Havz, Allah Teala’nın Peygamberimiz(ﷺ)’e eşsiz bir ikramıdır. Her bir peygamberin, ümmetinin başına toplanacağı bir Havzı bulunacaktır. Bizim peygamberimizin havzı en kalabalık olanı olacaktır. Kur’an-ı Kerim’in beyanı, Kevser suresinde bu konuya değinmiştir: «(Ey Muhammed), biz sana Kevser’i (bol nimet, ilim ve büyük şeref) verdik. Öyleyse Rabb’in için namaz kıl ve kurban kes. Asıl sonu kesik olan, sana buğzeden kimsedir.»
Havz’ın sırattan önce gelen bölgede olup olmadığı ilim adamları arasında farklı görüşlerin oluşmasına sebep olmuştur. Tercih edilen görüşe göre ise sırattan önceki bölgede olacaktır. İnsanlar Mevkif’te susayacaklar ve burada Havz’a ihtiyaç duyacaklardır.
Hadis-i şeriflerde bildirildiğine göre bazı topluluklar, küfre düşmeleri, dinden dönmeleri ve münafıkları nedeniyle hafızın başından geri çevrileceklerdir. sıratı geçebilecek olanlar ise sadece iman sahipleridir.
Kesin olarak bildirildiğine göre Resulullah(ﷺ)'e ümmetinin amelleri sunulacaktır. (gösterilecektir) bazı hadisi şeriflerde bildirildiğine göre Resulullah (ﷺ)’in ümmetinden bir takım kimseler hafızın başına gidecekler ancak melekler onları önlerine geçerek havuza ulaşmalarını engelleyeceklerdir. Resulullah (ﷺ)’de kendisinin onların dininden dönmüş olduklarını bilmediğini ifade edecek. bu durum Rasulullah (ﷺ)'e küfre düşenlerin değil de sadece iman sahiplerinin amellerinin sunulacağını göstermektedir.
Rasulullah (ﷺ) havzının suyu Kevser ırmağından gelecektir. Kevser ırmağı ise Cennet ırmaklarındandır. Kevser ırmağından havz’a su akıtılması Yüce Allah'ın bir lütfu ve ihsanı ile olacaktır.
Havz’dan su içilmesi kişiyi bir daha susatmayacak. Ondan bir kez içen bir daha hiç susamayacak ama daha sonraki zamanlarda sadece lezzet almak amacıyla su içecektir.
Ebu Davud, Abdusselam bin Ebi Hazim Talut (Ra)’un şöyle dediğini rivayet etmiştir: “...Ebu Berze (Ra) soruldu: “Resulullah(ﷺ)’in hiç Havz’dan söz ettiğini duydun mu? Ebu Berze de şöyle cevap verdi: “Evet. Hem bir kez değil, iki kez değil, üç kez değil, dört kez değil, beşkez değil, daha da fazla. Kim onu inkar ederse, yüce Allah, o kişiye onıun (Havz’ın) suyunan içirmez. Sonra kızgın bir halde çıkıp gitti.”
Havz’la ilgili hadis-i Şerifler tevatür derecesine ulaşmış olmak da birlikte ehli sünnet ve cemaat alimlerinden bazıları hafızın varlığını inkar edenin küfrüne hükmedilenmeyeceğini, ancak sapıklığına yahut bağışıklığına hükmedilebileceğini söylemektedir.
Bununla ilgili hadis-i şeriflerin değişik konularla bağlantılı olarak rivayet edilmiş olduğu görülmektedir mesela bazen abdestle ilgili hadis-i şeriflerde, bazen dinden dönme konusu ile ilgili hadis-i şeriflerde Havuzdan söz edildiği görülür.
Konuyla ilgili hadisi şeriflerden Müslim’in rivayet ettiği hadis, Enes bin Malik’ten rivayet edilmiştir. Enes diyor ki: Bir gün Resulullah sav. aramızda idi. Biraz uyku kestirdi, sonra gülümseyerek başını kaldırdı. Biz, niye güldünüz ya Resulullah dedik.
-«Demin bana bir sure indirildi» buyurdu. Arkasından şunu okudu. «Rahman ve rahim olan Allah’ın adıyla: Gerçekten Biz sana Kevser’i verdik. O halde Rabbin için namaz kıl, kurban kes! Sana düşmanlık eden yok mu! İşte ebter odur!.. » sonra, Kevser nedir bilir misiniz? dedi.
Biz: -«Allah ve Resûlü bilir» cevabını verdik.
