Kadiri Yolu

Dört Bin Salavatı Şerife bilgisi ile Gelen Para

 Dört Bin Salavatı Şerife bilgisi ile Gelen Para

İlim ehlinden bir zât şöyle anlatıyor:

“Ebû Bekir b. Mücâhid el-Mukrî’nin yanında hadis okuyordum. Bir ara yanına yaşlı bir adam geldi. Üzerindeki elbiseler çok eskiydi. Ebû Bekir adama çocuklarının hâlini sordu.

Adam dedi ki:

Ey Ebû Bekir! Dün akşam vakti üçüncü kızım dünyaya geldi. Ailem benden yağ ve bal almak için biraz para istedi. Bunları karıştırıp çocuğun damağına ilaç için süreceklerdi. Bende para yoktu. Çok üzüldüm. Kederli kederli öylece gecelerken uykuya dalmışım. Rüyamda Resûlullah’ı (ﷺ) gördüm.

Bana şöyle buyurdu:

– Ey kişi! Kederlenip üzülme! Yarın olduğu zaman halifenin veziri Ali b. İsa’nın yanına git. Benden ona selam yolla ve “Benim kabrimin yanında dört bin defa salâvatı şerife okudun” diye haber ver sana yüz dinar versin.

Ebû Bekir bu anlatılanları dinlediğinde “Bu rüyada çok fayda var” dedi. Benim ezberlerimi dinlemeyi kesip adamın elinden tutup vezirin yanına gittiler. Vezir Ebû Bekir’in yanında evvelce tanımadığı bu yaşlı kişiyi görünce:

– Ebu Bekir! Bu adam neredendir? Diye sordu.

Ebû Bekir:

Vezirimiz onu yanına yaklaştırsın ve sözlerini bir dinlesin dedi.

Bunun üzerine yaşlı adamı yanına çağırıp:

Ey ihtiyar! Bu hâlin nedir? Diye sordu.

Adam anlatmaya başladı:

Ebû Bekir bilir. Benim iki kızım vardı. Dün gece bir kızım daha doğdu. Ailem benden yağ ve bal almak için bir para istediler. Bunları karıştırıp kızın damağına süreceklerdi. Parayı veremedim. Üzüntülü bir şekilde uykuya dalmışım. Rüyamda Peygamberimizi (ﷺ) gördüm. Bana şunları şunları söyledi, dedi ve Resûlullah(ﷺ)’ın buyurduklarını teker teker anlattı.

Ali b. Isa bunları işitince gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Hem ağlıyor hem de şöyle diyordu:

Allah ve Resûlü (ﷺ) doğru söyledi. Sen de doğru söyledin. Sen çok iyi bir insansın. Bu anlattığın sırrı ancak Allah-u Teâlâ bilir ve Resûlüne bildirir. Ey hizmetkâr, para kesesini buraya getir.

Hizmetkâr para kesesini hemen vezire sundu. Vezir içinden üç yüz dinar çıkardı ve dedi ki:

– Şunun yüz dinarı Resûlullah’ın (ﷺ) sana söylemiş olduğudur. Yüz dinarı bana müjde verdiğin içindir. Diğer yüzü de sana hediyemdir.

Adam üç yüz dinarı alıp dışarı çıktığında artık üzerinde ne keder ne de bir tasa vardı. Bütün üzüntülerinden sıyrılmıştı.”

Ben de derim ki: O adam için Allah rahmeti ve bereketiyle hayırdan neler hasıl olmuşsa aynısı halifenin veziri Ali b. Isa için de hasıl olmuştur. Çünkü bu hadiseden sonra vezirliği bıraktı. Artık insanlara emir vermekten, saltanatın ikiyüzlülüğünden kurtulmuştu. Mekke’ye gitti ve oraya yerleşti. 

İmam Yafii

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs