Kadiri Yolu

 

İnsanın Kemâlin Zirvesine Ulaşması

Nefsin Kemâl Yolu: Dünyanın Mahiyeti ve Amelî Terbiye

İslamiyet, insan kişiliğini kemâlin zirvesine ulaştırmak için iki temel sütun üzerine kurulu bir metot takip eder: Kalbi Hakikate Yönlendirme (Zahirî İlim) ve Amelî Terbiye (Hâl). Tasavvufta buna **"Kalb-i Sâlim"**e ulaşma yolculuğu denir.

I. Hakikat-i Dünya: Değersizliğin İdrakı (Nazari Terbiye)

Sâlikin atacağı ilk adım, dünyanın ahiret karşısındaki değersizliğini idrak ederek, kalbini onun fitne ve aldanmasından korumaktır. Bu idrak, sadece bir bilgi değil, kalbî bir yakîn hâli olmalıdır.

A. Dünyanın Mahiyeti

Resulullah'ın (s.a.s.) ölü bir koyun yanından geçerken "Allah'ın yanında dünyanın değeri, bunun sahiplerinin yanındaki değerinden daha değersizdir" hadisi, dünyanın mutlak hükmünü ortaya koyar.

İmam Gazâlî (r.h.) (İhya-u Ulûmü'd-Dîn): "Dünya, bir köprüdür; üzerinden geç, fakat onu imar etmeye kalkma. Zira sen, dünya için yaratılmadın; dünya senin için yaratıldı. Dünyanın değeri, ancak ahirete götürdüğün amel kadardır."

B. Dünyanın Köleliğinden Kurtulmak

Dünyanın en büyük tehlikesi, insanın ona tutkuyla bağlanması ve hayatını ona göre düzenlemesidir. Bu durum, kalpte bitmeyen bir tasa ve fakirlik yaratır.

Hasan-ı Basrî (r.h.) buyurur: "Kim en büyük tasasını dünya yaparsa, Allah onun kalbine dört musibeti yerleştirir: Hiç ayrılmayan bir tasa, asla bitiremediği bir iş, hiçbir zaman zenginliğe ulaşamayacak bir fakirlik ve kavuşulamayan bir umut."

Tasavvufun "Zühd" felsefesi, çalışmaya engel değildir. Zühd, malı elde etmeyi değil, kalbin mala köle olmasını engellemektir.

İmam Ahmed b. Hanbel (r.h.)'e soruldu: "Bin dinarı olan kişi zahid olabilir mi?" Cevap verdi: "Evet" O halde Zühdün alameti nedir, dinarı arttığı zaman sevinmemesi ve azaldığı zaman da üzülmemesidir." "Kalbi mala değil, Mevla'ya bağlıdır."

C. Dünya Çekişmesinden Sakınma

Dünyaya tutkun olmak, kişiyi fitneye ve helake götüren çekişmelere sevk eder. Bu durum, imanı yiyip bitirir.

Fudayl bin İyad (r.h.) uyarır: "Dünya sevgisi, bütün hataların başıdır. Kim dünyayı sever ve onunla neşelenirse, ahiret korkusu onun kalbinden silinir. Sizin için korktuğum şey, dünyanın size musallat olup imanınızı, ateşin odunu yediği gibi yemesidir."

II. Amelî Terbiye: Hâl ve Mücâdele (Pratik Metot)

İslam, olgunlaşma için sadece teorik kalıplarla yetinmez; bilakis, o bilginin hayata ve davranışa dökülmesini ister. Seyr-i Sülûk'ün ruhu budur.

A. Pratik Savaş Alanı: Nefsle Cihad

Resulullah (s.a.s.) döneminde Müslümanlar, öğrendikleri bilgileri cahiliye toplumuna karşı pratik bir savaşa dönüştürdüler. Bu, Allah'a kulluğu yeryüzünde ilan etme savaşıydı.

Şeyh Abdülkadir Geylânî (k.s.) sâlike seslenir: "Ey oğul! Dünyaya karşı tavır al, zira senin en büyük düşmanın nefsindir. Nefsinin esaretinden kurtulmadıkça, düşmana karşı zafer kazanamazsın."

Sahabenin gözünde dünya; Mus'ab bin Umeyr'in yıpranmış elbiseleri, Suhayb'ın tüm malını terk edip Hicret'i seçmesi gibi, basıp geçtikleri şeylerden farksızdı. Onlar için ölüm, hayattan daha sevimli, tevazu kibirlenmeden daha makbuldü.

B. İmtihan ve Teslimiyet

Hicret gibi zorlu pratikler, kişinin sahip olduğu her şeyi (vatan, mal, ticaret) terk etmeye çağırır. Bu, teorik bilginin pratik imana dönüşmesidir.

Cüneyd-i Bağdadî (r.h.) teslimiyetin önemini şöyle ifade eder: "Tasavvuf, her şeye rağmen Hakk'ın emrine tabi olmaktır. Suhayb'ın kazancı, malı bırakıp Rabbine kavuşmayı tercih etmesidir."

III. Hakk'a Yöneliş

İslam'ın olgunlaştırma metodu, ilim, irfan ve kudret ne olursa olsun, bunların amacının Tevhid'i hakim kılmak ve adaleti gerçekleştirmek olduğunu söyler. Bu yoldan sapanın ilmi ve ameli, dünyayı ifsat eder.

Müslümanların zayıflık ve tembellikten kurtulması için teorik bilgiyi bırakıp amelî metotları seçmesi elzemdir.

Ayet-i Kerime: "Bizim uğrumuzda (nefsiyle, malıyla, canıyla) mücadele edenlere gelince, Biz onlara elbette yollarımızı gösteririz. Şüphesiz ki Allah iyilik edenlerle beraberdir." (Ankebut 29:69)

Post a Comment

İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...

Daha yeni Daha eski

Öne Çıkanlar