«O Rabbim Azze ve Celle’nin bana vadettiği bir nehirdir. Onun üzerinde pek çok hayır vardır. O bir havz’dır; kıyamet gününde ümmetim ona gelecektir, kapları yıldızların sayısıncadır. Derken içlerinden bir kul çıkarılıp atılacak. Bunun üzerine ben, Yarabbi! O benim ümmetimdendir diyeceğim: Allah Teâlâ, ümmetinin senden sonra ne bid’atler icat ettiğini sen bilmezsin! diyecek. » Buhari Tefsir, Sure 108/1 Müslim: Salat. 53 Ebu Davud: Salat. 122. Sünnet. 23, Tirmizi: Cennet. 1 Nesai: İftitah, 21, Ahmed b. Hanbel, Müsned, III 102, VI 281
İmam-ı Malik’in Muvatta’ında, Müslim’in Sahih’inde ve başkalarının da rivayet ettikleri şu hadis, Ebu Hureyre’den rivayet edilmiştir: Ebu Hureyre diyor ki: Resulullah sav. kabristana gelerek:
«Selam size ey müminler diyarı! inşallah biz de size katılacağız, din kardeşlerimizi görmüş olmayı çok arzu ederdim» buyurmuş.
Ashab: «Biz senin din kardeşlerin değil miyiz Ya Resûlullah? demişler. Resulullah sav; Siz benim ashabımsınız, kardeşlerimizse henüz gelmeyenlerdir.» buyurmuşlar. Bunun üzerine Ashab:
«Ümmetinden henüz (saha-i cihana) gelmeyenleri nasıl tanıyacaksın ya Resulullah?» demişler. Resulullah (ﷺ). «Ne dersin, bir adamın yağız ve doru at sürüsü içinde sakar ve sekir bir takım atları olsa, o adam atlarını tanımaz mı? Buyurmuş.
Ashab: «Hay hay tanır ya Resulullah» demişler.
«İşte onlar da abdestten dolayı böyle sakar ve sekir gelecekler. Ben havz’a onlardan önce varacağım. Dikkat edin ki, bir takım adamlar benim havzımın başından, kayıp develerin kovulduğu gibi kovulacaklar. Ben onlara: Hey, beri gelin! diye nida edeceğim. Bunun üzerine bana, ‘onlar senden sonra hakikaten (dinde) tebdilât yaptılar’ denilecek, ben de (öyleyse) uzak olsunlar! Diyeceğim,» buyurmuşlar. ) Buhari: Fiten, 1, Rikak, 53- Müslim: Taharet, 39. Fezail, 25, 26, 29, 31, 32, 44, 45, Nesai: Taharet, 109, İbni Mace: Menasik, 76. Fiten, 5, I. Malik: Muvatta’: Taharet. 28, – İbnu Hanbel: I, 257, II, 408, III, 18, 62
Buhari ve müslüm'de Enes Bin Malik radıyallah'dan rivayet etmişlerdir: Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “ Havuzun çevresinde Gökteki yıldızlar gibi altından ve gümüşten ibrikler görülür.”
Buhari ve Müslim de Abdullah Bin Amir bin Aslı Allah'tan rivayet etmişlerdir: “ Resulullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: “ Havza'nın bir aylık yol uzunluğundadır. suyu sütten daha beyazdır. bu suyun kokusu, mis. iyilikleri Gökteki yıldızlar gibidir. kim ondan içerse bir daha asla susamaz.”
başka bir rivayette bu uzunlukla ilgili olarak Elle ile Aden arasındaki uzaklık ifade edilmiştir.
Çeşitli rivayetlerde Havuzun başına ilk önce Peygamber Efendimizin geleceğini bazılarının ökçeleri üzerinde geri döndüreceğini Ve melekler tarafından engelleneceğini ifade edilmiştir. Ümmet beş gece susuz kaldıktan sonra hafıza üşüşecekler Develer gibi kalabalık ve izdiham içerisinde olacaklardır Resulullah sallallahu aleyhi ve sellemin bazı sahabeleri Havuzun başına gelmesi engellendiği için Allah azze ve celle Senden Sonra bu kimseler çok şeyler çıkarttıklarını Sen Bilemezsin denilecek. Yani bir dert ve hurafe çıkarttıklarını ifade edilmiştir
Havz suyu ve Kevser, aynı şeylerdir. Zaten Müslim’in zikrettiğimiz hadisinde bu açık olarak belirtilmektedir. Kevser’in ve Havz’ın aslının cennette olduğu da belirlenmektedir. Cennetin içinde akan kısmına Kevser suyu adı verilir. O sudan Cennetin dışına dökülen kısmına da Havz suyu denir. Allah’ın dinini, olduğu gibi muhafaza ederek değiştirmeyen müminlerin, Cennete girmeden önce üzerine varacakları ve kendilerinden önce Resulullah sav.’in oraya varmış olduğunu görecekleri yerdir.
Havz ve onun sıfatları hakkında varid olan hadisler o kadar çoktur ki, tevatür derecesini de aşmış bulunmaktadırlar.
Bu da Allah Teâlâ’nın Elçisi, Muhammed (ﷺ)’e ikramı ve kullarına merhametinin bir tezahürüdür.
Yorum Gönder
İçinizde olan güzellik her zaman yazılarınıza ve dilinize aşkla dökülsün...