, Allah'a isyanın dışındaki hususlarda uyum sağla ve onlara vefâ göster!


Yavrum, kanaatkâr görünmekten sakın, zira bu tavrın sana gündüzleri şöhret, geceleri ise şüphe getirir.

Yavrum, kendini unutup da insanlara iyiliği emretme! Yoksa senin durumun, insanlara ışık verdiği halde kendisi yanarak tükenen kandile benzer!

Yavrum, küçük işleri umursamazlık etme! Çünkü küçük, yarın büyüğe dönüşür.


Yavrum, yalan söylemekten sakın! Çünkü yalan, dînini ifsat eder, insanların yanında mürüvvetini noksanlaştırır ve bu durumda da utanma duygun yok olur; değerin düşer, makam ve mevkiin elden gider; küçümsenirsin, konuştuğun zaman sözün dinlenmez, söylediğine itibar edilemez. Bu duruma düşüldüğünde de yaşamanın zevki kalmaz!

Yavrum, kötü huydan, sıkıntı vermekten, sabırsızlıktan sakın! Bu hasletler karşısında hiç bir arkadaşın sana dürüst davranmaz ve seninle aralarında dâima bir mesafe bırakırlar. İşini sev; sık sık karşılaştığın olaylar karşısında sabret! İnsanlara karşı güzel huylu ol! Zira huyu güzel olan, herkese güler yüz gösteren ve bunu yaygınlaştıran, iyiler yanında nasîbini alır; ona karşı iyi kimseler sevgi besler, kötüler de ondan uzaklaşır.


Yavrum, gönlünü kederlerle ve kalbini üzüntülerle meşgul etme. Aç gözlülükten sakın. Takdire rıza göster. Allah tarafından sana verilene kanaat et ki hayatın güzelleşsin, gönlün sürurla dolsun ve hayattan zevk alasın. Eğer dünya zenginliklerinin senin için bir araya getirilmesini istersen, insanların ellerinde olanlara göz dikme! Zira peygamberleri bulundukları mertebeye ulaştıran şey insanların ellerinde bulunanlara göz dikmemeleridir.


Yavrum, dünya hayatı kısadır. Senin oradaki ömrün ise daha da kısadır. Bu kısa ömrün de daha az bir kısmı geride kalmıştır.


Yavrum, iyiliği ehline yap, ehil olmayana iyilik yapma; yoksa o, dünyada boşa gider, ahirette de sevabından mahrum olursun. İktisatlı ol, savurgan olma; cimrilik derecesinde mala sarılma, israfa varacak şekilde de onu dağıtma!


Yavrum, hikmete sarıl ki onunla ikram göresin, onu yücelt ki sen de üstün tutulasın. Hikmet ahlâkının en üstünü Allah (c.c)'ın dinidir.

Yavrum, hasetçinin üç belirgin özelliği vardır:

"-Gıyabında dostunu çekiştirir.

-Yanında olduğu zaman ona yaltaklanır,

-O bir musibete duçar olduğunda da ona sevinir."[Sa'lebî (ö. 427/1035) Arâisul-Mecâlis Mısır 1951,s, 312.]


-------------------



 


4 Yorumlar

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

  1. Ey oğul ! İçini dışından daha fazla süsle için hakkın, dışın halkın baktıgi yerdir .heryerde ve herzaman Allahı yanında hazır ve nazır olarak bil .binbir türlü ögütler hepsini yaşat yarabbi Rabbim razı olsun.

    YanıtlaSil
  2. Iyiliği ehline yap ehli olmayana iyilik yapma yoksa o dünyada boşa gider ahirette sevabından mahrum olursun tam olarak burada ne anlatmak isteniyor bizim anlamamız gereken ne burada

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yine Lokmanın dilinden cevaplamak gerekirse " Yavrum! İyiliği ondan anlayana yap. Nitekim koç ile kurt arasında dostluk olmadığı gibi; iyi ile kötü arasında da dostluk olmaz." İyiliği ayırt etmeden yapmalı "İyilik yap ehli olana da, olmayana da, ehline isabet ederse yerini bulur. Etmez ise ehli sen olursun." Hz.Muhammed (sav) selametle

      Sil
  3. Lokman Aleyhisselam oğluna sineği elinle kovalama acaba bunun hikmeti nedir

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar