Hz. Peygamber (Sav) Uyanınca Yaptığı Dualar

Uyandığında şöyle derdi:

الحمد لله الذي أحيانا بعد ما أماتنا وإليه التشور

“Bizi ölümümüzden sonra dirilten Allah’a hamdolsun. O’nun huzurunda toplanacağız.” (Buhari 80/7-8-16-Tirmizi: 3413 Ebu Davud: 5049)

Hz. Aişe anlatıyor: Gece uyandığında on defa tekbir getirir, on defa hamd eder, ve on defa

سبحان الله وبحمده

 

“Allah hamdıyla eksikliklerden tenzih ederim.” On defa;

سبحان الملك القدوس

“Melik ve kuddüs olan Allah’ı eksikliklerden tenzih ederim” der, on defa istiğfar eder, on defa “La ilahe illallah” der, bundan sonra da on defa:

 

اللهم إني أعوذ بك من ضيق الدنيا وضيق يوم القيامة   

“Allah’ım! Dünya sıkıntısından ve kıyamet sıkıntısından Sana sığınırım.” der ve tekbir getirip namaza başlardı.

Yine Hz. Aişe anlatıyor: Geceleyin uyandığında söyle derdi:

لا اله الا انت سبحانك اللهم أستغفرك لذنبي ،

وأسألك رحمتك، اللهم زدني علما ولا تزغ قلبي

بعد إذ هديتني، وهب لي من لدنك رحمة إنك أنت

الوهاب

“Senden başka ilâh yoktur. Seni eksikliklerden tenzih ederim. Allah’ım! Günahlarımı bağışlamanı isterim, rahmetini dilerim Allah’ım! ilmimi artır. Beni hidayete eriştirdikten sonra gönlümü dalalete meylettirme. Bana katından bir rahmet ihsan eyle. Şüphesiz Sen, ziyadesiyle ihsan edensin” Her iki hadisi de Ebu Davud rivayet etmiştir. (Ebu Davud 5085-5061-Nesai: 3209)

Hz. Peygamber (sav) uykudan uyanan kişinin ne demesi gerektiğini de bildirmiştir. Uykudan uyandığında:

لا إله وحده لا شريك له، له الملك وله الحمد ، وهو على

گله شيء قدير ،

*

الحمد لله، وسبحان الله، ولا إله الا الله، والله أكبر،

ولا حول ولا قوة الا بالله

“Tek Allah’tan başka ilah yoktur. O’nun ortağı yoktur. Mülk O’nundur. Hamd O’nadır. O her şeye kadirdir. Allah’a hamdolsun Allah’ı bütün eksikliklerden tenzih ederim. Allah’tan başka ilah yoktur. Allah en yücedir. Güç ve kuvvet ancak Aliyyü’l-Azim olan Allah’a aittir.” der, sonra da

اللهم اغفر لِي

“Allah’ım, beni bağışla” derse veya bir başka şekilde dua ederse, duasının kabul olunacağını; abdest alıp namaz kıldığında namazının kabul olunacağını haber vermiştir. (Fethu‘l Bari: 3/33-Buhari: 19/21 -Ebu Davud: 5060)

İbn Abbas, Rasûlullah’ın (sav) yanında geçirdiği geceyi anlatıyor: Hz. Peygamber (sav) uyandığında başını gökyüzüne doğru kaldırdı ve “Göklerin ve yerin yaratılışında Allah’ın varlığını gösteren deliller vardır ayetinden başlayarak Al-i İmrân suresinin son on âyetini okudu. (Buhari: 80/16-97/13 Müslim:763) ve şöyle dua etti:

اللهم لك الحمد أنت نور السموات والأرض ومن

فيهن، ولك الحمد أنت قيم السموات والارض

ومن فيهن، ولك الحمد أنت الحق، ووعدك الحق،

وقولك الحق، ولقاؤك حق، والجنة حق، والنار حق،

والنبيون حق، ومحمد حق، والساعة حق، اللهم لك

أسلمت، وبك آمنت، وعليك توكلت ، واليك

انبت، وبك خاصمت، واليك حاكمت، فاغفر لي ما

قدمت وما أخرت، وما أسررت وما أعلنت، أنت

إلهي، لا إله إلا أنت، ولا حول ولا قوة الا بالله

العلي العظيم

Allah’ım! Hamd sana. Göklerin yerin ve bunların içindekilerin nurusun Sen Hamd Sana. Göklerin, yerin ve bunların içindekilerin idarecisisin Sen. Hamd Sana. Sen Haksın. Vaadin haktır. Sözün gerçektir. Sana kavuşmak haktır. Cennet haktır, Cehennem haktır, Peygamberler haktır, Muhammed haktır, Kıyamet haktır. Allah’ım! Sana teslim oldum. Sana inandım, Sana tevekkül ettim, Sana sığındım. Sana yöneldim. Davamı sana açtım ve Senin hakemliğine başvurdum. Yapmış olduğum ve yapacağım gizli-aşikâr bütün günahlarımı bağışla ilahım Sensin. Senden başka ilâh yoktur. Güç ve kuvvet ancak Aliyyü’l-Azim olan Allah’a aittir.” (Buhari: 19/1-97/8-Ahmed b. Hanbel 1/358)

اللهم رب جبرائيل وميكائيل وإسرافيل، فاطر

السموات والأرض، عالم الغيب والشهادة أنت

تحكم بين عبادك فيما كانوا فيه يختلفون، إهدنی

لما اختلف فيه من الحق بإذنك، إنك تهدي من

تشاء إلى صراط مستقیم

Geceleyin kalktığında şöyle derdi:

“Cebrail, Mikail ve İsrafil’in Rabbi, göklerin ve yerin yaratıcısı, gizliyi aşikarı bilen Allah’ım! Ayrılığa düştükleri konularda kulların arasında Sen hükmedersin. İzninle hak yolunda ayrılığa düşüldüğünde beni doğruya ulaştır. Şüphesiz Sen dilediğini doğru yola eriştirensin.” (Müslim: 770-Tirmizi: 3416)

سبحان الملك القدوس

Vitir kıldığında namazdan sonra üç defa “Melik ve Kuddüs olan Allah’ı eksiklerinden tenzih ederim.” der, üçüncü söyleyişinde sesini uzatırdı. (Ebu Davud: 1430-Nesai: 3/235)