Kadiri Yolu

 

Mehdi (as) kimdir?

Mehdi (as) kimdir?

Yirmiden fazla hadisle müjdelenen Hz peygamberin kızı Fatıma soyundan Dünyanın son zamanlarında ortaya çıkıp İslam inancını ve adaletinin yeryüzünde hakim olacağına inanılan raşit bir halifedir. Mehdi özel bir isim olmayıp lakap ve sıfattır. Kıyamet kopmasına yakın bir zamanda zuhur edecek olan Mehdi’nin zamanında yeryüzünü kaplayan zulüm ve yağmacılığın beli kırılacak adalet ve doğruluk yaygınlaşacaktır.

Hz Peygamber (sav)’in hadislerinde geçmekte, Kur’an’da geçmeyen “Mehdi” hadislerde: “Doğru yolu bulmuş, hidayete erdirilmiş, Kendisine doğru yol gösterilmiş ve bu yol üzere olan, isabetli kararlar ile hareket eden” anlamında kullanılmıştır.

Hz. Resûl-i Ekrem (sav): “Benim ve doğru yolu üzere olan (mehdiyyin) Raşit halifelerin sünnetine sımsıkı sarılınız.” Tirmizi, ilim, 16; Ebu Davud, sünnet, 5; İbni Mace, mukaddime, 6; Ahmed b. Hanbel el-müsned 4/s: 126 127) 

Hz Peygamber (sav) Mehdi’nin kendi soyundan ve ailesinden (ehl-i beytinden olacağını buyurmuştur: ”Biz öyle bir ev halkıyız ki (Ehlibeyt) Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim ehlibeytin muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır. Nihayet beraberinde siyah bayraklar taşıyan bir topluluk doğu tarafından gelecek ve hayır (hükümdarlık) isteyecekler, fakat istekleri yerine getirilmeyecek, bunun üzerine savaşacaklar ve onlara (Allah tarafından) yardım edilecektir. Bundan sonra istedikleri hükümdarlık kendilerine verilecek, fakat kendileri bunu kabul etmeyip emirliği ehl-i beytim’den bir adama tevdi edeceklerdir. Bu (Emir) de, insanlar yeryüzünü daha önce zulüm ile doldurdukları gibi yeryüzünü adaletle dolduracaktır. Artık sizden kim o güne yetişirse kar üstünde emeklemek suretiyle de olsa onlara varsın katılsın.” (İbni Mace, Fiten, 34) “ Mehdi, kızım Fatıma’nın soyundandır” İbni mace

Ayrıca Hz. Peygamber (sav)’in soyundan gelecek olan Mehdi için “Allah azze ve celle onu bir gecede bu işe uygun hale getireceğini söyler.” (İbni mace fiten 34 Ahmet Bin hanbel el-Müsned 1. cilt 84 sayfa)

Hz Peygamber Mehdi’nin mutlaka geleceğini vurguladığı bazı hadislerde ise onun ismini işaret eder ve zulümle dolmuş dünyayı adaletle dolduracağını belirterek yapacağız görevi haber verir: ”Dünyada Sadece bir gün kalsa, Allah o günü uzatıp da o gün de benden veya ehlibeytim den, adını adıma, babasının adı da babamın adına uyan bir adam gönderir. O şahıs dünyayı daha önce zulümle olduğu gibi adaletle doldurur.” (Ebu Davud, Mehdi,1;) 

Diğer bir rivayette ise “Ehl-i beytimden ismi ismime benzeyen kişi Arapların başına geçip idareleri elini alıncaya kadar dünyanın sonu gelmeyecek.” (Tirmizi fiten 52.) 

Resulullah (Sav) Hilafet merkezi kutsal topraklara kurulduğunu görürse bilsin ki, sarsıntılar (depremler), karışıklıklar, büyük olaylar yaklaşmış demektir. Kıyamet de o zaman insanlara benim şu elimin senin başını yakaladığı kadar yakın olur sözü bu hadisi şerifin Merkezi Kudüs olacak bir hilafetten söz ettiği ortaya koyulmaktadır. Hz. İsa As. Şam’a inmesinden sonra Kudüs’e gidecektir buda bir diğer işarettir. Bu göstermektedir ki, Filistin toprakları o zaman İsrail terör devletinden arınmış olacaktır. 

Hz. Peygamber, Hz. Mehdi’nin yeryüzündeki Hakimiyet süresini ve dönemindeki yaşanacak refahı bildirir. Yeryüzünde büyük bolluk olacak, insanlar daha önce görmedikleri nimetlere kavuşacak, talep eden herkese istedikleri verilecektir: ”Ümmetim içinde mehdi olacaktır. (Aranızda kalması) kısa tutulursa (kalacağı süre) dokuz yıldır. Benim ümmetim o devirde öyle bir refah bulacak ki, o güne kadar onun benzerini kesinlikle bulmamıştır. Yer, yemişini verecek ve insanlardan hiçbir şey saklanmayacaktır. Mal da o gün çok birikmiş olacaktır. Adam kalkıp, ‘Ey mehdi! Bana (mal) ver’ diyecek, mehdi de ‘Al!’ diyecektir.” (İbni Mace, Fiten, 34; Tirmizi, Fiten,53;Ahmed b. Hanbel el-Müsned, III, 21-22,26-27,51-52) 

Hz İsa’nın tekrar yeryüzüne döndüğünde, Müslümanların Kudüs’te bir imamlarının bulunduğu rivayetleri bulunur. Bu İmam acaba Hz Mehdi Aleyhisselam olabilir mi? Bazıları bu yönde görüş ileri sürmektedirler ve böyle bir şeyin olması ihtimal dahilindedir. 

Hz. İsa (As)’ın ineceği vakitte, Müslümanların halifesi Mehdi Aleyhisselam olacaksa Müslümanların ondan önce halifeleri olacak mı? sorusu gündeme gelirse evet naslardan anlaşıldığına göre Hazreti İsa’nın ineceği vakitler Müslümanların halifesi eğer Mehdi Aleyhisselam olacaksa, Müslümanların ondan önce de halifesi olacaktır. Çünkü Roma’nın fethedileceğini bildiren ve dünya çapında güce sahip bir İslam devletinin kurulacağına işaret eden hadisi şerifler vardır. 

Hz İsa’nın inmesinden önce kurulacak olan İslam hilafeti, kostantiniye ikinci feth edecek ve hristiyanlarla İslam topraklarını üzerinde şiddetli bir savaş olacaktır. Bu rivayetler ve belirtildiğine göre bu savaşta Müslümanların karargahları Şam yakınlarında Gute şehri olacaktır.  

Mehdi konusunda Müslümanlardan pek çok kimse çeşitli hatalar içerisinde düşmüştür. İmamiyye şiası Samerra’a da bir mağaraya Mehdinin gizlendiğini ileri sürmektedir. Muhammed Hucce’nin Mehdi olduğunu da ileri sürmüşlerdir.

Bazı Müslümanlar da hilafetin yeniden tesisi için çalışmasını Mehdi Aleyhisselam’ın ortaya çıkacağı zamana bırakmışlardır. Oysa Müslümanlar için yeniden hilafetin tesis edilmesi yolunda çalışmak şeriatın farz kıldığı görevdir. Dolayısıyla Bu görevin yerine getirilmesini herhangi bir şahsın ortaya çıkacağı zamana ertelemek doğru değildir.

Bazı kimseler Mehdi iddiasında bulunmuş ve bazı insanlarda onların peşine takılmışlardır. Bugün de zaman zaman bu şekilde Mehdi olduğunu ileri süren kimselerin vardır. Mehdi Aleyhisselam’ın ortaya çıkacağını bekleyenlerin çoğunluğu onun Hz İsa’nın ineceği vakitten kısa süre önce ortaya çıkacağını düşüncesindedir. Bazıları ileri tarihlere düşürme yaparak, bazen gösterilen keşfe dayanarak Mehdi Aleyhisselam’ın ortaya çıkacağı vakit yaklaştığını söylemektedirler. Oysa nasların zahirlerinden, yaşadığımız zaman ile Hz. İsa (as)’in ineceği zamana epey bir süre olduğu anlaşılmaktadır.

Mehdi (as)’ın, Resulullah (sav)’in hadis-i şeriflerinde bildirilen özellikleri ile ortaya çıkacağına inanmakla birlikte ister farz-ı ayn türünden olsun ister farz-ı kifaye türünden olsun Bizden istenen bazı görevleri yerine getirmeyi onun ortaya çıkacağı zamana kadar ertelemek doğru olmaz, ancak onun ortaya çıkması ve bizim kendisini özellikleri ile tanımamız durumunda Allah’ın izniyle onun askerlerinden ve yardımcılarından olmaya niyet ederiz.

Ehli sünnet açısından Hz peygamberden nakledilen bazı hadislere dayanarak Mehdi’nin gelişini kabul etmek gerekir. Ancak şu bilinmelidir ki bu bir iman esası değildir. Bunun ne zaman meydana geleceği, mahiyetini de tam olarak bilmek mümkün değildir. Gaybi bir konudur ne zaman aşikar olacağı belli olmayan bu konuda bakışımız hadislerde belirtilen özellikleri inanıp kabullenme şeklinde olmalıdır. 

Hz. Mehdi hakkında güvenilir hadislerin dışında bir bilgi kaynağına itibar etmek doğru değildir. Unutmamalıdırlar ki herkesin kıyametinin kopma vakti yakındır. Bu Kıyamet kopmadan önce insanın kendi çalışmasının karşılığını alacağını unutmadan gerekli olan görevleri yerine getirmede acele davranmalı, hatırlayın ki, Hz. Peygamber (sav): “Şu altı şey gelmeden önce salih ameller işlemekte acele ediniz: Güneşin batı tarafından doğması, Duhan (duman) Dabbetül arz, Deccal, Her birimizin başına gelecek olan ölüm ve size verilecek olan kamu görevi” buyurarak Bu gerçeği işaret etmiştir. (İbni Mace fiten 28

Son Olarak

Mehdi (yazının başında aktarıldığı gibi)“Doğru yolu bulmuş, hidayete erdirilmiş, Kendisine doğru yol gösterilmiş ve bu yol üzere olan, isabetli kararlar ile hareket eden” bir kişidir. Tarihin belirli aralıklarında mehdi lakabına layık olan bu gibi kimseler olmuştur. Hatta bunlardan biride Ömer bin Abdülaziz dir. 

Hilafet merkezinin yıkıldığı zaman yerine baskıcı bir rejimin geldiği, akabinde baskıcı bir yönetim den sonra gelecek ve Hz Peygamberin belirlemiş olduğu çizgi üzere hüküm sürecek ve hilafeti geri getirecek ilk halife veya bu şekilde hüküm sürecek halifelerden biri olacak bu kişi. Baskıcı yönetim den sonra gelecek olan bu Hilafet hadis-i şerifte bildirilen İslam’ın uluslararasında zaferini gerçekleştirebilir. 

Her halükarda şu noktayı göz önünde bulundurmamız gerekiyor. Hilafetin son merkez Türkiye’dir. Türkiye’de tekrar hilafet tesis edilecek. Bu hilafetin tesisi için adımlar atılmaya devam edilmektedir. Allah’ın izniyle yeniden bir uyanış süreci başlamıştır. O Liderin cesaretli adımları ile kazanılacak ivme büyük olacak, ordusu da güçlenecektir. Hilafetin Merkezi daha sonra görev değişikliği ile Türkiye’den Şam diyarına, Oradan da Kudüs’e taşınacaktır. Türkiye’yi takip etmek gerekmektedir.

Yahudi diye bir devlet ortada kalmayacak ve son bulacaktır. Bu devletin son bulması ile ilgili İsa Aleyhisselam’ın inmesinin bir alakası yoktur. Deccalle birlikte Filistin topraklarına gelecek olan Yahudilerin ikinci toplanma yeri olan İsfahan’dan Deccale tabi olup gelecek Yahudilerle olacak savaşta daha sonraları olacak olan bir olaydır. Hz İsa Deccalin hakkından Allah’ın izniyle gelecektir. 

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar

Nefs